Salgın nedeniyle evden çıkamayan ve daha hareketsiz bir yaşam sürdüren insanların hızla kilo almaya başladığını belirten Dr. Bulut, boy ve kilo oranı gözetilerek hesaplanan vücut kitle indeksi (VKİ) 40'ın üzerinde olanların obez olarak kabul edildiğini ifade etti. 

Vücut kitle indeksi (VKİ) ne kadar yüksek ise obeziteye bağlı ölüm riskinin de o kadar yüksek olduğunu dile getiren Genel Cerrah Uğur Bulut, “Obezite tedavisinde altın standart; diyet ve egzersiz yani yaşam tarzının değiştirilmesidir. Bunlarda başarı sağlanamayan hastalarda ise ilaç tedavileri, Mide Bypass Ameliyatı ve Tüp Mide Ameliyatı uygulanabilecek tedavi yöntemlerinin başında gelir. Tüp Mide ameliyatında midenin yaklaşık %80’inin çıkarılması ile hacmin küçültülmesini sağlanır. Böylelikle hastalar daha az acıkır ve az gıdayla doygunluk hissi yaşar” diye konuştu. 

“KİLO VERME SÜRECİ 1 YIL KADAR SÜRÜYOR”

Tüp mide ameliyatının 16-60 yaş aralığındaki insanlara yapılabildiğini belirten Dr. Uğur Bulut “60 yaş üzerinde ise anestezi nedeniyle bu operasyonu tercih etmiyoruz. Eğer hastanın hayati riski varsa 16 yaşının altında da bu operasyon yapılabilmekte. Ameliyat hastanın vücut durumuna göre 45 dakika kadar sürüyor. Hastalarımız 3 günlük bir sürenin ardından taburcu olabiliyor. Hastanın ideal kilosuna ulaşma süreci ise 1 yıl kadar sürüyor. Ameliyatın ardından mide sağlığına direkt etki eden sigara ve alkolden uzak durmak gerekiYor. Karbonhidrat, yağlı yiyecekler ve asitli içecekleri tüketmemek gerekiyor. Bunları erine hayvansal ürünler ve meyve sebzelerin tüketilmesi önem taşıyor ” bilgisini verdi. 

“EVLENEN, ÇOCUK SAHİBİ OLAN HASTALAR VAR” 

Tüp mide ameliyatlarının insanların yeme alışkanlıklarını değiştirdiği için kimi zaman sıkıntılar yaratabildiğini ve bu konuda bir psikolojik destek alınmasının da önemli olduğunu söyleyen Dr. Bulut, şunları söyledi: “Ameliyat, vücut sağlığı kadar psikolojiyi de etkiliyor. Herkes kendi yeme alışkanlıklarını değiştirmek durumunda kaldığı için başlangıçta zorlanabiliyor. Fakat bir süre sonra kilo vermeye başladıkça sosyal yaşamlarında daha özgüvenli ve girişken olabiliyor. Rahatça günlük aktivitelerini yapıp aileleriyle daha kaliteli vakit geçirebiliyor. Evlenenler oluyor ve kilo nedeniyle çocuk sahibi olmayı erteleyenler de çocuklarına kavuşabiliyor”