29 Mayıs 1453 tarihinde Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilen İstanbul’un fethinin 564. yıldönümü dolayısıyla açıklamada bulunan AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ “Bütün yazarların, tarihçilerin ittifak ettiği bir husus Fatih’in eşine az rastlanır büyük bir komutan ve siyasi deha olduğudur. Fatih Sultan Mehmet genç yaşında oturduğu tahtı doldurmasını bilmiş ve padişahlığın hakkını fazlasıyla vermiş bir devlet adamıydı. II.Mehmed’i Fatih Sultan Mehmet yapan şey sadece bir kara parçası olarak İstanbul’u fethetmesi değildir. O İstanbul’un kilidini açan olduğu gibi, zamanı da açan ve zamana bir açılım verendir” dedi.

“Fatih Sultan Mehmet’in Manisa’da yetişmiş olmasından dolayı tüm Manisalılar büyük bir gurur duymaktadırlar” diyen AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ sözlerini şöyle sürdürdü; “Zaten Manisalılar da bu nedenle kendilerini Fatih’in torunları olarak adlandırırlar. Şehzade Mehmet İstanbul’u fethedince Fatih unvanını kazanmıştır. Fatih Sultan Mehmet madde ile manayı birleştiren, ‘Dünya ahiret için olursa bir şey ifade eder’ sözünü kullanan büyük bir kumandandır. Napolyon ‘Dünya bir devlet olsaydı bu devletin başkenti İstanbul olurdu’ demişti. Biz Türklerde böylesine önemli bir kente sahip olmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Dünya’nın başkenti bizde ve kıyamete kadar bizde kalacak.”

Dünya kurulduğundan beri sayısız devlet ve imparatorlukların gelip geçtiğini, bu devlet ve imparatorlukların başında ki hükümdarların hedefleri olduğunu belirten Özdağ “Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) efendimiz, İstanbul'un Müslümanlar tarafından alınacağını müjdeleyip, İstanbul’u alan kumandan ve askere dua buyurmuşlardır. Bu müjdeye ve duaya kavuşmak, İslam padişahlarının hepsinin ortak emeli olmuştur. Türkler Müslüman olmadan önce Kızılelma ülküsünün peşinde koştular. Yani bütün Dünyaya hakim olmak istediler. Müslüman olunca da Nizam-ı alem yani alemlere nizam vermek, insanlığa nizam vermek ideali adına koşmaya başladılar. Peygamberimizin sözleriyle birlikte her komutan İstanbul’u fethetmeyi kendisine hedef tayin etmişti” dedi.

“Osmanlı’dan önce gelen Türk devletleri de İstanbul’u fethetmek için çaba göstermişlerse de, özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde İstanbul’un fethi her şeyin önüne geçmiştir” diyen Özdağ sözlerini şöyle sürdürdü; “2. Murat, Yıldırım Beyazıt İstanbul’u fethetmek istemiş ama nasip olmamıştı. Onların ardından Manisa’da şehzadelik yapan Fatih’in hedefinde de İstanbul vardı. Sultanlığıyla beraber tarihin seyrini değiştirecek büyük bir kumandan oldu. Bu büyük kumandan 29 Mayıs 1453 tarihinde İstanbul’u fethetti. Fatih Sultan Mehmet askerlerine ‘Allah’ı arayanlar, cenneti isteyenler gelsin dövüşsünler. Dünya’yı isteyenler de gelsinler dövüşsünler’ diyerek insan olma fıtratına uygun kelimeleri kullanmıştı. Fatih Sultan Mehmet bu kelimeleri kullandıktan 53 gün sonra ise Evliyalarla, askerlerle birlik olarak İstanbul’u fethetti. II.Mehmet’i Fatih Sultan Mehmet yapan şey, bir kara parçası olarak İstanbul’u fethetmesi değildir. O İstanbul’un kilidini açan olduğu gibi, zamanı da açan ve zamana bir açılım verendir. İstanbul’un fethinin 564. Yıl dönümü vesilesi ile bu kutlu fethin kumandanı, çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet ve kahraman askerlerini rahmet ve minnetle anıyorum.”