Mehmet ÖZDOĞRU - İzmir Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın, İzmir Ticaret Borsası’nın (İTB) Aralık Ayı Olağan Meclis Oturumundan önce gerçekleştirilen “Madde Bağımlılığı ile Mücadele Sosyal Sorumluluk Projesi” lansmanında, kentin uyuşturucu ile mücadelesini değerlendirdi. İzmir’in uyuşturucu kullanımı ve satışı konusunda iyi durumda olmadığını belirten Aşkın, göreve geldiği günden bu yana neredeyse tüm yoğunluklarını bu konuya verdiklerini ifade etti. Uyuşturucu madde kullanımını yalnızca polisiye tedbir ve cezalarla önlemenin mümkün olmadığını da vurgulayan Aşkın, konuyla ilgili bilinç ve farkındalık yaratacaklarını belirtti. Aşkın ayrıca İzmir Emniyeti’ndeki faaliyetler hakkında da bilgi verdi. İTB, 2016 yılının son birleşiminde yoğun bir günü geride bıraktı. Aralık Ayı Olağan Meclis Oturumu öncesi İTB, Yaşar Üniversitesi ve İzmir Emniyet Müdürlüğü tarafından ortaklaşa hayata geçirilen Madde Bağımlılığı ile Mücadele Sosyal Sorumluluk Projesi’nin lansman toplantısı da gerçekleştirildi. Yılın son toplantısında 2017 bütçesi de onaylandı.

“POLİSİYE ÖNLEMLERLE UYUŞTURUCUYU ÖNLEYEMEYİZ”

Uyuşturucunun toplumlar için terör kadar önemli olduğunu vurgulayan Aşkın, “Terör kadar önemli bir sorundur uyuşturucu. Türkiye’nin her metropolünde olduğu gibi İzmir’de de bu sorun büyüyor. Ancak sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler olmadan, taşın altına herkes elini sokmadan biz bu taşı yerinden oynatamayız. Sizler pamuk satışını yapın, fiyatını belirleyin; Ancak böyle giderse biz bu pamukları işleyip satacak gençleri bulamayacağız. Uyuşturucu çok büyük bir tehdit. Terör konusunda İzmir Türkiye’ye göre daha iyi durumda olabilir, öyle de. Biz bütün gücümüzle varlığımızla çalışıyoruz. Ancak sokaklarımızı da temizlemeliyiz. İzmir uyuşturucu konusunda iyi durumda değil. Satışı konusunda iyi durumda değil. Sadece polisiye tedbirle önlenemez. Cezalandırmakla asla önleyemeyeceğiz, aydınlatmakla ve aileleri bilinçlendirmekle önleyebiliriz” dedi. Madde bağımlılığına karşı ebeveynlerin bilinçlendirilmesi için başlatılan kampanyada aileler, konu ile ilgili kapsamlı bir şekilde bilgilendirildi. İzmir Ticaret Borsası tarafından kurumsal sosyal sorumluluk bilinciyle oluşturulan ve 2015 yılından bu yana çalışmaları devam eden, Madde Bağımlılığı ile Mücadele Kamusal İletişim Kampanyası Yaşar Üniversitesi ve İzmir İl Emniyet Müdürlüğü koordinasyonunda tamamlandı.

KARAKOL SAYISI AZALTILIYOR

Göreve geldiğinden beri yapılan çalışmalar hakkında bilgilendirmelerde de bulunan Aşkın, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından emniyet teşkilatında düzenlenen FETÖ/PDY operasyonları nedeniyle İzmir'de personel sayısının azaldığını söyleyen Hüseyin Aşkın, buna rağmen suç oranlarında ciddi oranda azalma görüldüğünü de belirtti. Önümüzdeki süreçte mobil karakol uygulamasına geçileceğini açıklayan Aşkın, "Polis merkezlerimizin sayısını azaltacağız. Her polis merkezi, 20 polisin istihdam edilmesi demek. Zaten personel sıkıntısını söyledik. Az sayıda güçlü polis merkeziyle daha çok hizmet vereceğiz" dedi. Polis araçlarında karakoldaki işlemlerin yapılabileceği mobil ekipmanların geleceğini söyleyen Aşkın, "Vatandaşın artık karakola gitme ihtiyacı olmayacak. Polis merkezine gitmeyi gerektiren çok önemli olaylar olmadıkça biz vatandaşlarımızı merkeze götürmeyeceğiz. Dolayısıyla biz bütün gücümüzü sokaklarda aktif bir şekilde asayişi sağlayacak ekiplerle sağlayacağız. Bu projeyle onlarca fazla ekibimiz olacak. Vatandaşın illa karakola gitmesi gerekiyorsa onu yine biz götüreceğiz" diye konuştu.

Aşkın’dan sonra kürsüye gelen İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, 2016 yılında yaşanan terör olayları ve piyasalarda yaşanan kriz hakkında bilgi vererek 2017mesajlarını aktardı. 2017'de risklerin artacağı mesajını veren Kestelli, "Yılın bu son günlerinde gerçekçi bir durum tespiti yapıp beklentileri aktarma gayreti, olsa olsa memleket sevgisiyle izah edilir. Evet, 2017 yılına, 2016'da yaşadığımız bütün bu riskleri taşıyarak giriyoruz. En kötüsü geride kaldı mı çok emin değilim. 2017, dış politikadan küresel ekonomiye, iç siyasetten güvenlik meselelerine kadar gerçekten risklerle dolu bir yıl" şeklinde konuştu.

Yeni yıl için çözüm önerilerini de sıralayan Kestelli, "Türkiye'nin bütün dinamiklerini aynı hedefe konsantre edebilecek bir iklim yaratması şart. Bunun için OHAL bir kez daha uzamamalı. Sistem değişikliği tartışmasını bir an önce uzlaşıyla sonuçlandırmalıyız. İlişkilerimizin sürdürülemez hale geldiği Avrupa Birliği ile yeni bir başlangıç için masaya oturmamız şart. Hükümete, herkesin izleyebileceği ölçebileceği bir yapılacaklar listesi açıklamasını tavsiye ediyoruz. Bu hem güven verir, hem şeffaflık sağlar. Güçlü bir ülke olma yolunun güçlü bir ekonomiden geçtiği ortada. Reformlar mutlaka hızlandırılmalı. Tarımdan sanayiye, gerçek bir AR-GE seferberliği başlatmalıyız. Gerekirse savunma harcamalarını kısıp yenilikçi yatırımlara kaynak ayırmalıyız. İstanbul merkezli büyümeyi diğer kentlere yaymak için adımlar atılmalı. Örneğin stratejik yatırımlar için teşvikleri, belirlenen illere göre kademelendirip yaymalıyız" diye konuştu.