Liberal Demokrat Parti, İstanbul Atatürk Havalimanı'na düzenlenen terör saldırısının ardından basın açıklaması düzenledi. Yazılı olarak düzenlemede şu şekilde:

"Toplumumuz İstanbul Atatürk Havalimanına yapılan, onlarca kişinin hayatını kaybettiği ve yaralandığı alçakça bir terör saldırısı ile tekrar sarsılmıştır.

Hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara acil şifalar dileriz.

Benzeri her saldırı sonrası olduğu gibi, ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlenmiş yürütme erkinden toplum ile adeta dalga geçen bahaneler dolu, kınama ve lanetlemeler gelmektedir.

Terör lanetleme, kınama mesajları ile bitmez. Kınama ve lanetleme bir strateji değildir.
Terör strateji ve taktikler ile sıfırlanamasa bile caydırılır, asgariye indirilir.
Örneğin;

- Ülke sınırlarını kalbura çevirmemek bir stratejidir.
- Sınıra geleni sorgusuz sualsiz ülkeye alıp, yayılmalarına izin vermemek bir stratejidir.
- İstihbarat toplamak ve bu istihbaratı değerlendirmek, takip etmek, gereğini      yapmak bir stratejidir.
- Hükümetin ve yargının IŞİD terörü ile ciddi ve samimi bir mücadelede kararlı olduğuna toplumun ikna edilmesi bir stratejidir.
- Komşunuz bir ülkede çıkan yangına benzin dökmemek bir stratejidir. Yangın sizin evinize de sıçrar. Nitekim sıçramıştır.

Doğrudur, bu tür terör saldırıları dünyanın her ülkesinde görülmektedir.
Ancak dünyada eşi emsali görülmeyen, Türkiye'ye has durumlar şunlardır:

- İç savaşla cehenneme dönmüş bir ülkenin iç işine 
- "Suriye'nin iç işi bizim iç işimizdir"
- "IŞİD terör örgütü değildir, öfkeden bir araya gelmiş insan topluluğudur"
- "Gelen IŞİD'liler hasım değil, çatışmaya girmeyiniz"
- "Ankara patlaması sonrası oyumuz arttı"
diyen siyasetçinin %49 küsur oyla ülke yönetimine yeniden seçilmesidir.
- Bunca dökülen kana rağmen "Terör Araştırma Komisyonu" teklifine Mecliste hayır diyen iki siyasi partiye seçimde toplam %62 oy çıkmasıdır. 

Doğada olduğu gibi, siyasette de toplumlar ne ekerlerse onu biçerler. 
Daha 8 ay önce "milli irade" dedikleri olgu sandıkta böyle bir ülke istemiş, istediğini de almıştır. 
Toplum tekrar bile bile lades olmuştur.
Görülebilir gelecekte de huzura, umuda, refaha hasret kalacaktır.

Duymak istediklerinizi değil, duymanız gerekeni söyleyen bir parti olmaya devam edeceğiz."