Kahvaltıda tüketilen açma, poğaça, börek gibi pastane ürünleri, öğle yemeklerinde yenen fast food ağırlıklı besinler ile tuzlu, yağlı, şekerli atıştırmalıkların obeziteyi artırdığını söyleyen Muratbey Beslenme Danışmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, peynirin hem ana hem de ara öğünlerde tüketilebilecek en sağlıklı ve lezzetli besinler arasında yer aldığını belirtti. Garipağaoğlu ayrıca, yüksek oranda kalsiyum, protein ve fosfor içeren peynirlerin, hareketsizlik dolayısıyla kemik ve kas ağrısı şikayetleri olan çalışanların sağlığını olumlu etkileyeceğine dikkat çekti

Küresel boyutta önemli bir sağlık sorunu olan obezite, ülkemizde de her geçen yıl artış gösteriyor. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) rakamlarına göre obezite sıralamasında Avrupa birincisi olan ülkemizde, erişkin nüfusun yüzde 60-65’i kilolu veya obez. Bu durum, büyük şehirlerde yaşayan beyaz yakalı çalışanlar arasında da oldukça yaygın. Masa başında, bilgisayar karşısında, neredeyse bütün günü kapalı ofislerde çalışarak geçiren beyaz yakalıların, beslenmelerine yeterli özeni gösteremedikleri, fazla kilonun yanı sıra çeşitli kemik ve kas rahatsızlıkları da yaşadıkları biliniyor. Muratbey Beslenme Danışmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, masa başında çalışanlar için sağlıklı beslenme önerilerinde bulundu.

“Beslenme düzenindeki hatalar kahvaltıda başlıyor”

Özellikle büyük şehirlerde yaşayan beyaz yakalıların beslenme düzeninde yaptıkları hatalara dikkat çeken Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, “İşe gitmek için erken saatlerde yola çıkan büyükşehir çalışanları çoğunlukla evde kahvaltı yapamıyor, bunun yerine iş yerlerine gelirken aldıkları poğaça, açma, börek gibi yağlı, tuzlu, besleyici değeri düşük, nişastadan zengin ürünleri tüketiyorlar. Öğle yemeği saatinde çoğunlukla masa başından kalkmadan fast food ürünleri tercih ediyor veya öğün atlayabiliyorlar. Bunun sonucunda, öğleden sonra acıkıyor ve sağlıksız atıştırmalıklara yöneliyorlar. Böyle bir çalışma ve beslenme alışkanlığı diğer bir deyişle yaşam biçimi, obezite, tansiyon, mide-bağırsak sorunları, kemik ve kas ağrıları gibi pek çok sağlık sorununu da beraberinde getiriyor” dedi.

“Peynir tüketerek hem tok hem de zinde kalmak mümkün”

Masa başı çalışanlarına beslenme önerilerinde bulunan Prof. Dr. Garipağaoğlu, “Peynir hem ana hem de ara öğünlerin pratik, ekonomik, hafif, besleyici, sağlıklı, lezzetli, tatmin edici ve önemli besinlerinden biridir. Evde kahvaltı yapamayan çalışanlar, tam tahıllı ekmek ve az tuzlu peynirlerle sağlıklı sandviçler hazırlayabilir, simit-peynir tüketebilirler. Öğle yemeğinde tüketilen bol peynirli salatalar ya da makarnalar ile sağlıklı beslenme desteklenir ve daha uzun tokluk hissi sağlanır. Peynir aynı zamanda sağlıklı bir atıştırmalıktır. Öğleden sonra, ikindi ara öğününde ya da açlık hissedildiğinde, peynir-salatalık, havuç dilimleri, peynir-meyve, peynir-galeta- çeri domates, peynir-simit ile atıştırmalık şeklinde küçük öğünler yapılabilir. Gün boyunca uygulanan böyle bir beslenme şekli, akşam yemeğinde etli sebze yemeği-yoğurt-ekmekten oluşan bir menü ile ya da kuru fasulye-pilav-salata-yoğurttan oluşan bir menü ile tamamlanabilir” diye konuştu.

Ofis hastalıklarına karşı peynir!

Ofis çalışanlarında görülen sağlık sorunları obeziteyle sınırlı kalmıyor. Özellikle uzun saatler boyunca bilgisayar karşısında oturarak çalışanlarda, “ofis hastalıkları” olarak da adlandırılan kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları sıklıkla görülüyor. Böyle bir iş rutinine sahip olan bireylerin saatte bir kez mola vermelerinin önemini hatırlatan Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, “Yüksek oranda kalsiyum, protein ve fosfor içeren peynir, kas-eklem ağrılarının giderilmesine ve kemiklerin güçlenmesine katkıda bulunuyor. Diğer yandan kalsiyumun emilimi ve kemik sağlığımız için vücudumuz aynı zamanda D vitaminine ihtiyaç duyuyor. Besinsel kaynakları son derece sınırlı olan bu vitaminden yararlanmak için D vitamini ile zenginleştirilmiş peynirler tüketilebilir” açıklamasında bulundu.