Timus Bezi Kanseri'nin belirtilerini karıştırmayın!

Timus Bezi Kanseri'nin belirtilerini karıştırmayın!

Birçok birey farklı sebeplerle yaptığı tetkikler sonucu timus bezi kanseri olduğunu öğreniyor.

Hastalığın tedavisinde etkili sonuçlar alabilmek adına erken tanının hayati bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Avrasya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Kanan Abbaslı, Timus bezi kanseriyle ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı.

Timoma/Timus bezi kanseri nedir?

Timoma, timus bezlerinden kaynaklı ortaya çıkan bir tümördür. Timus bezleri, lenfoid ve astar hücrelerinden oluşurlar. Ayrıca bu bezler ergenlik dönemine kadar bağışıklık sisteminin gelişiminde önemli bir rol oynar. Daha sonraki dönemlerde ise timüs bezleri işlevlerini yitirerek küçülürler.

Timus/Timoma kanseri evreleri

Hastalığın boyutu ve yayılım derecesinin net bir şekilde ifade edilebilmesi adına çeşitli evrelemeler yapılmaktadır. Özellikle hastalığın tedavisi için hangi evrede olduğu oldukça önemlidir. Tedavi yöntemi bu bağlamda şekillenmektedir. 

  • Evre I: Kanserin yalnızca timüs bezi ve çevresindeki kapsülde bulunmasıdır.

  • Evre II: Kanserin timus bezini çevreleyen yağ dokusunda veya tümörün yanındaki akciğer astarına yayılmasıdır.

  • Evre III: Kanserin timus bezine yakın diğer organlara yayılmasıdır.(kalp çevresi, akciğer, kan damarları)

  • Evre IVA: Kanserin kalp çevresine ve akciğere çok daha fazla yayılmasıdır.

  • Evre IVB: Kanserin lenf düğümlerine sıçraması ya da timustan çok daha uzak organlara sıçramasıdır.

Her zaman semptom gözlenmeyebilir…

Timüs bezi kanseri olan bireylerin nerdeyse birçoğu farklı problemler nedeniyle hastaneye başvurduklarında bu hastalık teşhisini almaktadırlar. Ancak hastalığın büyüklüğüne bağlı olarak bir takım belirtiler de görülebilmektedir;

  • Nefes darlığı,

  • İnatçı öksürük,

  • Kollarda ya da yüzde şişlik,

  • Halsizlik,

  • Çift görme bozukluğu,

  • Göğüste basınç hissi ve ağrı,

  • Yutkunma güçlüğü,

  • Ateş ve baş dönmesi,

  • Anemi,

  • İstemsiz kilo kaybı,

  • Sık yaşanan enfeksiyonlar gibi belirtiler söz konusudur.

Tanı sürecinde tek başına fiziksel muayene yetersiz…

Tanı sürecinde hastalığın belirtileri, hastanın yaşı, sağlık durumu ve yapılan testlerin sonucu göz önünde bulundurularak bir karara varılır. Yalnızca fiziksel muayene tek başına yetersizdir.  Bu muayeneye ek olarak vücudun iç kısmının 3 boyutlu görüntüsünü oluşturmaya yarayan Bilgisayarlı Tomografi (BT) yöntemi kullanılmaktadır. Hastalığın teşhisinde sıklıkla kullanılan bu yöntemde daha detaylı sonuçlar elde etmek için kimi zaman taramadan önce hastanın damarlarına enjekte edilebilen ya da hap olarak kullanılabilen bir boya verilebilir. Vücudun çok daha ayrıntılı görüntüsünü sağlamak için manyetik alanların kullanıldığı bir diğer yöntem ise Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR) tekniğidir.  

Vücuda az miktarda şeker enjekte edilip ve şekeri en fazla emen hücrelerin tespiti için kullanılan Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) ise özellikle kanser hücrelerinin tespitinde sıklıkla kullanılmaktadır. Çünkü şeker emilimini en fazla enerji kullanan yani kanser hücreleri gerçekleştirir. Böylelikle tespit edilmesi daha kolay hale gelmektedir. Son olarak kanserin kesin teşhisi detaylı olarak incelenmek üzere vücuttan alınan az miktarda doku örneğiyle yani Biyopsi yöntemiyle gerçekleştirilebilir. Ancak bu yöntem ilk seçenek olarak tercih edilmemektedir.

Tedavi sürecinde erken tanı çok önemli…

Tedavi yönteminde hastalığın evresine, hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna uygun bir yöntem seçilir. Ancak diğer tüm hastalıklarda da olduğu gibi timüs bezi kanserinde de çok daha etkili bir sonuç elde edebilmek için erken tanı oldukça önemlidir. Kanser eğer I. ya da II. Evrede ise timoma ameliyat ile çıkarılır ve çoğunlukla ameliyat sonrasında kemoterapi ya da radyoterapiye ihtiyaç duyulmaz. III. Evreye gelmiş hastalarda ise kemoterapi ve radyoterapi uygulanır ve böylelikle kanser hücrelerinin yayılımı yavaşlatılmış olur. Ardından ameliyatla timoma çıkarılır ve hastalığın mevcut ilerleyişine göre kemoterapi ve radyoterapi uygulamasına devam etmek gerekebilir. Hastalığın IV. Evre dediğimiz noktaya gelmesinde ise ameliyat yapılmaz ve yalnızca kemoterapi ya da gerekli durumlarda radyoterapi uygulanır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.