Arslan "Ortada bir hükümet yok, tarikatlar koalisyonu var. FETÖ'den boşalan yere diğer tarikatlar talip. Cumhuriyetin savcıları nerede! Atatürk’ün yıllar öncesindeki sözü bugün devletin çöküşünden önce son uyarı olarak tüm kamu kurumlarının girişine asılmalıdır: 'Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.' Bu söz duvarlara asılsın ki, terör örgütü FETÖ’nün devletten çekilişini fırsat sanan diğer tarikat mensupları her sabah bu sözle kendine gelsin, bu sözü yabana atıp devleti yeni darbe ve krizlerin pençesine bırakan bakanlar ve Saray kadroları irkilip yola gelsin ve kendisini düzeltsin." ifadesini kullandı.

Milletvekili Kazım Arslan'ın açıklaması şöyle:

"Millet, 15 Temmuz hain darbe girişiminde devlet içinde, orduda, yargıda, emniyette, bakanlıklarda yuvalanmış FETO terör örgütüne karşı en sert cevabı verdi. 15 Temmuz'da millet devletin tarikatlar koalisyonuna terk edilmemesi için meydana indi, devlette liyakatın ve adaletin tarikatların insafından kurtarılmasını istedi. "Ülkeyi tarikatlarla değil, Cumhuriyetle yöneteceksin" dedi. 

Bugün gelinen noktada 15 Temmuz açıkça fırsata dönüştürülmüş, darbe girişiminin sonuçları 20 Temmuz OHAL ilanıyla sivil bir darbeye dönüşmüştür. Hükümet eliyle, FETÖ’den boşalan kadrolar daha fazla Nakşibendi, Kadiri, Risale-I Nur ve bunun kollarına, İsmailağacı, İskenderpaşacı, Süleymancı, Menzilcilere bölüştürülmüş, KOZ-KÖZ atışmasında yeni kadrolar bu tarikatların kontenjanına terk edilmiştir. Yine liyakata değil, tarikatların yönetimine dönüşmüştür.

TARİKAT VALİ DEĞİL, SANKİ CAMİYE İMAM ATADI

Silahla 15 Temmuz gecesi şova çıkıp haddini aşan Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş merkeze çekilmiş, FETÖ’nün orduda yükselip darbe yapmasına göz yumanlardan Necdet Özel’e 25 şehidin olduğu dönemde acıyı bir kenara itip sucuk ve kilim ikram eden eski Afyon Valisi İlhan Balkanlıoğlu Sakarya’ya atanmıştır.  İsmailağa cemaati tarafından adeta camiye imam atanmış gibi karşılanmıştır.

HÜKÜMET YOK, TARİKATLAR KOALİSYONU VAR

Ortada resmen bir hükümet yoktur. Hükümetin bir kez daha tek parti iktidarı olmadığını,tarikatlarla işbirliğinin devam ettiğini göstermiştir. Şu anda siyasi irade adeta tarikatların talimatına terk edilmiştir. Bakanlar Kurulu sıraları yeni tarikatlar koalisyonunun habercisi, yeni vali, hakim savcı ve kaymakam atamaları yine bu tarikat paylaşımlarının özetidir. Mülakat jürileri FETÖ ağırlığından diğer tarikatlara ve bunların ara kollarına dağıtılmışsa, 15 Temmuz'dan zerre kadar ders alınmamıştır,iktidar aynı yanlışları yapmaya devam etmektedir.

ATATÜRK'ÜN SÖZÜ TÜM KAMU KURUMLARINA ASILMALI

Atatürk’ün yıllar öncesindeki sözü bugün devletin çöküşünden önce son uyarı olarak tüm kamu kurumlarının girişine asılmalıdır:  "Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır." Bu nedenle devletin idaresi bu söylem çerçevesinde olmalıdır.

Bu söz duvarlara asılsın ki, FETÖ’nün devletten geri çekilişini fırsat sanan tarikat mensupları her sabah bu sözle kendine gelsin, bu sözü yabana atıp devleti yeni darbe ve krizlerin pençesine bırakan bakanlar ve Saray kadroları irkilip yola gelsin ve kendisini düzeltsin.

ŞERİAT EĞİTİM MÜFREDATIYLA VE VALİ KARŞILAMASIYLA KENDİNİ GÖSTERDİ

Yeni eğitim müfredatında laikliğin açıkça tehlikede olduğu ortadayken, şimdi o milli eğitimin illerde bağlı olacağı valilerin de şeriat kurallarına göre görev yürüteceği ortadayken, ülkenin savcıları ne güne duruyor! Cumhuriyeti kim koruyacak? Milyonların adalet çağrısı laikliği, liyakati ve cumhuriyetin bölünmezliğini haykırmışken, valiyi tekbirle karşılayan tarikat seansı laik devlete meydan okumak demektir.Ne yaparlarsa yapsınlar,buna fırsat vermeyeceğiz ve şiddetle karşı koyacağız. Bu ülke bizim, başka Türkiye yok. Bu Cumhuriyet, bu demokrasi bizim, Cumhuriyetimizi ve Demokrasimizi sonsuza dek yaşatmak için elimizden ne gelirse yapacağız."