YORULDUM

YORULDUM

Aysel Çakıroğlu yazdı

Ben yoruldum be hayat, çeksene şu elini üstümden. Gelmeyin hepiniz üzerime böyle birden. Bıktım sonunda sizden, ikinizden. Yoruldum anlıyor musun? Yaşamaktan, sorumluluklarımdan, yoruldum sürekli insanlara bir şeyler anlatamamaktan, mutlu gibi görünüp kan ağlamaktan. Yoruldum insanlardan hatta nefes almaktan. İnsanlığın arkasına saklanmış yaratıklardan.

Beni benden alan ne biliyor musun? Dost sandıklarım arkadaşım çıktı, arkadaş sandıklarım dostum çıktı. Ben nasıl yorulmayayım be hayat, Yoruldum konuşmaktan, durmaktan, koşmaktan sürekli bir şeyler saklamaktan, Birilerinin beni hunharca harcamasından, kullanılmaktan, iyi niyetli olmaktan, hatta insan olmaktan, usandım artık sürekli aynı acıları tatmaktan, hep aynı şeyleri yapmaktan, sevdiklerim tarafından her zaman hırpalanmaktan. En sonunda beni de küstürdün be hayat. Yalandan bir gülümsemen vardı onu da elimden aldın. Yoruldum, bıktım gülmekten, gülümsemekten, yoruldum sürekli acılar çekmekten, her zaman köşelere itilmekten. Belki fazla saygıdan ya da sevgiden, çok ilgiden, aşırı iyi niyetten, hep kaybetmekten, hiç kazanamamaktan yoruldum. Kendime bir dünya kurdum o dünyamda bile mutlu olamıyorum. Mutluluk gölgemde kalmış bulamıyorum. Her ne zaman yeni bir adım atsam yoruluyorum.

en-guzel-sonbahar-fotograflari.jpg

Hani hep derdim ya hayat ben kırılmam, darılmam, üzülmem. Bu sefer kırıldım, üzüldüm be hayat. Kendime kırgınım, kendime kızgınım, kendime dargınım, üzgünüm, başkalarına bu kadar değer verdiğim için kendime küskünüm, kendimi bu kadar ikinci plana ittiğim için büklüm büklümüm. Elim ayağım tutmuyor, küçülmüş bir çiçek gibiyim, solmaya yüz tutmuşum. Keşke kâğıtlara da yalan söylemesem, içimden geçenleri birer birer dökülsem. İçimden geçenler o kadar acı ve ağır ki dayanamazsın kâğıt, alev alırsın. Dertlerimi sana anlatsam dağılırsın, sana kıyamam ben ama kendime kıyarım, çünkü bir daha senin gibi bir dost bulamam, bir daha seninle dertleşemem.

Ayaklı cenaze gibi olmuşum, dolaşıyorum sağda solda. İçimde atlar koşuyor nedense hep dörtnala. İçimde o kadar büyütmüşüm ki seni, olmuşsun bir kasırga. Bir kopsan var ya dağıtırsın beni oradan oraya. Zaten dağılmışım be hayat. Bir karar aldım kendi kendime, bundan sonra gülmeyeceğim hiç kimseye, dökmeyeceğim yüreğimi hiç kimsenin gözlerine. Ben yoruldum be hayat. Birilerinin bir şeyleri olmaktan yoruldum, artık kendimin bir şeyi olmaya karar verdim. Yoruldum, dünyanın kahrını genç ama yaşlanmış kalbimle üstlenmekten. Ben kendimden de yoruldum, kendimden de bıktım ve en sonunda kendime de küstüm. Ben ağlamaktan yoruldum, onlar ağlatmaktan yorulmadı. En sonunda yaşamaktan da bıktım, onlar benden bıkmadı. Eğer bir gün ölürsem sebebim dostlarımdır. Bu sözler benim dostlarım gibi dostu olanlara hediyemdir. Belki de bu kadere bir vasiyettir. Bundan sonra lütfen başkasına da böyle kötü yaklaşma. Benim canımı yaktığın gibi başkalarının canı da yakma.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.