Tanyer İnşaat neden suskun!
Arif Çayan yazdı; Tanyer İnşaat neden suskun!
Bir genç…
26 yaşında, geleceği parlak, hayalleri olan, yaşamı seven bir genç: Dorukhan Büyükışık.
Bir gece doğa yürüyüşüne çıkıyor, sabah cansız bedeni bulunuyor.
Yer: İzmir, Narlıdere.
Alan: Tanyer İnşaat’ın şantiyesi.
Olayın üzerinden yedi yıl geçti.
Baba Ethem Büyükışık hâlâ adalet arıyor.
Anne Nihal Büyükışık hâlâ “Oğlum neden öldü?” sorusuna cevap bekliyor.
Peki ya Tanyer İnşaat?
Sessizlik.
Koskoca bir sessizlik duvarı.
“ŞİRKET DEĞİL, MEZARLIK GİBİ SUSUYORLAR”
Ortada bir genç ölmüş.
Ortada karanlık bir gece, çelişkili ifadeler, kaybolan kamera kayıtları, ihmaller, delil karartmalar var.
Ve bütün bu iddiaların merkezinde bir şirketin şantiyesi duruyor.
Ama o şirketin adı her geçtiğinde, duvarlar örülüyor.
Basına açıklama yok.
Kamuoyuna bir kelime yok.
“Bizimle ilgisi yoktur” demek bile yok.
Bu mudur kurumsal duruş?
Bu mudur insan hayatına verilen değer?
Bir şirket, adı ölümle anıldığında bile bir basın açıklaması yapmıyorsa, o sessizlik, artık bir “saygı” değil, bir şüphe gölgesi olur.
KAYITLAR KAYIP, VİCDAN DA MI KAYIP?
Dosyada öyle detaylar var ki, insanın kanı donuyor.
19 kamera var, ama hiçbirinin kaydı yok.
Polis gelmeden önce kulübede toplantılar yapılıyor.
Savcı talimat veriyor ama görüntüler bulunamıyor.
Peki, Tanyer İnşaat’ın yöneticileri hiç mi merak etmedi bu durumu?
“Bizim şantiyemizde bir insan öldü, nasıl olur?” diye sormak bile akıllarına gelmedi mi?
Yoksa sormamak, bilmemek, duymamak daha mı işlerine geldi?
SUSMAK BAZEN SUÇ ORTAĞI OLMAKTIR
Tanyer İnşaat yetkilileri bilmeli ki; adalet karşısında sessiz kalmak, masumiyet değil, korkudur.
Korkunun adı da bellidir: “Gerçeğin ortaya çıkması.”
Eğer bu olayda şirketin hiçbir suçu, hiçbir ihmali yoksa, neden çıkıp kamuoyuna bir açıklama yapılmaz?
Neden “bizim içimiz rahat” denilmez?
Neden “biz de adalet istiyoruz” denilmez?
Bu sessizlik, toplumun vicdanında “bir şeyler saklanıyor” duygusunu büyütüyor.
Unutmasınlar, adalet er ya da geç gelir; ama kamu vicdanı suskunları asla affetmez.
Dorukhan için, adalet için…
Dorukhan Büyükışık artık konuşamıyor.
Ama onun yerine konuşacak bir baba, bir anne, bir toplum var.
O ses her geçen gün büyüyor.
Ve o ses, Tanyer İnşaat’ın o kalın duvarlarını bile aşacak kadar güçlü.
Gerçek saklanmaz.
Kamera kayıtları silinse bile, vicdan kayıtları silinmez.
Bir genç öldü.
Bir aile yandı.
Ve Tanyer İnşaat hâlâ sessiz.
Ama bu sessizlik, bir gün, en yüksek sesli itiraf olarak yankılanacak.





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.