Başkan Kılıç, “Belediyeden alınan yıkım ruhsatı yok”
Turuncu TV’de yayınlanan Gerçek Haberci İle Gündem programının konuk olan Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Buca Cezaevi’nin yıkımı hakkında “Belediyeden alınan yıkım ruhsatı yok” dedi.
Buca Cezaevi’ndeki asbest açıklamalarına değinen Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, “Birkaç STK bununla ilgili açıklama yaptı. Şöyle bir bilgi vermek istiyorum asbest tehlikesi varsa bu işe ilk müdahale edecek Buca Belediyesi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bir ihale yaptı, kazanan firma bedeli yatırır. Daha sonra söz konusu kurum belediyeye yıkım ruhsatı için başvurusu yapılır. Bizim rapor için başvurulduğunda birinci istediğimiz şey asbest raporu. Daha ortada bir yıkım başvurusu yok. Asbest tehlikesi var ya da yok diyecek bir bilimsel rapor da yok. Ortada ihalesi yapılmış ve beklemede olan bir durum var. Yıkım için başvuru yapılsın rapor verilsin daha sonra detaylıca konuşalım. Rapor asbest tehlikesi var derse yıkılmayacak diye bir şey yok. Asbest tehlikesi olan yerler de tabii ki yıkılacak ama ona göre bir prosedür uygulanıyor” ifadelerini kullandı.
“Hizmetin siyaseti olmaz biz burada da bunu gördük”
Kılıç, Buca Cezaevi için bütün siyasi partilerin elinden geleni yaptığını söyleyerek “Geçmişe dönelim. 2-3 yıl öncesinde bu cezaevinin yıkılmasında birinci önceliğimiz cezaevinin ikiye böldüğü bir yol var, bizim önceliğimiz bu. Yakında bir metro çalışması başlayacak ve menderes caddesinde duraklar oluşacak oralarda da yoğunluk oluşacak. Bu nedenle ikame bir yol oradaki trafik karmaşasında kurtaracak. Buca’nın sorunlarından birisi de trafik. Trafikte geçen sürenin fazla olması, karmaşık olması. O yüzden cezaevinin buradan kaldırılmasını istedik. Bu işe biz insan hakları olarak da bakıyoruz. Orda e tipi. Bunun Buca’da olması bizi üzüyor. Bu konuda istenmeyen bir hal almıştı. Etraf tel örgülerle çevrili ve kamu faydalanamıyor. Bu yüzden kalkmalıydı. Hizmetin siyaseti olmaz biz burada da bunu gördük” açıklamasını yaptı.
“O alana AVM açılırsa küçük esnaf mağdur olur”
Cezaevinin önceden yapılan imar planları olduğunun altını çizen Kılıç, “Bu süreç 87 yılında başlıyor ilk kız meslek sonra burası kamu kurumlarına ayrılmış. Sonrasında 2003 yılında da plan değişmiş ve burası taralı ticaret merkezi haline getirilmiş. Şu anda buranın maliki geldiğinde benim görevim ruhsatı vermektir. TM konusu Buca Belediyesi Meclisi’nden geçmişte geçmiş. Burası hali hazırdaki planıyla AVM türü işletme kurulduğunda Buca’nın yapısı bunu kaldıramaz. Günlük 40-50 bin yoğunluk var. Hafta sonlarını hayal bile edemiyorum. Bırakın trafiği, yoğunluğu küçük esnaf mağduriyet yaşar. AVM açılırsa 1-2 yıl iyi gider ve sonra unutulur ve o kütle orada kalır. Tüketim toplumunda AVM’ler de hızlıca tükeniyor” diye konuştu.
Kılıç, AVM kültürü ile Buca Gölet’in geri plana düştüğünü vurgulayarak, “Pandemi ile birlikte AVM’ler düştü ve gölet gibi bölgelere gidişler arttı. Gölet şu anda çok güzel bir alan biz bu alanı daha da güzelleştireceğiz. O alana güzel bir park yapılabilir, insanların faydalanacağı kültür merkezleri yapılabilir. Bizim birinci önceliğimiz AVM olmaması. Orası diğerleri gibi müze olmaz, o kadar büyük bir müze olmaz ama oranın belirli bir kısmı bırakılarak replika müze olabilir. Tabii bu alanın ne olacağı noktasında kararı verecek yetkili merci bakanlık” dedi.
“Eğitimler ile birlikte 1 aya üretim başlar”
Asfalt şantiyesi ile ilgili her şeyin tamamlandığını aktaran Kılıç, “Şu anda her şey hazır, doğalgaz döşemesindeki altyapı ile ilgili birkaç gecikme yaşandı. Şimdi o sorunlar düzeltilir, 15 gün içerisinde sorunlar biterse eğitimler 1 ay sürer ve ondan sonra üretime geçilir. Asfaltın ücreti çok fazla arttı. Bunun ile ilgili ton hesaplayınca hesaplarımız altüst oldu. Fiyatlar hayal edilemeyecek noktalara çıktı. İnşaat ile ilgili üç yıl öncesine karar metrekare birim fiyatı bin bin 100dü şu anda 5 bin TL. elimizden geldiğinde asfaltları yapacağız, bütçemizi buna göre ayırdık” açıklamasını yaptı.
“Bu evler şu anda çok farklı bir noktaya dönüşmeye başladı”
Başkan Kılıç, 1+1 dairelerin nedeninin öğrenci nüfusunun fazla olması olduğuna dikkat çekerek, “Müteahhitte de bu evler ucuz geliyor, öğrenciler de talep diyor. Biz bu evleri günlük kiraya verilenlerini takip ediyoruz. Bu evlerin amacı öğrencilerin kalabilmesi içindi. Şu ana göre değil de bundan 2-3 yıl öncesinde kira fiyatları uygunken öğrenciler 2 arkadaş 750 TL’ye daire kiralayıp rahatça geçiniyorlardı. Bu evler şu anda çok farklı bir noktaya dönüşmeye başladı, biz bunun karşısındayız” ifadelerini kullandı.
“Vatandaşın hakkını koruyacak planlamalar yapmaya çalışıyoruz”
Gediz bölgesinin sorunlarına ve yapılan projelerin altını çizen Kılıç, “Biz her zaman yola göre evi savunuruz. Ama buradaki insanlar evlerini yapmış daha sonra yıl yapılmış. Bu haliyle öncelikle binalar depreme dayanıklı mı bilmiyoruz. Parkı yok, yeşil alanları yok çünkü kamu kurumları planlar ile yeşil aran oluşturur. Bu şekilde sonradan yapılan bir planla sonradan çıkarman mümkün değil. Parkımız yok diyorlar? Nasıl olsun olan yok. Kentin plansız bölgelerini planlamaya çalışıyoruz. Bunun dönüşümü ve vatandaşın faydalanması uzun süreçte olacak. Yapmak lazım bir yerden başlamak gerekiyor. Ben gördüğümde böyle olmaması gerektiğini söylüyorum. Bunun için elimizi taşın altına koyduk. Vatandaşın hakkını koruyacak planlamalar yapmaya çalışıyoruz” görüşünü aktardı.
Gediz bölgesine yatırımların tam hız devam edeceğini belirten Kılıç, şunları söyledi:
“Ek hizmet binamızın tam arkasındaki alana yüzme havuzu kreş gibi kompleks düşünüyoruz. Kamulaştırma süreci devam ediyor. Vatandaşımızın bazı kesiminde taziye evi geleneği var. Bunun için de çalışıyoruz. Her şey tamamsa bu cuma açılış yapabiliriz. Yıldız Mahallesi’nde kapalı spor salonu ve havuzun olacağı bir projemiz var. Bu projeden 8 mahallede yaşayan vatandaşlarımıza hizmet verecek. O bölgede Buca’nın bir nüfusu yaşıyor. O bölgeye iki tane büyük parkımız yapılacak Bunlar tematik parklar olacak, 5’er dönümlük parklar yolda. Engelli merkezi projemiz var. Burada hemen hemen tüm engelli vatandaşlarımız için çalışma grubu oluşturduk. Hatta ben şart olduğunu düşünüyorum.”
“İşitme engellilerin oturduğu lokaller düşünüyoruz”
Kılıç, Buca’daki dezavantajlı gruba yönelik yapılan faaliyetleri paylaşarak “İşitme engelli vatandaşlarımız bizim oturduğumuz kafelerde oturmak istemiyorlarmış. İşaret dilleri ile konuştuklarında bakanlardan rahatsız oluyorlarmış. Sadece işitme engelleri vatandaşlarımızın oturduğu bir kafe tarzı lokal düşünüyoruz. Türkiye’de yüzde 11 civarında engelli vatandaşımız var. Bunu istatistiklere vurduğumuzda Buca’da baktığımızda 70 bin vatandaşımız engelli. Biz ilk göreve geldiğimizde dezavantajlı kesimimizi hedef alacağımızı söylemiştik. Hepsi için ayrı ayrı çalışma yapıyoruz. Annelerimiz için kreşler kuruyoruz. Bir projemiz var. Buna önem veriyoruz. Kadınlara sadece eğitim değil dövüş sporları eğitimi de veriyoruz” dedi.
“Türkiye’de bir ilki başardık”
Buca Belediyesi’nin kendisine ait üzüm bağı olduğunu kaydeden Kılıç, “Fidan bankası diyebileceğimiz çok çeşitli üzümlerin olduğu 11-12 çeşit asmanın bulunduğu yerimiz var. Oradan köylüye dikim yapmaları için çubuk dağıtımı yapıyoruz. Vatandaş, toprağını değerlendirmek için hobi bahçesi yapıyor. Biz onlara ekimi öneriyoruz. Eğer üzümü ekersen ömrün boyunda para kazanırsın. Biz bir ilki başardık, hasıl üretiyoruz. Bu hasıl değişik? Normalde ekilir yılda bir kere ekilir. Bizimki 10-15 günde birçok küçük bir alanda ürün veriyor. Normal üretim maliyetinin çok ucuzuna mal oluyor. Süt verimini, et kalitesini arttırıyor. Biz bunu normal yem ile karıştıracak vatandaşlara bedavaya veriyoruz. Hayvanlar artık bu yemden başka bir şey yemiyor. Bir iki ay içerisinde bunun fabrikası bitecek, çiftçi bizden alsın” diye konuştu.
“Bizim ciddi şekilde süpürgeciye ihtiyacımız var”
Kılıç, Buca’nın konteynırlarını değiştirileceğini söyleyerek “Konteynırların yerinde yıkanması için makineler alıyoruz bu hemen olmaz, zamanla düzeltecek. Biz temizlikte iyi miyiz? Şu anda çok iyi değiliz; ama eskiye göre iyiyiz. Bu döngüsel bir oran. Nüfus ve tüketim artıyor bununla beraber kentler de çok fazla kirleniyor. Mesela izmaritini çöpünü yeri atmaman lazım, her yerde çöplerimiz var. Bizim ciddi şekilde süpürgeciye ihtiyacımız var” açıklamasını yaptı.
Son olarak 120 kişilik bir kız öğrenci yurdunun inşaatına başlanacağını aktaran Kılıç, “Biraz da hızlı davranıyoruz sezon başı bitirmeyi hedefliyoruz. Eylül’de olmasa bile en azında Ekim gibi. 500 kişilik yurt projemiz daha var. O da yakın zamanda olumlu ya da olumsuz olarak sonuçlanacak bu iş aslında belediyelerin değil hükümetin, devletin yapacağı bir iş. Çünkü 80 bin kişilik bir kampüsten bahsediyoruz. Bazen maddi durumları çok kötü olan öğrenciler var o yüzden yapmamız gerekiyor. Üniversite kenti olan bir yerde belediyenin kesinlikle yurdu olması gerekiyor. Bu sosyal belediyeciliğin gereğidir” sözlerine yer verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.