Zafer Peker Elif Topaloğlu'na konuştu!

Zafer Peker Elif Topaloğlu'na konuştu!

Elif Topaloğlu ünlü şarkıcı Zafer Peker ile röportaj yaptı. 

Galiba hepimizin en özlem duyduğu yıllar 90’lar. Sıcaklığıyla, samimiyetiyle, duruluğuyla ve coşkusuyla yüzümüz gülerek hatırlıyoruz hep o yılları. Özellikle 2020’nin üzerimizde yarattığı derin tahribat o güzel yıllara olan özlemimi arttırdı ve röportajlar için 90’lı yılların efsane isimleri ile iletişime geçmeye başladım. 90’lar deyince aklıma gelen ilk isimlerden biri Zafer PEKER… Acısıyla, sevinciyle zihnimize kazınan şarkıları yıllar geçse de ruhumuzdaki etkisini devam ettiriyor. Diyemedim, Sensiz Sabah Olmuyor, Giderim ve benim en favori şarkım Anlamazsın… Çok mutlu olduğum bir röportaj oldu, keyifli okumalar dilerim sevgili Medya Ege okurları.

Öncelikle bir hayranınız olarak beni kırmadığınız için çok teşekkür ederim, müzik yolculuğunuz nasıl başladı, bu yeteneğinizi nasıl keşfettiniz?
 
Müziğe karşı çocukluktan itibaren ilgim vardı. İlkokul yıllarımda mandolin alıp çalmaya çalıştım, sonra bağlama ve en son gitarla kendi çapımda bir şeyler çalıp söylerdim. Çocukluğumuz kardeşim Hakan'la birlikte evde kendi kendimize çalıp söylemekle, eğlenmekle geçti.

O zamanlar bu işi ilerde profesyonel olarak yapacağımız aklımdan bile geçmiyordu tabii. Sonra Hakan Peker dans grubu kurdu ve daha sonra da Bir Efsane albümüyle zaten çocukluktan beri içinde olduğumuz müziğe, profesyonel geçiş yaptı. Sonrasında kendi müzik şirketimizi kurduk ve beni de şarkıcı olmaya ve albüm yapmaya o zorladı diyebiliriz. 

27,,.jpg

90’lı yıllara damga vuran şarkılarınız ve naif tarzınız ile bambaşkaydınız, o yılları hatırlayınca ne hissediyorsunuz?

İlk albümüm "Sensiz Olmaz"ı 1992 yılında çıkardım. 90’lar dediğimiz şeyin tam başındaydık yani. Çocukluğumuzdan beri müzikle ilgilenmenin kazanımlarını yansıttım belki de, bilmiyorum. Çünkü çocukluğumuzda radyo çok ön plandaydı. Radyoda da her türden müzik vardı. TSM, türküler ve o zaman için arajman dediğimiz pop müzik şarkıları. Bunlar hepsi bir nevi kulaklarda ve zihinde harmanlanmış olsa gerek. Kendime has hissettiğim şekilde yorumlamaya çalışırdım şarkıları. Şimdi geriye dönüp baktığımda hissettiğim güzel duygulartabii. Ayrıca hep iyi şarkılar bulmaya ve yapmayaçalıştık. Bir de albümlere katkı veren söz yazarı, besteci, aranjör ve müzisyenlerin çok özenle çalıştığını düşünüyorum.

O yıllarda efsaneleşmiş çok başarılı her sanatçı bir es verdi, bunun sebebi nedir sizce?

Bu biraz uzun bir konu. Sebebi eski sanatçıların hiçbirinin yapamadığından değil, çünkü şartlar çok değişti. Sebebi müzik piyasasında tekelleşme problemi başlamasıyla başka bir şeye dönüşmesi. Birçok yerde ön kesme ve yaptığınız işi başarısızmış gibi gösterme, istedikleri kişileri başarılıymış gibi gösterme, algı yönetimleri, yanlı listeler vs. vs. Şarkılarımızı yapar TV programlarında duyurmaya çalışırdık, kliplerimizi çekip TV’lere verirdik, yayınlarlar radyolar çalardı. Herkes şarkılardan haberdar olurdu. Günümüzdebunlara bir de sosyal medya eklendi gelişti, ancak sistemin tüm argümanları şu an yanlış çalışıyor. 

Şarkı çalmaya klip yayınlamaya hatta TV programlarına çıkmaya bile para istendiğini artık herkes biliyor. Siz 90’lar sanatçılarına TV’ye çıkmakveya şarkısı radyoda çalsın diye para verdiremezsiniz. Bu saçmalıklarla kimse uğraşmak istemediği için çok kişi bir şey yapmıyor. O yüzden uzun zaman her yerde aynı şarkılar döne döne insanları pop müzikten bıktırdılar. Şu an daha farklı bir dönem yaşıyoruz. Fakat sahneler öyle değil.Pandemi öncesinde her ortamda tüm canlı müzik, gece programları,Türkçe pop partiler vs. ne kadar etkinlik varsa, bütün repertuarlar eski şarkılar üzerinden dönüyordu.

Bu da hala o dönem şarkılarının nasıl bir etkisi olduğunun en büyük kanıtı. 90'larda çocuk olanlar hatta doğmamış olanlar bile bu şarkıları ezbere biliyor, zaten hepsini onlarla birlikte söylüyoruz. Bu da bize sahnede inanılmaz bir etki ve enerji oluşturuyor. Dolayısıyla yaptığımız tüm etkinlikler mükemmel geçiyor.

Kardeşiniz çok değerli bir sanatçı Hakan Peker, ikinizin tarzı birbirinden çok farklı, onunla müzik ile ilgili sinerji oluşturabildiniz mi hiç, birbirinizin fikirlerini alır mısınız?
 
Yukarıda da bahsettiğim gibi çocukluğumuz müzikle geçti, dolayısıyla şarkı söyleme stilimizde biraz fark olsa da müzikle ilgili hissiyatımız çok yakındır. Albüm yapım aşamalarında şarkı seçimlerinde birbirimize çok danışmış ve her zaman mutlaka fikirlerimizi paylaşmışızdır.

27,,,,.jpg

Oğlunuz da sanatçı bir ailenin ferdi olmanın hakkını veriyor, o da bir müzisyen, neler yapıyor biraz bahseder misiniz?
 
Tabii. Barış Mert liseyi İTÜ Konservatuarı Çalgı Bölümü’nde okudu ve orada üniversiteye devam ederek Kompozisyon Bölümü’nü bitirdi. Ayrıca 2009 yılında bir yıllık Erasmus bursuyla Roma'daConservatorio di Santa Cecilia'da kompozisyon, piyano ve orkestra şefliği eğitimi aldı. Döndükten sonra caz müziği yapmaya başladı ve bir süre New York’ta kaldı. Aranjör olarak ben ve Hakan hariç birçok sanatçıya düzenlemeler yaptı ve bugünlerde elektronik müzik tarzında bir albümü çıkıyor. Müzik hayatına bu şekilde devam ediyor.

Peki onun müzisyen olma isteğini nasıl karşıladınız, oğlunuzla müzik yapmak nasıl bir his?
 
Ben illa ki müzisyen olsun düşüncesinde değildim, küçüklüğünden beri müziğin içinde  bulunduğundan olsa gerek, kendisi konservatuara girmek istedi ve sınavları kazanarak okula girdi. Onunla çalışmak güzel bir duygu tabii. Özellikle sahnede arkamda Barış Mert varsa çok rahatım. Bütün şarkılarda her şey notalarıyla düzenli olarak yerli yerinde çalınıyor.Bu da bana sahnede büyük konfor veriyor.

Şarkılarınız youtube’da milyonlarca kez dinlenmiş, yıllar geçse de eskimiyor, sosyal medyada aldığınız etkileşimler inanılmaz, bu size nasıl hissettiriyor?

Çok karışık duygular hissettiriyor. Şarkıların altlarına yapılan yorumlar insanların anılarında derin izler bıraktığımızı gösteriyor. Bazılarına sevinip bazılarına üzülüyorum. Sadece sevgili vs. değil, annelerinden babalarından eşlerinden veya çocuklarından ayrı düşmüş insanların duygularını acılarını okuyup üzüldüğüm zamanlar çok oluyor. 

 Eskiden albüm yapma yükü çok ağırdı ama şarkılar artık tekli olarak dijital platformlarda yayınlanıyor, bu sektörde neleri değiştirdi?

Dediğim gibi sektör kabuk değiştirdi. Dolayısıyla şartlar da öyle. Artık bir şarkıyla tanınmanın peşinde herkes. Albüm emek isteyen uzun bir süreçtir. Repertuarıyla birlikte 6 aydan önce albüm bitirdiğimizi hiç hatırlamıyorum. Günümüzde kimsenin böyle bir zamanı da yok, böyle bir emek vermeyi düşündükleri de yok zaten. Bir şarkı tutturup ünlü olmak, reklam olmak ve hemen konservermek para kazanmak istiyorlar.

Bunun için de ne gerekiyorsa yapmaya çalışıyorlar ancak belirttiğim gibi ne gerekiyorsa durumu zaten yanlış. Her yere parayla şarkı sokarak insanların seçmesine müsaade etmeyip zorlama listelerle algılarla kafalarına şarkı sokmaya kalkarsansonunda o geri teper. Nitekim öyle oldu. O yüzden her yerde duyulan bir şarkıyı bir sene sonra ne kimse çalıyor, ne de dinliyor. Çoğu kişi hatırlamıyor bile.

Sizin böyle bir projeniz var mı, ben şahsım adına yıllardır sizden replay tuşunu eskitecek Anlamazsın tadında yeni bir şarkı bekliyorum.:)

Ben en son 2017 yılında Karabulut adında bir single yaptım. Bugünlerde kendim için yaptığım yeni bir şey yok ama önümüzdeki zamanlarda, belki bu yaza doğru da olabilir, yeni başlayacak sesini beğendiğim birine, çıkaracağı single’da feat (eşlik) yapabilirim. Yetenekli gençleri de desteklemek istiyorum. Evet, böyle bir çalışmanın içinde olabilirim. Bunu da ilk kez burada söylüyorum. 

Pandemi öncesi konserler vermeye devam ediyordunuz, bu süreç sizi nasıl etkiledi?

Tabii ki herkes gibi beni de etkiledi. Yaklaşık 11 aydır doğru dürüst kimse çalışamadı zaten yasak var. Hem sahneyi özledik hem de psikolojik ve ekonomik olarak yıprandık. Bir an önce bu virüsten kurtulup normal günlere dönmenin özlemini  çekiyoruz.

Müzik sektörü pandemiden en çok etkilenen sektörlerden biri oldu, müzisyenler adına söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Tabii müzik sadece sanatçılardan ibaret değil. Bilindiği gibi bu işin birçok emekçisi var. Sahnede, sahne arkasında, sesçisi, ışıkçısı, garsonu vs. ulaşıma kadar binlerce insanın geçim kaynağı. Pandemi bize gösterdi ki, meslek birliklerimiz bundan sonrası dönemler için bu tarz beklenmeyen şeylere karşı bir fon yaratmalı ve mümkün olduğunca mesleği müzisyen olan bu insanlara bu tip durumlarda destek sağlamalı.

Son olarak sizi çok özleyen hayranlarınıza söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Bugüne kadar destekledikleri için çok teşekkür ediyorum. Kimbilir belki yakında bahsettiğim yeni çalışmayla yine buluşuruz.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.