Birkaç gündür kamu çalışanlarının alanlarıyla ilgili olarak Medya Ege TV ekranlarından programlar yaptık.  İlk gündü konuğum  Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı Genel Başkanı Ebubekir Korkmaz oldu. İkinci gün ise Türk Haber Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu oldu. 

İzmir’de gelecekte kamu çalışanlarının haklarına yönelik istişare toplantısı yapmak için  Ankara’dan İzmir’e gelen Kamu-Sen Genel Başkanı ve Aynı Zamanda Türk Sağlık Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ise üçüncü gün canlı yayın konuğumuz oldu.

Kamu alanında çalışan memurların, haklarıyla ilgili, ücretleriyle ilgili, gelecekleriyle ilgili, çalışma şartlarıyla ilgili çok geniş bir program yaptık.

Ben sordukça, onlar sıkıntıları anlattılar.

Ben sormadan da çözüm önerilerine devamında söylediler.

Kamu çalışanlarının hepimizi yakından biliriz. Çünkü hepimizin devletin idaresinde olan bir çok kamu binasında işimiz oluyor. Bazen hasta olduğumuz da hastanelere, bazen kargomuz olduğunda PTT’ye, bazen adli işlerimiz olduğunda adliyeye, bazen nüfusta işimiz olduğunda  Nüfus Müdürlüklerine vs. gideriz.

Dolayısıyla bizim sorunlarımızı çözen, bize yol gösteren o kamudaki kişiler işte bizim konuklarımızın gündeminde olan, programımızın konusu olan ve sizin de bu kadar yakından tanıdığınız çalışanlarımız.

Üç değerli başkan da, öncelikle eşit işe, eşit ücret politikasını savundular. Çalışanların çalışma şartlarındaki olumsuzluklarla beraber, özellikle sendikal faaliyetler üzerinden çalışanların üzerindeki baskılara da değindiler.

Kamu Sen Genel Başkanı Önder Kahveci,  bütün sorunları ve çözümleri dile getirirken, bir önemli noktayı da proje olarak hayata geçirdiklerini belirttiler.

O projede, gelişen, artık yapay zekanın kullanılacağı bilim teknolojisinde sendika olarak çalışanların durumlarını koruyan, ona yeni iş alanları yaratacak üretilmesi.

Başkan Kahveci, gelişen teknolojinin karşısında kimsenin duramayacağını belirtirken, ancak ne kadar gelişirse gelişsin sonuçta insan odaklı bir dünyada yaşandığına dikkat çekip, insanın gelişmenin içinde korunarak, ona yaşama, çalışma ve kazanma hakkı verilerek olması gerektiğini vurguladı.

Özellikle basın sektöründe hızla devam eden teknolojik gelişmelere bağlı olarak çalışan gazetecilerin düştüğü işsizlik ve iş alan imkansızlığını bildiğim için hem düşüncesine hem de geliştirmeyi düşündükleri projelerini son derece yerinde ve haklı buldum.

Kamu çalışanları, devletin ürettiği hizmetleri vatandaşlarına ulaştıran insanlardır. 

Önümüzdeki yüz yıllarda devletlerin yok olmayacağını biliyorsak, o devletlerin içinde yaşayacak insanların olacağını biliyorsak, kamusal hizmetlerin verilmesinde sadece iş anlamında değil, aş anlamında da büyük bir katkının olduğunu biliyorsak,  sadece STK genel başkanları değil, devletlerin de bu teknolojik gelişmeye bağlı olarak yeni iş alanları yaratması, insanları o iş alanlarına eğitimle yöneltmesi gerekiyor.

Yani bu, bizim şimdiden düşünmemiz gereken, çocuklarımızın da gelecekte sorun olarak yaşamaması gereken bir durumdur.