İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye- Afganistan-Azerbaycan-Irak-İran-Pakistan Bölgesel İşbirliği Toplantısı'na katıldı. Toplantıda konuşan İçişleri Bakanı Süleyman soylu,“İran, Irak,Afgnistan, Pakistan, Azerbeycan ve Türkiye'nin bakan yardımcılarının sonrada bakanlarının bir araya gelmesi dünya için hem bir mesaj hemde bir umuttur. "Batı medeniyeti, Orta Doğu'daki istikrarsızlık ve şiddet ortamından ekonomik ve siyasal anlamda beslenirken sadece Orta Doğu'ya değil, aslında dünyanın bütününe zarar vermektedir. Uyuşturucu dünyanın her yerine gitmektedir. Türkiye olarak Orta Doğu kaynaklı düzenli ve düzensiz göçün en kritik noktasında bulunduğumuz aşikardır. Birleşmiş Milletler raporuna göre Dünya’da 2015’ten beri en fazla ev sahipliği yapan ülkeyiz. Sadece Orta Doğu değil önemli ölçüde Afrika kaynaklı düzensiz göçle mücadele ediyoruz. Halen ülkemizde 3.6 milyon Suriyeli Uluslar arası koruma statüsünde bulunmaktadır. 334 bin 154 kişi özellikle Zeytindalı ve Fırat Kalkanı operasyonuyla sağlanan güven ortamı sayesinde ülkelerine geri dönmüştür. Eğer Orta Doğu’da kamu düzenini sağlarsak bu sorunun düzeleceği yerine oturacağı aşikardır. Yakalanan düzensiz göçmen sayısı 2017’de 175 bin 152. 2018’de ise 268 bin kişiydi. Bu yıl ise hafta başı itibariyle 137 bin 35 kişidir. Bunların 12 bin 97’si denizde yakalanmış ve bir anlamda da ölümden kurtarılmıştır. Bizim prensibimiz düzensiz göçü yönetmek, düzensiz göçü engellemek üzerinedir” diye konuştu. 

Göç konusunda ciddi bir gayret gösterildiğini belirten Bakan Soylu, ”Çok ciddi bir gayret içerisindeyiz. Göç genel müdürlüğümüz ve nüfus idaremiz eliyle ülkemize gelen tüm Suriyelilerin kayıtlarını tutuk. Sosyal hataya uyumları için pek çok proje ve yasal düzenlemeyi de hayata geçirdik. Jandarmamız bünyesinde göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti ile mücadele daire başkalığı kurduk. Jandarmamız bünyesinde halen 23 geri gönderme merkezi var. 14 tane daha yapacağız. Sadece Jandarma bölgesinde 2016'dan bu yana toplam 43 bin 93 düzensiz göç olayı meydana gelmiş. 427 bin 726 düzensiz göçmen yakalanmış. Düzensiz göçte denizlerdeki mücadelemizde Sahil Güvenlik Komutanlığı bünyesinde ki düzensiz göç faaliyetleri teşkilatın tüm kapasitesini yaklaşık yüzde 70'ine denk gelmektedir. Sahil güvenlik komutanlığımızın yüzde 70'i kendisini göçe ayırmıştır. 2015 yılında yakalama oranımız yüzde 10'du. Bu oranı yüzde 51 seviyesine çekmiş durumdayız. Sahil Güvenlik Komutanlığımıza geçen sene set halinde drone almıştık. Şimdi ise bir insanlı keşif uçağı alma çalışması yapıyoruz” dedi. 

“Türkiye terör nedeniyle yaşanan ölüm olaylarında en çok azalmanın olduğu 5 ülke arasına girmiştir” 

Türkiye'nin 40 yıldır PKK ile mücadele ettiğini söyleyen Bakan Soylu, “ Hem bölgemizi hem dünyayı ilgilendiren önemli bir konu başlığımızda terörizmdir. Küresel terörizm raporuna göre, 2017 yılında tüm dünyada yaşanan terör saldırılarında can kaybı 18 bin 814 kişidir. Türkiye olarak yaklaşık 40 yıldır PKK terör örgütü ile mücadele halindeyiz. Ayrıca FETÖ ,DEAŞ ve aşırı sol terör örgütleri ile mücadele ediyoruz. Çok kayıplarımız oldu. Ancak son 3 yıldır bu alanda da çok ciddi bir ivme yakalandı. Sınırlarımız içerisin de bu terör örgütlerinin eylem kabiliyeti önemli ölçüde azaltıldı. Türkiye terör nedeniyle yaşanan ölüm olaylarında en çok azalmanın olduğu 5 ülke arasına girmiştir. Konuya da önemli bir kaynak ayırdık ve ciddi bir strateji değişikliği yaptık. 2017 yılında 93 bin 508 2018 yılında ise yüzde 129 bin 787 terör operasyonu gerçekleştirdik. Son rakamımız ise, 72 bin 560'dır. İlk 6 aylık dilim itibari ile. 2017 yılında 697 terör eylemini oluşmadan engellemiştik. 2018'de 361 oldu. Bu yıl ise 125'dir. Buradaki azalma örgütün eylem kabiliyetinin daralmasından kaynaklanmaktadır. Aynı zamanda PKK katılım 2014'de 5 bin 556, 2018'de ise 136 olarak gerçekleşmiştir. Bu yıl ise 51'dir” dedi. 

“PKK Avrupa uyuşturucu pazarının neredeyse tamamını elinde tutmaktadır” 

Bakan Soylu:“ Dünyada uyuşturucu arzı korkutucu şekilde artmaktadır. Karşımızda çığ gibi büyüyerek üzerimize gelen tehlike söz konusudur. Bizler bu tehdidin ana güzergahının ortasındayız. Yani bizler bu tehdidin doğrudan muhattabıyız. Sentetik uyuşturucu ile doğal uyuşturucunun karşılıklı olarak geçiş yaptığı bir otoban üzerindeyiz. Uyuşturucu ticareti küresel terörün en önemli finansörü konumunda PKK Avrupa uyuşturucu pazarının neredeyse tamamını elinde tutmaktadır. Yılda 1.5 milyar dolar uyuşturucu geliri olduğunu tahmin ediyoruz. Türkiye Avrupa extacy yakalamalarında uzun yıllardır ilk sıradadır. 2017'de 8. 6 milyon tablet ele geçirilmiş bu miktar önceki yılla ait rakamın neredeyse 2 katından çok daha fazladır. Avrupa Birliği ülkelerinin tamamında ele geçirilenlerin tamamından da daha fazladır. Yakalandığımız amfetamin miktarımızda yine aynı şekilde Avrupa'nın tamamından fazladır. 2017 verilerini esas alan 2019 Avrupa uyuşturucu raporuna göre 2017 yılında 28 Avrupa Birliği ülkesinde 6.5 milyon extacy tablet ülkemizde ise 8.6 milyon extacy tablet yakalanmıştır. Bu tablet bizim ülkemizde üretilmiyor Avrupa'da üretiliyor. Tüm Avrupa'da yakalanan 24 ton eroin yüzde 732ü bizim kolluk birimlerimiz tarafından yakalanmıştır. Dünyada yakalanan eroinin yüzde 7'sini kolluk birimlerimiz yakalamıştır. Sadece karada değil Uluslar arası sularda uyuşturucu operasyonları gerçekleştirdik. 2017 yılında Türkiye olarak toplam 118 bin 7 operasyon yaptık. 2018'de de 147 bin 562'ye çıkardık. Şuana kadar 62 bin 515 uyuşturucu operasyonu gerçekleştirmiş durumdayız. Önemli bir tehdit altında olduğumuzu önemli bir mücadele içerisinde olduğumuzun altını çizmek isterim” şeklinde konuştu. 

“Ortak sorunlarımız bizi bir araya gelmeye mecbur etmektedir” 

Ortak sorunlarımız bizi bir araya gelemeye mecbur kılmaktadır diyen Bakan Soylu, “ Anlaşamadığımız farklı düşündüğümüz konular elbete ki vardır ve olacaktır. Ancak ortak sorunlarımız bizi farklılıklarımızla bir araya gelmeye mecbur etmektedir. Eğer bizler aramızdaki iş birliğini bir adım öne taşırsak buraların sorunlarını el birliği ile çözersek. Bizim çocuklarımızın gençlerimizin hayatı bir terör örgütü ile kesişmemelidir. Bizim çocuklarımız kalaşnikof uzmanı değil laboratuvar uzmanı olmalıdır. Ellerinde ki kimyasal uyuşturucu değil kimyasallar insanlık yararına olmalıdır. Yaz tatillerin de bize ait olmayan bir medeniyeti değil orta doğunun binlerce yıllık köklü ve bizi anlatan medeniyetini görmeliyiz. Orta doğuyu çatışmalardan terörden şiddetten uzak tutarak mevcut kaynaklarımızla başara biliriz. Ben bunu yapabileceğimize inanıyorum. Bu devletler milletler ne kadar iş birliği yaparsa terör örgütlerinin,uyuşturucu tacirlerinin, göç kaçakçılarının, organize suç çetelerinin gündemimizi belirlemediğini tam tersi gündemlerimizi insanlık adına orta doğunun geleceği adına kendimizin belirlediğini şu yakın zamanda çok net ve aşikar bir şekilde gördük” dedi.