Sosyal medya, artık Türkiye’nin en düzeyde ele aldığı bir durum oldu.

Olması da gerekiyordu.

Sahte hesaplardan,  sahte haberlerden, sahte bildirimlerden, dolandırılmaktan, hakaretleri okumaktan toplum olarak bıktık ve sıkıldık.

Normalde insanın karşısına çıkıp, ‘Sen kimsin?’ diyemeyenlerin, sosyal medya üzerinden herkese, her makama hesap sormanın dışına çıkan yazılarından sıkıldık.

Normalde, iki kelimeyi yan yana getiremeyenleri, ‘Edebiyatçı, gazeteci, bilim adamı, haberci, hukukçu, doktor vs’ gibi sosyal medya üzerinden paylaşımlar yapmalarından sıkıldık.

Sosyal medyadaki sahte hesaplarla mücadele etmekten yorulduğumuzda,  hakiki hesapların doğruluğunu bilmediği bilgilerin paylaşımından da yorulduk.

Son zamanlar da bir de etiket olayları çıktı.

Herkes her yerde bir makam ve mevkii sahte olarak gasp eder durumda.

Bakıyorsunuz,  bir yerde başkanı, bakıyorsunuz bir başka yerde başkan yardımcısı, bakıyorsunuz bir yerin yönetim kurulu üyesi, bakıyorsunuz bir işyerinin sahibi.

Aslına bakıyorsunuz, hiç bir şey değil!

Ama aslını soran yok.

Hani biraz daha utanmasalar, kendi hesaplarına Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı, biraz daha utanmasalar Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı bile tanıtacaklar.

Hakareti zaten saymıyorum.

Ağzı olan, dili olan, onu kim okur diye düşünemeyen, hareketlerin en ağırını sosyal medyada yazmaktan çekinmiyor.

Kendi çocuğumdan biliyorum, adam sözde çocukları bilgisayar oyununun nasıl oynanması gerektiğini anlatıyor, ağza alınmayacak küfürleri bağıra, bağıra kullanmaktan hiç utanmıyor.

Tamam, medya sosyal ama birilerinin de bu etiket hırsızlığına, hareketi ve bilgi kirliliğine dur demesi gerekiyor.

Hukuk devletinde öyle isteyen istediğini yazar mantığıyla hareket edilemez, edilmemeli de.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün ki genişletilmiş il başkanları toplantısında tam da bu konuya değindi.

Sosyal medyayı kontrol altına almaya veya alınamıyorsa kaldırılmasına.

Özgürlükten bahsederek buradan çıkış yapacak olanlar olacaktır eminim.

Kusura bakmayın, özgürlükler kimseye hukukun dışına çıkma hakkı vermez

Devlet, insanlarını korumak, doğru bilgiyi korumak, hukuku korumak adına, gerekli düzenlemeyi yapmak zorunda.

Yoksa bu sahteciliğin içinde özgürlükte vatandaşların gözünde bir süre sonra yok sayılır.

Kontrolsüz özgürlük, özgürlük değildir!