Uzmanı açıkladı! İnfertilitede Kişiye Özgü Tedavi Yöntemi İzlenmeli

Uzmanı açıkladı! İnfertilitede Kişiye Özgü Tedavi Yöntemi İzlenmeli

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aral Özbal, kısırlık hakkında önemli bilgiler paylaştı.

İnfertilite (kısırlık) hastalığında, çiftlerin ihtiyaçlarına ve özelliklerine göre tedavi planlandığını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aral Özbal, bu sürecin yanısıra doğal beslenme ve stresten uzak durmanın da önemli olduğunu söyledi.

İnfertilite tedavisinin kişiye özgü olduğunu ifade eden Dr. Özbal, basamak tedavisinin çiftin yaşı, kısırlık süresi ve önceki tedavilerinin de dikkate alınarak planlanması gerektiğine dikkat çekti.

En az 1 yıl korunmasız düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebelik olmaması durumunun infertilite olarak tanımlandığını kaydeden Op. Dr. Aral Özbal, “Toplumumuzda %10-15 sıklığında görülen infertilite bir hastalık olarak kabul edilmelidir. Tedavi planına geçmeden önce bu hastalığın nedeni, ciddiyeti ve alternatif tedavi seçenekleri belirlenmelidir. İnfertilite süresi uzadıkça, yapılan test ve tedavilerin listesi uzadıkça olumsuzluk beklentisi ve dolayısıyla stres giderek artar. Tedavinin belki de en önemli bölümü infertil çiftin bilinçlendirilmesi, bilgilendirilmesidir. Hangi testlerin yapılmasının gerektiği, bu testlerin sonuçlarının nasıl değerlendirileceği ve bulgulara göre bir sonraki adımda ne tür önlemler alınabileceği anlatılmalıdır.  İnfertilitede yaş faktörünün önemi, eşlik eden hastalıkların doğurganlık kapasitesi üzerine etkileri, hormonal bazı bozuklukların yol açtığı sorunlar açıklanmalıdır” diye konuştu.

op.-dr.-aral-özbal-2.jpg

TANI VE TEDAVİ SÜRECİ

Ülkemizde de kadın nüfusunun anne olma yaşını kariyer ve eğitim gibi nedenlerle 30’lu yaşlardan sonraya ertelediği bilgisini veren Op. Dr. Aral Özbal, doğurganlık kapasitesinin yaşla birlikte azaldığını ve kromozomal anomalilerin artmasının bilimsel bir gerçek olduğunu dile getirdi.

Tanı ve tedavi süreci hakkında bilgi veren Op. Dr. Aral Özbal, şöyle devam etti: “Dikkatli alınmış bir öykü ve muayene, bazı tıbbi bilgilere ulaşmamızı sağlayabilir. Daha önce geçirilmiş hastalıklar, ameliyatlar, geçmişte kullanılmış uzun süreli ilaç tedavileri ve sigara, alkol gibi alışkanlıklar sorgulanmalıdır. 

Çiftlerin önemli bir kısmı, tıbbi öykülerindeki bazı detayları önemsiz buldukları veya çekindikleri için ifade etmeyebilirler.  Herhangi bir cinsel işlev bozukluğu yaşamayan, adetleri düzenli olan, tıbbi öyküsünde risk faktörü taşımayan ve ileri yaşta olmayan bir çift, daha önce yapılan tedaviler de dikkate alınarak mümkün olan en alt basamak tedaviye yönlendirilir.  Kadın faktörünün sorgulanmasında adetin 2./3. günü ultrasonografi, hormon profili ve ultrason ile yumurtlama takibi ilk adımlardır. Meme muayenesi ve PAP smear testi ihmal edilmemelidir. Sperm testi de atlanmamalıdır. Sperm analizi, 3-4 günlük cinsel perhizi takiben yapılmalıdır. Sperm sayı, hareket ve şekil özelliklerinin yanı sıra, semen hacmi, enfeksiyon varlığı ve likefaksiyon süresi de dikkate alınmalıdır. Erkek faktörünün değerlendirilmesinde cinsel işlev bozuklukları sorgulanmalı, sperm analizi ile ilgili sorunlarda üroloji/ androloji konsültasyonu ile tedavi planı belirlenmelidir”

AŞILAMA TEDAVİSİ

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aral Özbal, ilk 3 basamakta başarı sağlanamayan çiftlerde artık yardımcı üreme tekniklerine başvurulması gerektiğini söyledi.

Aral şu bilgileri verdi: “Öncelikle aşılama tedavisi önerilir. Aşılamanın kaç kez yapılması gerektiği tartışmalıdır. Ancak maliyet analizlerine ve kümülatif gebelik oranlarına bakıldığında, 2-3 defadan daha fazla sayıda aşılama yararlı görülmemektedir. Bu basamakların tümüne rağmen gebeliğe ulaşamamış çiftlere son basamak tedavi olarak tüp bebek (IVF) önerilmektedir. Testler sırasında fertilite potansiyelinde (yani doğurganlık kapasitesinde) azalma  saptanan çiftlerde tedavi basamakları daha hızlı bir planda çiftin ihtiyaçlarına göre değiştirilebilir. Özellikle over rezervi azalmış kadınlarda, yaş ileri olmasa da tedavi basamaklarında vakit kaybına karşı dikkatli olunmalıdır.  Unutmayalım ki, klasik tedavilerle çiftlerin %50’sinde gebeliğe ulaşılabilinir. Çiftlerin diğer %50’sinde tedavi başarısını belirleyen en önemli faktör doğru planlama ve detayların gözden geçirilmesidir. Bir çift gebeliğe ulaşma yollarını doktoru ile tartışırken, hangi basamak tedavisi ile hangi oranda gebelik şansı olacağını sorgulamaktadır. İyi bilgilendirilmiş bir çift, başarısız bir tedavi dönemi sonrası,  sırada hangi basamak tedavinin yer aldığını yorumlamakta daha iyi bir motivasyon ve adaptasyon gösterebilirken önemli bir negatif etken olan stres faktörü azaltılabilir”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.