Uzmanı uyardı! Su tercihlerinize dikkat edin

Uzmanı uyardı! Su tercihlerinize dikkat edin

Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Prof. Dr. Neriman İnanç, insan kanının pH değerinin 7,4 olduğunu belirtti.

Vücudumuzdaki hücrelerin büyük bir kısmını su oluşturuyor ve bedenimizin su ihtiyacı yaşa ve cinsiyete göre değişiklik gösteriyor. Yaklaşık olarak insan kas dokusunun %70-75’i, beyninin %80’i, kalbinin %78’i, böbreklerinin %83’ü, kanının %85’i, yağ dokusunun %10- 15’i ve derinin %70’i sudan oluşuyor. Uzmanlar, vücutta yaşanan su kayıplarının önlenebilmesi için düzenli olarak içeceklerin ve sıvı içeren besinlerin tüketilmesini öneriyor.

Yetersiz su tüketimi kadar, kalitesiz su tüketiminin de birçok hastalığa neden olabileceğini belirten Prof. Dr. Neriman İnanç sözlerine şöyle devam ediyor: “İyi ve kaliteli su, yaşamı sağlıklı bir şekilde idame ettirebilmek için çok önemli bir unsurdur. İçme suyunun temiz olması kadar, sertliği de insan sağlığı üzerinde önemli rol oynamaktadır. Günlük yaşantımızda kullandığımız suyu üç başlıkta değerlendirebiliriz. Doğal kaynak suları, şehir şebeke suları ve doğal mineralli sular. Doğal kaynak suları ve doğal mineralli sularda kalsiyum, magnezyum, bikarbonat, demir gibi elementler bulunur. Suyun sertliği, kalitesini belirler ve sert sular sağlıklı sulardır”.

Suyun pH değeri neden önemlidir?

Sağlıklı suyun en önemli özelliklerinden biri, mikrobiyolojik, fiziksel, kimyasal ve radyoaktif kirlenmeden arınmış yani saf olması ve pH değeri, mineral içeriği, elektron yönünden zengin olmasıdır. Suyun içindeki hidrojen ve hidroksil iyonlarının miktarı, suyun pH'ını belirler. Hidrojen fazla ise su asidik, hidroksil fazla ise alkalidir. Alkali su, yüksek antioksidan özelliğe sahip su olarak dikkat çekmektedir. Dolayısıyla sağlıklı suyun pH'ı mutlaka 7,4'ün üstünde olmalıdır. Günümüzde içme sularının büyük bir kısmı düşük pH'a yani asidik pH'a sahiptir. Suyun vücut için değerliliğini belirleyen bir diğer etmenin de suyun pH derecesi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Neriman İnanç, magnezyum ve kalsiyum açısından güçlü olan alkali su tüketmenin bu minerallerin yetersizliğine bağlı sağlık risklerinin azaltılmasına yardımcı olacağını belirtiyor. Yapılan araştırmalar, yemek borusunun arkasındaki yanmanın yanı sıra ağza gıdaların ve acı suyun gelmesi olan ve halk arasında sıklıkla görülen reflü hastalığına karşı asit tamponlama kapasitesine sahip olan alkali suyun faydaları olabileceğini de gösteriyor.

Alkali sular aynı zamanda, kanın pH’ının dengelenmesine, vücuttan zararlı, toksik maddelerin atılmasına, deriden kaybedilen suyun yerine konularak nemlendirilmesine, dolayısı ile cilt sağlığının korunmasına, bağışıklık sistemimizin güçlendirilmesine, vücut ağırlığının kontrol edilmesine ve birçok bağırsak hastalığına neden olan kabızlığın önlenmesine de yardımcı oluyor. Prof. Dr. Neriman İnanç, sağlıklı kalmak için günde 2,5-3 litre güvenli alkali su tüketilmesini öneriyor.

Su tercihlerinize dikkat edin

Özellikle baskılanmış olgulara ve geriatrik yaş grubuna tavsiye edilen su tüketimi konusunda halk arasında “hazır su” olarak tabir edilen sularda, piyasada bulunan markalar arasından tercih yapılırken dikkatli olmak gerekiyor. Prof. Dr. Neriman İnanç, susadığımızda ilk karşımıza çıkan suyun alınmaması gerektiğini ve suyun markasına, ambalajına dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor: “İçtiğiniz kaynağı belli olmayan sular ile vücudunuza ağır metal veya toksin yükleyerek sağlığınızı bozabileceğinizi unutmayın”.
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.