Uzmanından Sınav Kaygısı uyarısı! 'Doğrudan ortaya çıkan bir durum değildir'

Uzmanından Sınav Kaygısı uyarısı! 'Doğrudan ortaya çıkan bir durum değildir'

Covid-19 sosyal izolasyon ve online eğitim sürecine okullarından, örgün eğitimden ve arkadaşlarından ayrı kalan öğrenciler içinde bulunduğumuz günlerde girecekleri sınav için bir yandan heyecan yaşarken diğer yandan sınav kaygısı ile mücadele ediyorlar.

Röportaj: Pınar Yeşiltay Sevim- Beklenmeyen bir eğitim öğretim yarı yılının sonuna yaklaşırken Psikoterapist Fatih Pulat ile Covid-19 sürecinin sınav kaygısına etkilerini ve önümüzdeki hafta gerçekleşecek olan sınavda öğrencilere yönelik önerilerine dair konuştuk.

* Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

Merhabalar, Ben Fatih Pulat. Klinik Psikoloğum, aynı zamanda yazarım. 4 tane çocuk, ergen ve psikoterapiyle ilgili kitabım bulunmakta. Ağırlıklı olarak psikoterapiyle uğraşıyorum. Yaklaşık 9 yıldır çocuk ve ergenlerle çalışıyorum. 

Covid-19 sürecinde örgün eğitime ara verilip online eğitime geçilmiş olması öğrencileri nasıl etkiledi?

Başlarda öğrenciler için belki de hayatlarının en büyük şansı oldu bu süreç. İnanılmaz sevindiler, inanılmaz mutlu oldular, her öğrencinin hayali gibiydi: Okulun olmadığı öğrencilik hayatı. Fakat her mutluluğun sonu olduğu gibi bu sevinç de uzun sürmedi. Özellikle ergenlik dönemindeki gençler için evde arkadaş çevresinden soyutlanmış olmak bir süre sonra aşırı sıkıcı bir hal aldı. Çünkü bir öğrenciye verilebilecek en ağır ceza tecrit etmektir. Covid-19 süreci de doğrudan olmasa da dolaylı bir tecrite yöneltti öğrencileri. Tecritin dayanılmaz ağırlığı ile öğrencilerin hem akademik hem sosyal hem de kendilerini geliştirmeye yönelik tüm motivasyonları ortadan kalktı.

Online eğitim sürecinde bazı ailelerin disiplinli bir şekilde online eğitim sürecini yönetirken bazı ailelerin çocuklarını ekran başında ders dinlemeye yönlendirmekte güçlük çekmelerini neye bağlayabiliriz? Bazı çocuklar okul ve sınıf ortamı olmadan derse adapte olmakta neden zorlandı?

Bu öğrenciler ayrışma bireyleşme sürecini tamamlayamamış kişilerdir. Tüm velilerin ortak bir amacı var: Çocukları için iyi bir gelecek... Çocuğunuz için endişeleniyor, kaygılanıyor, iyi bir gelecekleri olsun diye kendinizi paralıyorsunuz. Ve bunu hiçbir karşılık beklemeden kendi hayatınızdan vazgeçerek yapıyorsunuz. Tek derdiniz de iyi bir hayata sahip olabilmeleri. Bu kadar çok onları severken bazen istemeden onları sırtından hançerliyor hatta bu hançeri içinde çeviriyor olabilir misiniz? Çocuğumuzun bu hayatta başarılı, girişken, mutlu olmasını istiyorsak önce içimizdeki başarı hırsını, ona şekil verme hırsını 0' a indirmemiz gerekecek. 1 bile olmayacak, içimizdeki tüm hırsı sıfırlayacağız. Her insan doğuştan keşif ve merak duygusuyla doğar. Böyle bir güdülenmemiz vardır. Siz de çocuğunuz neyi merak ediyor neyi keşfediyorsa onu dibine kadar yapması için meraklandırarak teşvik edin. İçindeki gücü eğer ondan başarı beklentisi olmadan gerçekleştirebilirseniz sonuçlarında neler olabileceğini tahmin bile edemezsiniz. Fakat onlara karşı asla mış gibi yapmayın.

Son dönemde ailelerin çocuklarının sınav kaygısı taşıdıkları gerekçesi ile uzman desteğine başvurularının arttığını görüyoruz? Kaygı hayatımızda nelere sebep olur? Sınav kaygısı nedir?

Kaygı hayatımızın her evresinde olan bir durumdur. Kitaplarda klişeleşmiş bir söz vardır: Kaygın ne az ne çok olacak orta halli olması her zaman iyidir. Bu doğru bir cümledir fakat bu kaygının orta halli olması ya da orta halli kaygının anlamının ne olduğu biraz flu kalmıştır. Sınav kaygısı doğrudan ortaya çıkan bir durum değildir. Ağırlıklı olarak sınav kaygısına neden olan nokta sınava yüklenen anlam ve bu anlamın arkasındaki niyetlerdir. Sınav kendi başına kaygı yaratan bir durum değildir. Mesela basit bir dersten sınav olurken öğrencilerin hiçbiri kaygılanmaz. Fakat anlamı yüksek olan bir sınavda çocuğun birden hiperaktifleştiğini görürüz. 

Sınav kaygısı çocuk ve gençleri nasıl  değiştirir?

Pozitif değiştirdiğine çok rastlamadım. Bunun en büyük nedeni de şudur; yapılan tüm söyleşilerde, seminerlerde ya da kitaplarda sınav kaygısının pozitif yanından ziyade negatif yanları vurgulanmaktadır. Negatif duygu da bulaşıcıdır. Bu yüzden de çocuklar bu durumdan kolay etkilenebilmektedir. 

Sınava giren çocukların Ebeveynlerde de sınav kaygısı olur mu?

Aslında çocuklarda sınav kaygısı olmaz, kaygı ebeveynde olur ve bunu aile sözsüz bir biçimde jest, mimiklerle, ses tonunun tınısıyla geçirir. Ailenin kaygısı çocuğa geçer, çocuğunki de aileye. Kaygı covid gibi bulaşıcıdır. Sistem böyle bir kör döngüye girdiğinde işin içinden çıkılması çok zordur. 

Aileler sınava girecek çocuklara nasıl yaklaşmalılar?

Ayna nöronlar diye bir şey var. Bu şu demek oluyor, belli duygulara maruz kaldıkça biz de o duyguları yaşamaya başlıyoruz. Aile gamsız, sakin ve rahatsa çocuk da bu rahatlığı deneyimliyor. Fakat aile tam tersi ise bu çocuğu olumsuz etkiliyor. Bu yüzden aileler öncelikle rahat olmalılar. Çözüm odaklı terapide şöyle bir cümle vardır: Bir şey bozulmadıysa onarmaya çalışma. Aileler çocuk ya da ergen talep etmedikçe işlerine karışmamalı ve onlara özerklik vermelidir. İşgüzar aileler aslında çocuğuna en çok zarar veren ailelerdir. Onlara güven verin, sevgi verin ve ardından bekleyin. Sabırla bekleyin. Onlar ihtiyaç duyduğunda size ulaşacaktır.

Sınav kaygısı hususunda çocuklara ve ailelere önerileriniz nelerdir?

Aile ve çocuk şu telkinleri kullanabilir: 

  • Yapmak değil, yapmaya çalışmak benim elimde ben elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışabilirim.
  • Alacağım sonuç yalnızca sınavın bir değerlendirmesi, benim değil
  • Sınavda ben değil benim ders çalışma davranışım başarısız oldu
  • Onlar anne ve baba olarak isteyerek ellerinden geleni yaptılar. Ben de ebeveyn olsam aynı şeyi yapardım. Ben de çalışmak için elimden geleni yapacağım.
  • Sınavının sonucunun ne olacağı sadece bana bağlı değil, bana bağlı olan kısım ders çalışmam; bu çalışmam sonucunda ne olacağını bilemem
  • Dikkatim dağılabilir, ben dikkatimi ekonomik kullanmaya çalışayım.
  • Bu sınavda başarılı olup olmamayı düşünmek yerine, elimde olanı yapmaya çalışmalıyım, bu da ders çalışmak, bu benim soruları yapma şansımı artırır, bu da sınavı kazanma şansımı
  • Sınavın sonucunu düşünerek değil elimden geleni yaparak değiştirebilirim, bunları düşünerek ancak zaman kaybederim.

Sınav kaygısını aşmak için rahatlama tekniklerinden bahsetmek mümkün mü? Eğer söz konusu ise bu teknikler nelerdir ve nasıl öğrenebiliriz?

Sınava gamsız insanlarla gitsinler. Ailede özellikle anne ya da babada evham, kaygı varsa o evde beklesin, çünkü sınava girerken okul bahçesinde tüm kaygısını gözleriyle çocuğa yükleyebilir. Sınav esnasında yoğun kaygı yaşarsa birey ki bunun olasılığı çok azdır aslında, birkaç dakikalığına kalemi bırakıp avucunun içindeki çizgilere baksın. Bu şekilde odağını dağıtıp asıl mevzudan uzaklaştığında kaygısının düzene girdiğini hissedecektir. Viktor Frankl' ın bir yöntemi olan çelişik niyette ise sınava girerken dünyanın en kaygılı çocuğu benim, dünya kaygı şampiyonu ben olacağım diye kaygısını en uca taşıyarak kaygıları üzerinde paradoksal bir düzenleme  gerçekleştirilebilir.

Sınav kaygısı konusunda kimlerden yardım alınabilir?

İşin uzmanı terapistler en doğru yardımı verir. Mümkünse de yaşam koçlarından ya da çocuğun psikolojisini bilmeyen diğer koçlardan uzak durulmalı diye düşünüyorum. 

Bir uzman desteğine ihtiyaç olduğunun belirtileri nelerdir? Aileler hangi noktada mutlaka bir uzmandan yardım almalıdır?

Nasıl evdeki basit bir alet bile bozulduğunda servisi arıyor ve işi uzmanına bırakıyorsak çocuğumuzun yaşadığı problemleri de nasıl olsa geçer diye akışına bırakmak yerine konunun uzmanı bir terapistten destek almak önemlidir. Ama şu daha önemlidir. Çocukta bir problem varsa onu o problemli hale getiren anne babanın çocuktan önce destek alması bu işin olmazsa olmazıdır. Bir problem çocuğunuzun günlük hayatını etkiliyorsa, işlevselliğini etkiliyorsa, ilişkilerini etkiliyorsa, duygularını etkiliyorsa destek alınması önemlidir. Çocukluk ve ergenlik aslında bir çocuğun defolarını ortadan kaldırabilmek adına çok mühim bir fırsatlar dönemidir.Aileler köprüden önceki bu son çıkışı iyi değerlendirmeliler. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.