Tayfun Uzun Pandemide sanatını konuşturdu

Tayfun Uzun Pandemide sanatını konuşturdu

Aysel Ateş Abdullazade, Tayfun Uzun ile röportaj yaptı. 

İşte o röportaj;

Merhaba değerli Medya Ege okuyucularım! Bu hafta yine dopdolu bir röportaj ile sizlerleyiz. Sanatın farklı dallarını meslek edinmiş ve bu yönde güzel işler yapan kişileri size tanıtmakla sanat, müzik, tiyatro, film, sahne gibi alanların insan ruhunun ve kişiliğinin gelişmesinde ne kadar olumlu bir rol model olduğunu anlatmak istiyorum. Bugün müzisyen ve müzik eğitmeni Tayfun Uzun ile sohbetimizi sizlere aktaracağım. 

Bol köpüklü keyif kahveniz ile köşenizde yerinizi aldıysanız, sizleri bu röportajın detaylarına davet ediyorum. 

Sizi tanıyabilir miyiz, Tayfun UZUN kimdir?

1981 Almanya’da doğmuş, İzmir’de büyümüş, Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı öğrenciliği ile profesyonel müzik hayatına başlayan, eğitimini tamamladıktan sonra MEB’de ücretli müzik öğretmenliği, Halk Eğitim mekezlerinde enstruman (bağlama) ve halk oyunları eğitmenliği yapmış, aynı zamanda albüm çalışmaları gerçekleştirmiş, bugün de hala üretmeye devam eden bir müzisyenim. 

img_20210215_211448.jpg

2020 pandemi yılı olarak hafızalara kazınırken sanatın bütün dallarını olumsuz etkiledi. Bu süreç sizi nasıl etkiledi, neler yaptınız bu dönemde? 

Maalesef ki öyle. Tabii tüm dünya insanlarının yaşadığı sıkıntıları  ben de yaşadım ve artı olarak hayatımı müzikten kazanan biri oluşum getirilen kısıtlamalar nedeni ile yaptığımız çalışmaları dinleyenlerle buluşturma imkanını elimizden aldı, aynı zamanda performans gerçekleştiremememiz, ekonomik açıdan kazanç sağlayamamamız nedeni ile olumsuz yönde etkiledi. Bu da doğru orantılı olarak ruhsal sıkışmalara neden oldu. Gerek kendi yaşadıklarım, gerek müzisyen arkadaşlarım, bunun yanı sıra tiyatrocu arkadaşlarımdan vb. aldığım haberlerden dolayı olmaya da devam ediyor.

Yine de aşkla bağlı olduğum müzik adına üretmeye devam ettim, kendi home stüdyomda çalışmalarıma devam ediyorum.

Söz ve müziği size ait olan yeni çalışmanız artık dinleyicilere sunuldu. “Bile bile” şarkısı ile dinleyicilerden istediğiniz tepkiyi alabildiniz mi? 

  Evet, geçtiğimiz günlerde dijital platformlarda yerini alan “Bile Bile” adlı yeni bir şarkımız var. Dinleyenlerden o kadar güzel tepkiler, yorumlar aldım ki. Çok mutlu ettiler beni. Gerek sosyal medya üzerinden, gerek telefonla aranarak o kadar güzel yorumlar aldım ki hepsi birbirinden değerli ve kıymetli. Klibimize gelecek olursak, şarkının sözleri itibariyle iki sevgili arasında geçen bir diyaloğu pandemi kısıtlamalarının el verdiği ölçüde izleyiciye şarkıyla bütünleştirerek yansıtmaya çalıştık. Aynı zamanda bu klibin benim için çok özel bir yeri oldu. Sebebi ise klipte bana eşimin eşlik etmesidir.  Klip partneri, sevgili eşim Sibel Uzun oldu. Şahsım adına söylüyorum, bu, klibi daha da anlamlandırdı. Her karesi çok kıymetli bir hal aldı durum böyle olunca. Umarım izleyenler ve izleyecek olanlar da beğeniyle izlerler...

inshot_20210216_134125040.jpg

“Can Azerbaycan” adlı şakınızı da dinledim. Milli hissleri uyandıran, kardeşlik bağlarını güçlendiren vatan, doğmalık, birlik duygusu ile dolup taşıyor. “Bir millet iki devlet” algısı yaratan bu çalışmayı ne zaman ve nasıl bir ruh hali ile yaptınız? 

Kardeş devlet Azerbaycan’ın Ermenistan ile yaşadığı savaş ve haklı mücadelesi sırasında tamamen milli duygularla meydana getirdiğim bir çalışma oldu, çok hislenerek okuduğum, kliplendirdiğim, gururlanmama sebep olan bir çalışmadır. Buradan sizin de aracılığınızla Azerbaycan devletinin haklı mücadelesini ve zaferini bir kez daha kutluyorum! 

Karabağ bizimdir, Karabağ Azərbaycan’dır! 

Yıldız Tilbe der ki şarkılarımın hepsi benim evladım gibidir. Birini diğerinden ayırmam. Siz nasıl, özellikle üzerine titrediğiniz besteniz var mı yoksa hepsi gözünüzde aynı yerde mi? 

Hemen hemen bütün bestecilerin fikrinin aynı olduğunu düşünüyorum. Sanıyorum kimse bir bestesini diğer bestesinden ayrı tutmuyordur, en azından ben öyle yapıyorum. Bütün bestelerimin yeri özel ve ayrıdır. Ve klasik ama gerçek bir söz; hepsi evladım gibidir. 

Şarkı sözü yazmak bir sanattır. Peki bu sanatın kuralları var mı yoksa sadece duygu yükü yeterli olur mu? 

Besteleyeceğiniz şarkının amacına ve türüne göre değişir, ama ben yaptığım bestelerde bir kaygı güdmeden hissettiğim gibi üretiyorum. Tamamen duygu ve hislerimle hareket ediyorum.

Bir müzisyenin bestecilik yetkinliğine ulaşması için belli standart aşamalardan geçmesi gerektiğine, mesela armoni ve kulak eğitimi alması, solfej bilgisinin olmasına inanıyor musunuz?

Bu eğitimleri alan herkesin beste yapabilme kabiliyeti olacak diye birşey yok. Bu eğitimleri almadan beste yapılamaz diye birşey de yok. Ama beste yapma yeteneğine sahip bir kişinin bu eğitimleri alması, ortaya çıkaracağı eserlerin daha bilinçli yapılan eserler olmasına neden olacaktır. Fakat bestecilerinin müzik eğitimi olmadan yaptığı nice eserler var yıllardır söylenen, günümüze kadar ulaşan. O nedenle beste duygu ve his işidir. Matematiksel hesaplarla yada sadece eğitimle olacak iş değildir deyip cevabımı bitiriyorum.

img_20210216_155416_824.jpg

Yapıtınızı meydana getirirken tümevarımsal veya tümdengelimsel yaklaşımlardan hangisini tercih edersiniz? Örneğin, müziği bir bütün olarak düşünüp mü kağıda dökersiniz yoksa müziğin en küçük birimini kurgulayıp bütünü mü oluşturursunuz?

Ben kurgulamıyorum, hissediyorum. Kelimeler ve melodi ağızımdan dökülüveriyor. Tümevarım ve tümdengelim kavramlarıyla yola çıkarsam, bir beste oluşturabileceğimi düşünmüyorum kendi adıma. O nedenle hissettiğim gibi yapıyorum ve dinleyiciye emanet ediyorum şarkılarımı.

İleriye yönelik çalışmalarınız, yeni şarkılar, besteler ne durumda? 

 Pandemi nedeni ile ileriyi göremesem de, belirsizlikler çeşitli kaygılara neden olsa da beste üretmeye, çalışmalar yapmaya devam ediyorum. Hayatımızın normale döneceği günlerin umuduyla müziğe olan aşkımı ailemin ve dinleyenlerimin desteği ile yaşamaya devam diyorum. 

Sizlere de bu kıymetli röportajınız için çok teşekkür ediyor, sevgi ve saygılarımı iletiyorum. Sağlıcakla ve müzikle kalın. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.