İngilizce eğitim alanında 150 ülkeden 12 bin üyesi ile uluslararası çapta en büyük dil öğretimi meslek kuruluşlarından ve merkezi Amerika Birleşik Devletleri olan TESOL International Association, 50’inci yıl kuruluşuna özel dünya genelinde mesleğe katkı sağlayan bilim insanlarını seçti. Ülkemizden de Türk akademisyen Yaşar Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Engin Ayvaz gelecekte mesleğe yön verecek 30 lider arasındaki yerini aldı.

50. KURULUŞ YILDÖNÜMÜNÜ KUTLADI

Dünyada devlet ve özel sektör düzeyinde İngilizce eğitim ile ilgili politikaların belirlenmesinde en önemli organizasyon sayılan TESOL, 50’inci kuruluş yıldönümünü bir çok etkinlikle kutladı. Etkinlikler dahilinde geçmişte bu mesleğe katkıları olan ve aralarında Güney Kaliforniya Üniversitesi Uygulamalı Dilbilimci Stephen Krashen ve dünya genelinde 2,5 milyarın üzerinde dil kitabı basılan Avusturalyalı David Nunan gibi dünyanın donanımlı bilim insanı ile gelecekte mesleğe yön verecek 30 bilim insanı belirlendi. Yaşar Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Engin Ayvaz da seçici jüri tarafından gelecekte dil eğitimine ve ilgili kurumlara yön verecek 30 liderden birisi olarak ilan edildi. Ayvaz, sertifikasını ABD’nin Baltimore şehrinde düzenlenecek törende alacak.

"TÜRKİYE DİL EĞİTİMİ ALANINDA AVRUPA'NIN ÇOK GERİSİNDE''

Çalışmalarını Türkiye ile sınırlı tutmayan, Türkiye'nin yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri merkezli dil akreditasyon kurumu CEA’nın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan, Fulbright Humphrey bursu kapsamında Boston Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) eğitim ve öğretim faaliyetlerinde bulunan Engin Ayvaz, İngilizce dil eğitimi ile ilgili açıklamalarda da bulundu. Ayvaz, “Aileler çocuklarının bir üniversite diploması sahibi olması kadar iyi derecede bir yabancı dil bilmesinin de önemli olduğunu düşünüyor. Şu an ülkemizde İngilizce öğrenen öğrenci sayısı bazı Avrupa ülkelerinin toplam nüfusundan daha fazla. Ancak yapılan bilimsel çalışmalar Türkiye’nin dil eğitimi alanında Avrupa’nın çok gerisinde kaldığını gösteriyor. Dil öğrenmenin kolay ve çabuk bir yolu maalesef yok ama doğru yolları var. Öğrenciler ve aileler dil öğrenimi için kurum seçerken kalite duyarlılığı ile hareket etmeli ve bunun uzun ve çalışma gerektiren bir süreç olduğunu akıllarından çıkarmamalı” diye konuştu.