İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonunda gerçekleştirilen sempozyuma; İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, Ege Üniversitesi Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç bilimleri Enstitüsü ve Çocuk ve Ergen Alkol Madde Bağımlılığı Araştırma ve Uygulama Merkezi akademisyenleri, Yeşilay Cemiyeti İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri ve gönüllü rehber öğretmenler katıldı.

Tüm gün süren programın sabah oturumu; İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi’nin açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Zeki Yüncü’nün ‘Madde Kullanan Ergenlere Yaklaşım’ konulu sunumuyla devam etti. 

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, “Burada toplanma amacımız, öğrencilerimizde madde ve teknoloji bağımlılığı ile alakalı farkındalık oluşturmak,  çocuklarımıza sahip çıkmak ve onların sıkıntılarını paylaşmak. Hiçbir öğrencimizin israf edilmemesi adına, çocuklarımızın zihin dünyalarını, hayal dünyalarını ve geleceğe dair umutlarını diri tutabilmek adına çalışıyoruz. Bunu başarabilmek için öğrencilerimizin ailelerine ulaşıyor, velileri, öğrenci ve öğretmenlerimizi bilinçlendiriyoruz.” diyerek konuyla ilgili tüm paydaşlarla işbirliği içinde çalışıldığını vurguladı. 

“Öncelikli hassasiyetimiz evlatlarımız. Çocuklarımızın varlığıyla,  değerleriyle övünüyor ve bunlarla ilgili geleceğe yönelik umut duyuyoruz. Korunma ve güvenlik tedbirlerinin yanı sıra farkındalığı da artırmak için İzmir’in en önemli dinamiği biz eğitimcileriz.” diyen Yahşi, eğitimde gençleri tüm yönleriyle ele almanın öneminden bahsetti.

Çocukların geleceğini teminat altına almanın en önemli sorumluluklarından biri olduğunu kaydeden Yahşi, “Bu sorumluluğun farkına varmak ve bu çıtayı yükseltmek bizim amacımızdır. Çocuklarımızın mutluluğu en önemli başarı göstergesidir. Çocuklarımızın mutlu bireyler olarak toplumda yaşaması, gözlerinin içinin gülmesi ve geleceğe dair hayaller kurabilmeleri için çocuklarımızla iletişimimizi artırmamız gerekiyor. Ailelerimiz, çocuklarıyla daha fazla iletişim kurmalılar. Çocuklarımızla doğru iletişim kuramadığımız sürece,  başkaları gelip onları tarumar edebilir. İşte biz, bu tür çalışmalarla veli ile öğrencilerimizin arasındaki diyaloğu daha işlevsel hale getirip iletişim kanallarını artırarak velilerimizi bilinçlendiriyoruz.” dedi. 

Öğretmenliğin en güvenilir meslek grupları içerisinde olduğunu ve öğretmenlik mesleğinin gönülden yapılan bir iş olduğunu ifade eden Yahşi, “Kalbinizden gelerek kurduğunuz bir cümlenin anne babaların yarasını sardığını, derdine derman olduğunu, onun dünyasında ne güzellikler yarattığını görüyoruz. Öğretmenin sınıftaki öğrenciyle olan diyaloğunu önemsiyoruz.” Diyerek,

“Teknoloji ne kadar gelişse de bir robot, öğretmenin yerini tutamayacak. Öğretmenlik, duyguyla çocuğun kalbine dokunmaktır.  Öğretmenlik, sadece bilgi aktarmak değil çocuklara bir ufuk çizmek, yol göstermek, yöntem geliştirmektir.” diyen Yahşi, bağımlılığı önleyecek en önemli gücün öğretmenlerde olduğunun altını çizdi.

Konuyla ilgili Yeşilay, Kızılay ve diğer STK’lar ile işbirliği içinde çalıştıklarını belirten Yahşi,  “Bağımlılıkla mücadele eden çocuklarımızın kalbine biz dokunacağız. Aklıselim, kalbi selim ve zevki selim nesiller yetiştirmeliyiz. Gülümseyerek, sevgiyle çocuklarımızın dünyasını değiştirebiliriz.” diyerek tüm katılımcılara teşekkür etti. 

Ardından sunumunu gerçekleştiren Ege Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve EGEBAM Müdürü Prof. Dr. Zeki Yüncü, ergenlerde madde bağımlılığının yetersiz ebeveynlik, akran reddi ve duygusal yoksunluk gibi etkenlere bağlı olduğunu belirtti.

Bağımlılığın tespiti ve çözüm yolları hakkında doğru bilgiye sahip olmanın önemine değinen Yüncü, gençlerle yapılacak görüşmelerde sorunun kaynağının nelere atfedildiği ve nasıl baş edileceği konusunda rehber öğretmenleri bilgilendirdi.

Yüncü “Bağımlılığı olan gençlere nasıl yaklaşılacağını çoğu zaman eğitimciler de anne babalar da net olarak bilmiyor. Bu sebeple bağımlılık kısır döngüsü içerisinde ergen de aile de maddi manevi yaralar alıyor. Bağımlılıkla mücadele sürecinde önleme ve bilinçlendirme çalışmalarının yanı sıra ergenlik döneminde tütün sorunu, madde kullanımı, risk altındaki gençlerin ailelerine yaklaşım ve motivasyonel görüşme tekniklerini bilmek, psikolojik danışmanları ve dolayısıyla aileleri güçlendirecektir.” diyerek sunumunu sonlandırdı. 

Öğleden sonraki oturumda beş gruba ayrılan katılımcılar, ‘Ergenlerde Madde Kullanımında Toksikolojik Analizler’,  ‘Ergenlik Döneminde Tütün Sorunu’, ‘Risk Altındaki Ergen Ailelerine Yaklaşım’ gibi farklı konu başlıklarının ele alındığı atölye çalışmalarına katıldı. 

Prof. Dr. Serap Annette Akgür, Arş. Gör. Melike Aydoğdu,  Arş. Gör. Rukiye Döğer, Uzm. Dr. Ebru Aldemir gibi alanında uzman isimlerin yürüttüğü atölye çalışmalarında madde bağımlılığı ile mücadele konusunda, aile etkileşimi, değerler eğitimi gibi konulara değinilirken; Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı da gözden geçirildi.