Biyorezonans yani Mora-Terapi’nin mekanizması neye dayanır?

Biyorezonans, tıpkı akupunktur gibi elektromanyetik frekanslar ve biyofotonlarla etkileşimleri düzenleyerek etki eden bir tedavi yöntemi. Mora-Terapi ise tıbbi cihaz statüsünde enerji tıbbıyla ilgili en gelişmiş teknolojilerden biriyle yapılan tedavileri tanımlıyor.

Vücudumuz ve canlı cansız tüm maddeler arasındaki iletişim ve karşılıklı birbirini algılama kabiliyeti, düşük enerjili elektromanyetik titreşimlerle taşınan bilgi paketlerine dayanıyor. Dr. Süleyman Kentli’ye göre “Vücudumuzdaki toksik ya da alerjik maddelere ait frekansları bu cihaz yardımıyla nötrleyerek, yani vücudumuzla iletişimlerini zayıflatarak bağımlılıkları ve fonksiyonel bozuklukları yönetebilmek mümkün”.

“Mora-Terapi’nin ana dayanak noktası homeopatidir. Çünkü tedavi amacıyla vücuda bir kimyasal ilaç verilmez, ancak onun tedavi amaçlı taşıdığı elektromanyetik titreşim aktarılır.”

Peki zararlı alışkanlıklarda nasıl işe yarıyor?

Biorezonans birbirinin ayna görüntüsü yani tersi olan iki titreşimin birbirini yok edeceği bilgisinden yola çıkılarak geliştirilmiştir. Tüketilmekte olan sigara, alkol, şeker veya karbonhidratlardan alınan elektromanyetik titreşimleri de ters çevirip biorezonans yöntemiyle vücuda geri verdiğimizde madde ile vücut arasındaki iletişim bağı siliniyor ve bu sayede bağımlılık yapan maddeye duyulan ihtiyaç belirgin olarak azalıyor.

“Uygulamanın hemen sonrasında sigara içme isteği belirgin bir şekilde azalır. Sigara bırakıldığı için sinirlilik hali yaşanmaz, iştah artması olmaz, aksine genel bir sakinlik hissedilir. Tedavi sonrası sigara eskisi gibi zevk vermez hale gelir. Yapılan işlem bir yandan da tütünün içinde bulunan ve vücutta birikmiş̧ olan zehirli maddelerin vücuttan hızla atılmasını sağlar. Uygulamanın kişi üzerinde güçlü bir detoks etkisi vardır.”

Sonuçlar hayli yüz güldürücü…

Dr. Süleyman Kentli, Mora-Terapi’yi yaygın olarak sigara bırakmakta, gıdalara bağlı intolerans ve alerji durumlarının yönetiminde ve obesite tedavisinde kullandıklarının altını çizdi. Çoğu merkezden farklı olarak IHN Bütünsel sağlık Merkezi’nde, aynı madalyonun farklı yüzlerini ifade eden biyorezonans ve akupunktur tedavilerinin kombine olarak kullanıldığını vurgulayan Dr. Süleyman Kentli’ye göre sonuçların hayli yüz güldürücü olmasının temel sebebi bu kombine yaklaşım.

Bir ya da iki seans uygulanan biyorezonans ve akupunktur kombinasyon tedavisiyle 1 yıl boyunca sigara içmemeyi başaran hasta oranlarının %85’lerde olduğunu belirten Dr. Süleyman Kentli, bu rakamın bilinen tüm yöntemlerden hayli yüksek olduğunu söyledi. “Ayrıca 1 ay içerisinde 5-6 seanslık gıda silme uygulamalarıyla gıda intoleransları ve obesite tedavisinde hayli etkili ve kalıcı sonuçlar alıyoruz. Hastanın sağlık durumunun yaşam tarzı optimizasyonuyla desteklenmesi de kilo kaybının kalıcı olmasındaki en önemli anahtar” dedi.