Yazık Oldu Ülkeme

Yazık Oldu Ülkeme

Eylül Ayça Karakuş yazdı; Yazık Oldu Ülkeme

Günlerdir kötü bir rüyanın içindeymişiz gibi hissediyorum kendimi. Her yer darmadağın, herkes feryat figan, ortalık yangın yeri. Karanlığın içinde iğneyle gün ışığı arıyoruz resmen. Gözümüz kulağımız deprem bölgelerinden gelecek olan mucize haberleri bekliyoruz.

Yaşam belirtisi alabilmek adına verilen mücadeleyi görünce insan olmanın ,birlik olmanın gururunu yaşıyoruz. İnsanlık adına yapılan yardım çalışmalarının sayısı günden güne artıyor. Bu haberleri duymak içimizi bir nebze olsun ferahlatsa da yine de acımız ,yasımız çok ama çok büyük.

Günledir hayal bile edemeyeceğimiz deprem görüntülerine, yürek yakan cümleler duyduğumuz deprem videolarına şahit olduk.

Göçük altından almış olduğu bir sesin peşine düşen itfaiye çalışanı, sesin geldiği yere öyle bir seslendi ki yüreğim acıdan buz kesti.

Umudu bir sonraki dakikaya bırakmayan, var gücüyle deprem bölgesinde enkaz altından bir can çıkarmak için dişini tırnağına takan herkese ne kadar teşekkür etsek azdır. Minnettarız..

Hiç bir cümle, hiç bir inilti bu kadar yanık olmamıştı...

“Kendini yorma, sesin bize lazım olacak!

Bağır dediğimde bağır!

Suriyeli bir çocuğun kardeşiyle birlikte göçük altından kurtarılacağı an kurduğu bir cümle var ki çaresizliğin an ve an canlı resmidir.

“ Bizi buradan çıkartın size hizmet ederim.”

Yine çocuğumuzun birine kurtarıcılardan biri diyor ki; biraz daha orada kalman gerekecek, söz veriyorum kurtaracağım seni ama önce kolonu kesmem gerekiyor.

Çocuğun ürkek bakışlarıyla, kurtarıcısına sorduğu soru :

Ne, kolumu mu keseceksin abi?

Başka bir çocuğun ise annesinin ölümünden habersizce “annemi de kurtarın ne olur abi” demesi...

Ve yine bir başka evladımızın enkaz altından çıkartılırken önce kedimi çıkarın beni sonra alın demesi...

Saatlerce elinde tuttuğu kuşuyla birlikte güneşi gören çocuğumuzun sevinci...

Geride kalan saatleri bir daha geri getirmeye gücümüz yok, bunu hepimiz biliyoruz. Peki bundan sonra neler yapılabilir bunları biliyor muyuz?

Deprem ülkesiyiz. Her yer tehdit altında. Resmen can pazarı yaşanıyor. Zamanla yarışılan günleri yaşıyoruz. Yüreğimiz ağzımızda gelecek olan iyi haberleri bekliyoruz.

Duygularımız alt üst olmuş durumda. Gülerken ağlayıp, ağlarken seviniyoruz.

Bahar ülkeme ne zaman gelir bilinmez lakin ne yazık ki “Yazık Oldu Ülkeme”

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.