'Ekonomide Sivil Toplum Kuruluşlarının Yeri' adlı seminerde düşüncelerini açıklayan Sungur, "zamanı geldiği halde ‘tası tarağı toplamayan’ genel başkanlar ve politikayı meslek haline getirenlere sıkça rastlandığına vurgu yaptı.

Ülke genelindeki siyasi partilere baktığınızda hep aynı simalarla siyaset yaptığını kolaylıkla görebilirsiniz diyen Sungur, "Maalesef yenileşme oranı düşük seviyede. Bu sebeple yeni politikacılar yetişmiyor, yetişmesine fırsat verilmiyor. Türkiye’de sağda solda adı sanı bilinmeyen düzinelerce parti var. Sayı şimdiden 119 adetmiş. Bunların büyük çoğunluğu her seçimde yenilgiye uğrayıp sonra hiçbir şey olmamış gibi koltukta oturanların hüküm sürdüğü ‘tabela partileri’… Türkiye’de siyasi tercihler açık oto pazarından araç beğenir gibi yapılmakta, oysa milletvekilini seçerken nerede durduğu ve neyin peşinde koştuğu konusunda iyi araştırma yapılmalı” dedi.

"TÜRKİYE'Yİ YÜCELTMEK, BÜYÜTMEK HEPİMİZİN İDEALİ OLMALI"

Sadece cüzdanı şişkin veya makam sahibi değil, esnafın, işçinin, çiftçinin de siyasette boy göstereceği, vekil olabileceği bir düzene geçilmesi gerektiğini ifade eden Feyyaz Sungur, “Demokratik sistemin vazgeçilmez temel taşları olan siyasi partiler arasından değerlerinize uygun olanı seçmek ‘geleceğimi, umutlarımı sana emanet ediyorum’ demektir. Demokrasi düzeneğini anlamlı kılan partilerin, ‘onarıcı’ ve ‘alternatif’ programlar geliştirici bir tavır içinde olması gerekir. Partilerin projeler üreterek, hedefler geliştirerek iktidara uzanmak yerine, birbiriyle kavgaya tutuşması toplumda gerilime yol açıyor. Sivil Toplum Kuruluşları siyasette yeni yüzler, yeni sesler görmek istiyor. Türkiye’nin gelişimine hizmet edecek, vatandaşın hakkını arayacak, derdine derman olacak vekiller görmek istiyor. Eğer yeni yüzlere güvenmeyeceksek, onların önünü açmayacaksak siyaseti nasıl ileriye taşıyabiliriz ki? Ümit ediyor ve diliyorum ki, önümüzdeki seçimlerde yeni yüzlerle karşılaşmak ve siyasete yeni değerler devşirmek mümkün olur. Türkiye’yi yüceltmek, büyütmek hepimizin ideali olmalı” şeklinde konuştu.