Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’e de danışmanlık yapan ABD’li ekonomist Jeremy Rifkin, 3 Aralık’ta CHP’nin vizyon toplantısına video-konferans ile katılacak.

CHP, 3 Aralık Cumartesi günü 2023 seçimleri için vizyon belgesini duyuracak. Lütfi Kırdar Sergi ve Konferans salonunda düzenlenecek toplantıda, CHP’nin yol haritası belli olacak.

Toplantıya, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun danışmanı olan Ekonomist Jeremy Rifkin de video-konferans yöntemiyle katılacak.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Özel, bir gazetecinin, Jeremy Rifkin’in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanı olmasıyla ilgili sorusu üzerine şunları söyledi; “Jeremy Rifkin, Genel Başkan danışmanı ve bundan son derece memnunuz. Kendisi o çok beğendikleri Angela Merkel’in endüstride danışmanıydı. ‘İlim Çin’de de olsa gidin alın’ denmiş. Amerika’da teknolojiyi, İngiltere’de finansı, Alman sisteminden de endüstri ve istihdamı alan yeni bir model…Rifkin, Almanya’daki endüstriye dayalı ve istihdam yaratan en yetkin danışmanlardan birisi. Jeremy Rifkin Merkel’e danışmanlık yapsın, Merkel dünyanın en pahalı makam arabalarını yapsın, Erdoğan’a satsın, o da fakir fukaranın parasıyla o arabada caka satsın, siz buna razısınız. Biz diyoruz ki Jeremy Rifkin gelsin bizde çalışsın, arabanın en güzelini, telefonun en güzelini, fabrikanın en gelişmişini o tecrübeyle yapsın. Buna mı itirazınız var? ‘İlim Çin’de de olsa alın’ diyen Peygamber’in ümmeti olmakla övünenler böyle mi anlamışlar Peygamber’in onlara yaptığı öğüdü.”

PETROL ŞİRKETLERİNE KARŞI ÇIKTI

Rifkin, yazar, ekonomi ve toplum kuramcısı, aktivist ve danışman olarak biliniyor. Bilimsel ve teknolojik değişikliklerin ekonomi, işgücü, toplum ve çevre üzerindeki etkisi hakkında çok satan 20 kitabın yazarı olan Rifkin’in kitapları 35 dile çevrildi.

Rifkin, dünyanın pek çok yerinde iş, hükümet, emek ve sivil toplum forumlarında sık sık konuşmacı olarak yer alıyor. Rifkin’in sürdürülebilir, karbon sonrası ekonomik çağ vizyonu, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler tarafından onaylandı ve dünya liderleri tarafından benimsendi.

1970’lerde büyük petrol şirketlerine ve biyoteknoloji endüstrisine karşı çıktı. Bu tavrı bazı çevrelerce olumlu bulunurken özellikle hükümet çevreleri ve hükümete yakın basın tarafından eleştirildi. Kâr amacıyla gıdaların genleriyle oynanması çalışmalarına karşı çıktı ve doğal yaşamı savundu.