İzmir için sağlıkta umut var

İzmir için sağlıkta umut var

İzmir’de sağlık alanında bu yıl içerisinde yapılan çalışmalar ve önümüzdeki yıllarda yapılacak projeler hakkında AKP İzmir Milletvekili Ali Kerem Sürekli ve CHP İzmir Milletvekilli Ali Yiğit açıklamalar yaptı.

İki vekil de doğru atılımlar yapılması takdirinde, İzmir’de sağlık alanının yükselişe geçeceğini belirttiler. 

2017 yılının bitmesine günler kala, CHP İzmir Milletvekilli Ali Yiğit ve AKP İzmir Milletvekili Ali Kerem Sürekli, İzmir’de bu sene sağlık alanında yapılan çalışmaları ve önümüzdeki dönemde yapılacak projeleri değerlendirdi. İzmir’deki sağlık alanındaki en büyük yatırımın Şehir Hastanesi olduğunu belirten AKP İzmir Milletvekilli Ali Kerem Sürekli,  “Bu anlamda bütün engeller aşıldı. Alt yapı çalışmaları bitmek üzere. Ardından üst yapı çalışmaları başlayacak.  2019 ortalarında, 2 bin 60 yataklı, 620 dönümlük bu alan şehir hastanesi olarak hizmet vermeye başlayacak. Burada 4 bin kişi istihdam edilecek” dedi.  CHP İzmir Milletvekilli Ali Yiğit ise, İncialtı sağlık konseptinde, doğru planlamalar yapıldığı takdirde, hem İzmir ekonomisine hem de ülke ekonomisine büyük katkı yapacağına ifade ederek, “Bu konudaki çalışmaların hızlandırılması ve bir an önce yaşama geçirilmesi için acilen adım atılmalıdır” şeklinde konuştu. 
img-20171213-wa0003.jpg

“AKSAKLIKLARI GİDERMEK İÇİN UĞRAŞIYORUZ”
 

İzmir’de birçok hastanede yeni merkezler açıldığına dikkat çeken Sürekli, “İzmir’de geçtiğimiz dönmede Torbalı Devlet Hastanesi açılışı yapıldı ve faaliyete geçti. Birçok hastanemizde yeni merkezler açıldı. Semt poliklinikleri, aile sağlık poliklinikleri açıyoruz. Bunlar rutin bir şekilde devam ediyor. Temmuz ayında bir sözleşme dönemiydi. Yeniden bir sağlık üst bürokrasisinde değişiklikler oldu. O şimdi bakanlık tarafından yeniden gözden geçiriliyor. Yakınlarda o da kamuoyunda paylaşılacak. Milletvekilli olarak sağlıktaki gelişmeleri takip ediyorum. Özelikle acil servis ziyaretlerini sık sık, gecenin belirli saatlerinde habersiz bir şekilde gerçekleştiriyorum. Mevcut durumu gözlemleme imkânım oluyor. Onun dışında hastane ziyaretlerimizle, aksaklıkları gidermek için çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi. 
 

“İZMİR’DE SAĞLIK ALANINDA ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA BÜYÜK ATILIMLAR OLACAK”
 

Önümüzdeki yıllarda İzmir’de sağlık alanında çok önemli çalışmalar olduğunu vurgu yapan Sürekli, “Önümüzdeki iki yıl, sağlık alanında İzmir için büyük atılım yılı olacak. Söyle sıralarsak; 2018’in başında Bornova Trafik Hastanesi 250 yataklı, Ödemiş Devlet Hastanesi 250 yataklı, Foça Devlet Hastanesi 50 yataklı, Kınık Devlet Hastanesi 30 yataklı, Menderes Devlet Hastanesi 75 yataklı olarak önümüzdeki iki yıl içerisinde hizmete alınacak. İzmir’deki sağlık alanındaki en büyük yatırım Şehir Hastanesi. Bu anlamda bütün engeller aşıldı, alt yapı çalışmaları bitmek üzere üst yapı başlıyor. Üst yapı başladıktan sonra 2019 ortalarında, 2 bin 60 yataklı 620 dönümlük bu alan şehir hastanesi olarak hizmet vermeye başlayacak. Burada 4 bin kişi istihdam edilecek. Yüzde 72 bin kişi giriş-çıkış yapacak. Her alanda katkısı sunacak. Yap- İşlet- Devret modeliyle çalıştığı için firmada bir an önce bitirip, geri dönüşleri bekleyeceği için çok hızlı bir şekilde bitecek. Yeni projeler de var. Dikili, Aliağa, Menemen Devlet Hastaneleri yatırım programına alındı. Bir de Karşıyaka’da yıkılan bir hastane vardı. Yıkılan hastanenin yerine de 350 yataklı bir hastane yatırım programın içinde. İmar ile ilgili bir sorun var. Onun çözümlenmesini bekliyoruz” 
mrll0917-(1).jpg

“KAMU VE ÜNİVERSİTE HASTANELERİ BORÇ BATAĞI İÇİNDEDİR”
 

Sağlıklı yaşam hakkı, en temel haklardan biri olduğunu söyleyen Yiğit,  “Bu hakkın yerine getirilmesinde de birinci derece sorumlu devlettir. Ancak büyük iddialarla yaşama geçirilmeye çalışılan sağlıkta dönüşüm projesi var olan sorunları ortadan kaldırmaya çare olamamıştır. Bu sistemin yürürlüğe girmesiyle birlikte ödenen ücretler, vergiler, katkı payları, randevu sisteminde yaşanan sıkıntılar vatandaşı canından bezdirmiş, hastalananlar çareyi acil servislere koşmakta bulmuşlardır. Performans uygulamasıyla daha fazla hastaya bakmak teşvik edilmiştir. Bu sistemle hasta sayısında artış olmuş, ancak hasta bakım süresi düşmüştür.

 

İlaca harcanan para artmıştır. Zorlayıcı ameliyatlar yerine basit ameliyatlar öne çekilmiş, komplike hastalar ortada bırakılmıştır. Kamu ya da üniversite hastanelerinde doktorlar, artık riskli ameliyatlardan kaçar olmuştur. Çünkü ameliyat başarısız olduğunda dayak yeme, canından olma, mahkemeye verilme, tazminat davalarıyla uğraşma korkusu içindedir. Hastaneler geçmişte de zarar ediyordu,  yine zarar etmektedir. Kamu ve üniversite hastaneleri borç batağı içindedir. Özellikle üniversite hastaneleri açısından durum daha da kötüdür. İzmir’de 9 Eylül Üniversitesi bunun en çarpıcı örneğidir. Rakamlar, üç aşağı beş yukarı değişse de, Sağlıkta değişen bir şey yoktur. Dolayısıyla bu sistemden memnun olanlar ne hastalar ne doktorlar ne de sağlık çalışanlarıdır” diye belirtti. 
 

“İZMİR SAĞLIK AÇISINDAN BİR CAZİBE MERKEZİNE DÖNÜŞTÜRÜLECEK POTANSİYELE SAHİPTİR”

Son olarak Yiğit, şunları söyledi: “İzmir doğası, denizi, kumu, güneşi, termali, ulaşımı, altyapısı, yeraltı ve yerüstü zenginlikleriyle sağlık turizminin başkenti olma potansiyeline sahip bir şehirdir. Nitekim 2015 ve 2020 EXPO adaylık süreçlerinin teması küresel bir konu olduğu için sağlık olarak belirlenmiş, bu alanda farkındalık sağlanmıştır. İki adaylık başvurusunda da konumu ve avantajları nedeniyle İnciraltı EXPO alanı olarak belirlenmiştir. Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu göreve geldiğinden beri bu konuya büyük önem vermiş, planlama konusunda büyük çabalar sarf etmiştir. Ancak bu konuda ne yazık ki bir ilerleme sağlanamamıştır. İnciraltı’nda sağlık konseptiyle yapılacak doğru bir planlama ve yatırım sadece İzmir için değil ülke ekonomisi ve tanıtımı açısından da büyük bir önem taşımaktadır. Bu konudaki çalışmaların hızlandırılması ve bir an önce yaşama geçirilmesi için acilen adım atılmalıdır. Öte yandan yapımı devam eden İzmir şehir hastanesiyle de hasta trafiğinde büyük bir rahatlama olacağı açıktır. Ancak sorunların çözümü için sadece hastane yapmak yeterli değildir. Var olan hastanelerin ve özellikle üniversite hastanelerinin içinde bulundukları borç yükünden kurtarılarak alt yapısının güçlendirilmesi, modern tıbbi tanı, teşhis ve tedavi merkezlerine dönüştürülmesi, kadro ve personel açığının giderilmesi ve kapasitelerinin arttırılması gerekmektedir” 
 

Kaynak: Gerçek Haberci

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.