Sağlıklı evli bir çift 1 yıl çocuk sahibi olamıyorlarsa infertilite (kısırlık) tedavisine başlanması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Ali Akdemir, yalnızca kadınların değil erkeklerin de kısırlık tedavisi görmesi gerekebildiğine dikkat çekti.

İLK ÖNCE İLAÇ VE AŞILAMA TEDAVİSİ

Tanı ve tedavi süreçleri hakkında bilgi veren Doç Dr. Akdemir, “Öncelikli olarak çiftimizin aile hikayelerini ve tıbbi özgeçmişlerini değerlendirerek muayene ediyoruz. Kadının ultrasonla muayenesi, adet döngülerinin değerlendirilmesi, yumurtalık rezervinin değerlendirilmesi ve erkeğin de sperm analizinin yapılması mevcut tabloyu önümüze seriyor. Sonraki süreçte ise Kadın Doğum Uzmanı, Ürolog ve gerekirse problemin boyutuna göre Genetik Uzmanı' nın da dahil olduğu multidisipliner bir tedavi süreci başlıyor. Kadınlarda, hormonal kan tetkikleri inceleniyor; adet döngüsüne başladığında rahim, yumurtalıklar ve doğum yolu ile ilgili problem var mı değerlendiriliyor. Daha sonraki aşamada kadının rahim tüplerinin açık olup olmadığı araştırılıyor. Eğer tüpler kapalıysa doğal yolla gebelikle ilgili sıkıntı doğabiliyor. Burada önemli olan sorunun mümkün olduğunca sebebinin belirlenmesi ve bu sebebe göre tedavi yöntemlerinin belirlenmesi. Direkt tüp bebek tedavisine başlamak yerine yumurta ve sperm kalitesini artırıcı ilaç tedavisi uygulanabilir. Aşılama tedavisiyle yumurtalık gelişimini dışarıdan destekleyip erkeğin sperminin kalitelilerini seçiyoruz. Bu spermleri rahim içine zerk ederek döl yatağına bırakıyoruz. Yumurtayla spermin buluşmasını ve doğal bir şekilde döllenmeyi sağlayabiliyoruz” diye konuştu.

BİR SONRAKİ BASAMAK TÜP BEBEK TEDAVİSİ

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Ali Akdemir, eğer hasta bu tedavilerden sonuç alamıyorsa ya da saptanan nedenin tüp bebek tedavisi ile çözülmesi gerekiyorsa tüp bebek tedavisinin uygulandığını kaydetti.

Doç. Dr. Ali Akdemir sözlerini şöyle sürdürdü: “ Kadın hastamıza kendi vücudunda da bulunan hormonları içeren yumurta geliştirici ilaçlar veriliyor. Yumurta gelişiminin ardından yumurtanın çatlamasını sağıyoruz ve küçük bir cerrahi işlemle bu yumurtaları hastamızdan topluyoruz. Yumurtaları ve spermleri laboratuvar ortamında birleştiriyoruz ve döllenen yumurtayı takip ediyoruz. Daha sonrasında döllenen yumurtayı anneye transfer ediyoruz. Sonrasında gebeliğin oluşup oluşmadığı takip ediyoruz. Eğer elimizde fazladan döllenmiş yumurta bulunuyorsa ülkemizde de yasal olarak birçok merkezde döllenmiş yumurtalar dondurulup saklanabiliyor. Bunlar başarısızlık durumunda veya ilerleyen yıllarda tekrar aynı tedavilere gerek kalmadan bu donmuş embriyolar kullanabilir ve burada da başarı oranı yüksektir. Her çiftin özelliklerine göre bu tedaviler bireyselleştirilir. Hangi tedavi daha fazla başarılı olacaksa uzman hekimler multidisipliner bir yaklaşımla tedaviyi yönlendirilir”