Toplumun yüzde 1'i trikotillomani hastası

Toplumun yüzde 1'i trikotillomani hastası

Doç. Dr. Taha Can Tuman, "Trikotillomanide uzun dönemde dış görünüm nedeniyle özgüvende azalma, sosyal ortamdan kaçınma ve yaşam kalitesinde düşme ortaya çıkabilir. Toplumun yüzde 1'inin bu hastalığa sahip olduğu düşünülüyor" dedi.

Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden Doç. Dr. Taha Can Tuman, trikotillomani hastalığı hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Doç. Dr. Taha Can Tuman, trikotillomaninin saç ve kıl yolma olarak tarif edildiğini belirterek “Trikotillomani genellikle kafa derisi, kirpik ve kaşlar olmak üzere belirgin bir saç kaybı ya da vücutta kılsız alanlar oluşturacak şekilde yineleyici saç ve kıl yolma olarak tarif edilebilir. Trikotillomani beden odaklı tekrarlayıcı davranışlardan birisidir. Kafa derisi, hem çocuklarda hem de yetişkinlerde en sık yolunan alandır, kafa derisinde yaygın ve tuhaf şekilli kel alanlar şeklinde kendisini gösterir. Saç telleri, farklı zamanlarda farklı kırılma ve çekilme noktalarından dolayı tipik olarak farklı uzunluktadır. Yineleyici saç ve kıl yolma sonucunda deride enfeksiyonlar ve yaralar, kopartılan kıl ve saçların yutulmasına bağlı mide ve bağırsak sisteminde kıl yumakları ve bağırsak tıkanıklıkları gibi nadir ve ciddi komplikasyonlar görülebilir. Dürtü kontrol bozukluğu olarak sınıflandırılan trikotillomani hastalarında başta depresyon ve anksiyete bozuklukları olmak üzere psikiyatrik eş tanı oranı da oldukça yüksektir” diye konuştu.

Trikotillomaninin özgüven düşüklüğüne sebep olabileceğine değinen Doç. Dr. Tuman, şöyle devam etti: “Stres, trikotillomani etiyolojisinde önemli rol oynar. Saç ve kıl yolma öncesinde yoğun gerginlik ve kaygı, yolma ile azalabilir. Bu hastalar, günlük yaşam stresleri ve huzursuz edici düşüncelerden kurtulmak için saç ve kıl yolma eylemini stres azaltıcı bir yöntem olarak kullanır. Aynı zamanda bu hastaların bir kısmı yolma eylemi sonrasında belirgin haz duygusu yaşar, bu olumlu pekiştirme de saç ve kıl yolma davranışının yinelemesinde önemli rol oynar. Trikotillomani hastalarının bir kısmında çocukluk çağı cinsel veya fiziksel istismar öyküsü olsa da trikotillomani ve çocukluk çağı travması ilişkisi net değildir. Saç ve kıl yolma nedeniyle dış görünümde bozulma olması, hastalarda özgüvende azalma, kaygı, depresif belirtiler ve yolma davranışını kontrol edememe nedeniyle hayal kırıklığı oluşturabilir. Ayrıca ikizler üzerinde yapılan çalışmalar genetik faktörlerin de hastalığın gelişiminde rol oynayabileceğini düşündürür.

Doç. Dr. Tuman, trikotillomaninin çocukluk ve ergenlik döneminde başladığına dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı;“Trikotillomani daha çok çocukluk ve ergenlik döneminde başlamakla birlikte her yaşta görülebilir. Kadınlarda daha sık olduğu bildirilir ama verilere bakıldığında her iki cinsiyette neredeyse aynıdır. Kadınların erkeklere göre polikliniğe daha fazla başvurması sonucu bu farkın oluştuğu tahmin ediliyor. Lise öğrencileri ile yapılan çalışmalarda yüzde 1 ila 1.5 civarında görülüyor. Genel toplumda ise en az yüzde 1 oranında trikotillomani hastası olduğu düşünülüyor.”

YOLMAYI TETİKLEYEN UYARANLARA DİKKAT EDİLMELİ

Çok erken başlangıçlı trikotillomani hastalarında kirpik yolmanın geç başlangıçlı vakalara göre daha fazla görüldüğünü belirten Doç. Dr. Tuman, “Bunun dışında yolmayı tetikleyen duyusal, emosyonel ve bilişsel uyaranlara dikkat edilmeli. Yolma davranışı farkına varmadan otomatik mi oluyor yoksa sıkıntı ve stresi azaltmak için odaklanmış olarak mı ortaya çıkıyor, yoksa her iki tipte de mi görülüyor bunu belirlemek gerekir. Genellikle trikotillomani kronik bir seyir izler ve uzun dönemde dış görünümü nedeniyle özgüvende azalma ve sosyal ortamlardan kaçınma ve yaşam kalitesinde düşme görülebilir” dedi.

Doç. Dr. Tuman, en yaygın yolunan bölgenin saç olduğuna işaret ederek, şu bilgileri verdi: “Ülkemizde de çocukluk, ergenlik ve erişkinlik dönemlerinde görülen trikotillomani vakaları mevcuttur. En yaygın yolunan bölge saç olarak bilinir, bu sıralama kaş, kirpik ve pubik kıllar olarak devam eder. Ayrıca ülkemizde de trikotillomani vakalarında başta depresyon, obsesif kompulsif bozukluk ve anksiyete bozuklukları olmak üzere psikiyatrik eş tanı oranı yüksektir. Çalışmalarda psikiyatrik eş tanısı olan trikotillomani olgularında hastalık şiddetinin daha fazla olduğu bildirilmiştir.”

Trikotillomaninin anksiyete ve depresyonla eşdeğer olduğunu belirten Doç. Dr. Tuman, “Trikotillomani tedavisinde ilaç tedavileri, belirtilerin obsesif kompulsif bozukluktaki kompulsiyonlara benzer doğası ve eşlik eden anksiyete bozukluğu ve depresyon eş tanıları nedeniyle gündeme gelmiştir. Bir çalışmada ilaçların trikotillomani tedavisinde orta etki büyüklüğüne sahip oldukları bildirilmiştir. Bunun dışında bilişsel davranışçı terapi yaklaşımlarının birçok hastada etkili olduğu gösterilmiştir. Özellikle alışkanlığı tersine çevirme eğitimi uygulamasının yolma belirtilerinde önemli ölçüde azalma oluşturduğu bilinir. Alışkanlığı tersine çevirme yöntemi, rahatsızlığın gözden geçirilmesi, hastanın yolma davranışı ve bu davranışı tetikleyen bilişsel, emosyonel ve duyusal uyarıcıların farkına varmasını içeren farkındalık eğitimi, saç yolmaya karşı en az birkaç dakika süren, günlük aktiviteler ile uyumlu elleri yumruk yapmak ve kenetlemek gibi rakip bir davranış geliştirme yani alternatif davranış eğitimi, gevşeme eğitimi, motivasyon ve uyumun genelleştirilmesi, sosyal destek ve günlük ile kendini izleme ve değerlendirme uygulamalarını içerir” dedi.
aw013317-01.jpg

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.