İnsanların isimlerini yazmayacağım, partisini de.

Bana göre herkes olabilir, bana göre her partide olabilir.

Olmaması gereken siyasetin içinde olanlar.

Eski eş intikam alıyor.

Yeni eşine laf sokan eski eşinden.

Olay hem siyasette, hem toplumda, hem de insan ilişkileri üzerine kurulu sosyal medya üzerinde patlıyor.

Yorumlara, görüşlere, tepkilere bakıyorum.

‘İki kadın, bir erkek arasında geçen kişilerin özel hayatını ilgilendiren bir durum’ diyenleri okudum.

Hayırdır dedim, özel hayatınızda birileri mi var? Gibi bir soru cümlesi geldi aklıma.

‘İki kadın, bir erkek arasında geçen, siyasetin içinde bunları konuşmak, belden aşağı vurmak doğru olmaz’ diyenleri okudum.

Hayırdır dedim, siyasi hayatınızla ilgili endişe duyacağınız bir ilişki durumu mu var? Gibi bir soru cümlesi geldi aklıma.

‘İki kadın, bir erkek arasında geçen aşk ilişkisi biz de ortasında değiliz, bizi ilgilendirmiyor’ diyenleri okudum.

Hayırdır dedim, sizin aşk hayatınızda kaç kişi var? Gibi bir soru cümlesi geldi aklıma.

Malum seçim zamanına girdik.

Bu aralar patlayan mısır da çok olur, kızarmış elma da, yanmış kek de.

Öncelikle şunu herkesin bilmesinde fayda var siyaset, topluma yön vermek için, toplumu taşımak, toplumu geliştirmek, toplumu her anlamda güçlendirmek için yapılır.

Özel hayatınız bu sayılanlara ters bir durum yaratıyorsa, yazılır da, konuşulur da, sorgulanır da.

Ya siyasete girmeyeceksin, ya da girdiğin siyasette insanlarla olan ilişkilerine dikkat edeceksin.

Ne sevdiğini hissedince konuyu başka boyutlara taşıyacaksın, ne de sevildiğini hissedince.

Aklına güvenerek girdiğin siyasetin içinde aklınla durmayı bileceksin.

Başka vücut organlarının, başka türlü faaliyetlerde bulunmasına izin vermeyeceksin.

Yoksa, ama başında, ama ortasında, ama sonunda ‘Keşke siyasete hiç girmeseydim’ demek zorunda kalabilirsin.

Karşında siyasi görüşüne çekmeye çalıştığın, elindeki oyu almaya çalıştığın insanlara, ‘Dürüstlük, çalışkanlık, doğruluk, adalet, ahlak vs’ söylemleri yapıp, imaj verirken, tam tersi pozisyonlar da kalmayacaksın.

Güdülerinden, organlarından korkacaksın.

Korkmam diyorsan zaten siyasete hiç girmeyeceksin.

Birileri çıkıp ‘Kral Çıplak’ diye bağırırsa, giyinmeye vaktin olmaz.

Birileri çıkıp ‘Kral harbiden çıplakmış’ diye yazarsa, ağlamaya göz yaşın dayanmaz.

Siyasetteysen önce kendinden korkacaksın!

Başka insanlardan değil!

Hele ki, toplumun gözü, kulağı, haber kaynağı Gazetecilerden hiç değil!