Bilinçli, bilinç devrede…

Geçtiğimiz yazımızda, bilinçaltımızın bizleri nasıl karanlığa düşürdüğünden bahsetmiştik ve kısaca hatırlayalım..

Bilinç, Zihnimizin düşünen yargılayan, karar veren, mantık yürüten bölümüdür. Yani şu anda farkında olduğumuz her şey bilincimizdir.

Bilinçaltı ise anne karnında var olduğumuz andan itibaren farkında olmadığımız arzu, istek, dürtü ve duyguların depolandığı, bunlara bağlı olarak da programların yazıldığı alışkanlıklarımızın, davranış kalıplarımızın, inançlarımızın yer aldığı zihin bölümümüzdür. 
BİLİNÇALTININ ASLINDA ASLİ GÖREVİ BİZİ KORUMAKTIR…

Bilinçaltımızın önemini yeterince bilmiyor ve gücünden yararlanamıyoruz. Oysa bilinçaltının bu sonsuz gücünü yanımıza almayı başarabilsek inanın tahminlerinizin çok ötesindedir yaşayacağımız güzel yaşam deneyimleri. 

Geçmişte yaşanan korkular, kaygılar, inançlar, alışkanlıklar, duygular bir şekilde bilinçaltımıza kaydedilir. Bu kayıtlara göre oluşan bilinçaltı programları ömür boyu kişinin ruh durumu, kişilik yapısı, hayata bakışı ve algılayışı, ilişkileri gibi birçok konuda etkili olur. Bu programlara dokunmazsak ömür boyu olduğu gibi çalışmaya devam eder. Bilinçaltı bu programlar sağlıklımı, sizin için faydalımı? Diye düşünmez, değişme gibi bir çabası da yoktur, hatta değişime direnç gösterir. 

Örneğin; kendinizi yapmaktan alıkoyamadığınız, mantıksız olduğunu bildiğiniz halde “elimde değil” dediğiniz davranış ve düşünceler, alışkanlıklar, tutkular, takıntılar, fobiler, bağlanmalar, sabit inanç bu ve benzeri alanlar bilinçaltınızda kayıtlı programlarınızın ürünüdür. 

Hastalıklar… Hastalıklarda öncelikle düşünce sisteminin ürettiği frekans titreşiminin, enerji Bedene geçmesi, bu titreşimin burada yer bulması ve madde bedene geçmesi şeklinde oluşur. Madde bedene gelen bu titreşim, organlardan hangisi ile ilgili ise o organın frekans titreşimini bozar ve o organda hasara sebep olur.  

Örneğin; ihtiyacı olmadığı halde bazı cisimleri atamayıp sürekli saklayan kişilerde bağırsak sorunu yaşanmaktadır. Çünkü ihtiyacı olmadığı halde saklamak istiflemek bırakamamak, bırakmaktan korkmaktır. Bu durumda bu kişinin düşünce sistemi bırakamamak olduğundan bunun negatif enerjisi, bedende bu işlevi gören bağırsaklardır. Bu nedenle sürekli saklayan veya hayatındaki bir düşünceyi, bir kişiyi, bir cismi, vs. bırakamayan kişiler bağırsaklarında da ihtiyacı olmayan şeyleri biriktirdiğinden bağırsak sendromu, kolit, veya pek çok bağırsak sorunu ile karşılaşabilir

Özetle Bilinçaltındaki kayıtlı programlarımızdan bazılarının içeriği nedeniyle hayatımız son derece olumsuz etkilenmektedir. Bilinçli halimizle isteyerek, umarak, kızarak kayıtlı bu programların değişimini gerçekleştirme şansımızın pek de mümkün değildir. 

İşte çeşitli bilinçaltı çalışmaları ile bu PROGRAMLARINIZ YENİDEN DÜZENLENEBİLİR, müthiş bir değişim ve dönüşüm gerçekleştirebilirsiniz…

Ve lütfen, değişime izin verin… Siz değişirseniz dünyanız değişir…

Yaradan’a, en güzele emanetsiniz, hoşça kalın..

Işıltınıza sahip çıkın ve daimi ışıkta kalın..
Sevgimle,

Aşk OLsun, Şifa OLsun 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.