Başkan Eskiyörük: "Bu yanlışı düzeltin"

Başkan Eskiyörük: "Bu yanlışı düzeltin"

İzmir tarımsal üretiminin büyük bölümünün yapıldığı, verimli arazilerin olduğu Küçük Menderes Havzası köylerinde jeotermal etütlerine izin verilmesi endişe yarattı.

Dünyanın en kaliteli incir, kestane ve cevizinin yetiştirildiği Tire ilçesinin Başköy, Ortaköy, Yemişler, Akmescit ve Armutlu köylerinde başlayan etüt ve arama çalışmaları, tarım temsilcileri ve üreticilerden büyük tepki gördü.

Konuyla ilgili açıklamada bulunan İzmir Tarım Grubu Başkanı Mahmut Eskiyörük, jeotermal enerjinin gerekli olduğunu ancak planlama yapılırken yer seçimine dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, jeotermal kuyularının tarım alanlarında açılması halinde büyük felaketler meydana gelebileceği uyarısında bulundu.  

1-490.jpg

Geçmişte aynı sorunların Aydın’ın Germencik ilçesinde de yaşandığına değinen Eskiyörük, “Tarımla, üreticinin hayatıyla, ekolojik sistemle ilgili kararlar alınırken deneme, yanılma şansımız yoktur. Tarımla kumar oynanmaz.  Jeotermal enerji üretilmesine önem verilmeli ancak içinde yaşadığımız çevreyi yok edecek, yaşamımızı sürdürmemizi sağlayan gıda üretimini ortadan kaldıracak bir riski kabul etmemiz mümkün değil. Buralarda açılacak kuyular insanlığı katletmek anlamına geliyor”

jeotermal-(2).jpg

Uzmanlar, jeotermal enerjinin üretilmesi sırasında yüksek ısıdaki akışkanlar, yeraltında jeolojik ortamlardan geçerken eriyebilen her minerali içine alarak aldığını belirtiyor. Akışkan yüzeye çıktığında içinde siyanür, arsenik ve bor barındırabiliyor.  

Kanunen bu zararlı maddelerin çok özel ve yüksek maliyetli yöntemle yer altında geri pompalanması gerekir.  Ancak geri pompalama sırasında derelere veya doğaya, küçük sızıntılar bile olursa tarım için ölümcül bir sonuç doğurabilir.  Ayrıca uzun vadede akıntılar tarım alanlarının verimsizleşmesine yol açar” dedi.

BÜYÜK RİSK

Jeotermal enerji tetkik-arama çalışmalarının dahi sıkı bir denetim ve sıkı önlemlerle yapılması gerektiğinin altını çizen Başkan Eskiyörük, şunları söyledi:

“Sondaj sırasında yeterli önlem alınmadığı takdirde; yeraltındaki akışkanın çok yüksek basınçla yüzeye çıktığı ve içindeki bütün zararlı minerallerle patlamalara neden olduğu biliniyor.  Özellikle 2012’de Manisa’nın Alaşehir ilçesine bağlı Alkan köyünde art arda yaşanan patlamalar, buna örnek gösteriliyor. Böylesine riskli bir çalışmanın Türkiye’nin en değerli tarım ürünlerinin yetiştirildiği bölgelerde yapılması hem insan hem çevre açısından büyük tehlike arz ediyor.”

4-229.jpg

SUSUZLUĞA DAVETİYE ÇIKARILMASIN

Son günlerin en önemli sorunlarından olan su kaynaklarının azalması konusunda da Jeotermal enerjinin sakıncalarının bulunduğuna değinen Mahmut Eskiyörük, bölgede zaten yaz aylarında ciddi susuzluk yaşandığını vurguladı. Jeotermal kuyularından çıkarılan yer altı suyunun geri enjeksiyon yapılmasında sorun yaşanmasının, yeraltında son derece azalmış olan su rezervlerinin tamamen bitmesi anlamına geleceğini ifade eden Eskiyörük “Su yoksa yaşam yoktur. Böylesine hassas bir konuda önlem zinciri oluşturulmadan yapılan çalışmalar pimi çekilmiş bombayla oymaktan farksızdır.  

Biz de, İzmir Tarım Grubu Temsilcileri olarak çalışmaların derhal durdurulması için karar alıcılara çağrıda bulunuyor ve konunun takipçisi olacağımızı bildiriyoruz. Bu dünya hepimizin, katledilmesine izin vermeyeceğiz”

 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.