Evlere kapanıp, yaşadığımız şu günlerde, çok haber okumuyoruz artık. Sadece Korona Virüsünü okuyoruz. 

Ne kadar ölen var?

Ne kadar yakalanan var?

Yakalanana ne oluyor?

Tedavisi var mı?

Endişe içinde, korkarak en çok merak ettiğimiz soru bu ve doğal olarak okuduğumuz haberlerde bu korkumuzun ve endişemizin cevaplarıyla dolu oluyor.

Evlere tıkıldığımız, içimizin sıkıldığı ve daha ne kadar tıkılıp, sıkılacağımızı bilmediğimiz bu günlerde iyi şeyler duymaya ve morale çok ihtiyacımız var.

Umarım o günleri buluruz.

Bugünleri de unuturuz.

Ama asıl unutmamız gereken bir şey var.

Dünya bugünlere nasıl geldik,  neden geldi, neyin bedelini ödüyor insanoğlu.

Basit bir el yıkamamanın bedelini mi?

Sanmıyorum.

Hani bir sınıfta bir yaramazlık olur da öğretmen sorar ya, ‘Kim veya kimler yaptıysa çıksın ortaya.’

Hani bir işte başarısız sonuçlar olurda işveren sorar ya,  ‘Kim ve kimler bu işi batırdıysa çıksın ortaya’

Hani bir topluluk içinde çalınan olurda polis sorar ya, ‘Kim ve kimler çaldıysa çıksın ortaya’

Onun gibi cümle eylemi, bir seslenme geldi içimden.

‘Kim veya kimler, bu dünyada kötülük yaptıysa, haksızlık yaptıysa, yalan söylediyse çıksın ortaya’

‘Kim veya kimler, bu dünyada çocukları aç, hayvanları susuz, doğayı havasız bıraktıysa çıksın ortaya’

‘Kim veya kimler, bu dünyayı gerçek, öbür dünyayı yalan, insan kalbini de taş sandıysa çıksın ortaya’

Bedelini hep birlikte ağır ödüyoruz!