Öztrak'ın açıklamasından satır başları şöyle:

- Kaybettiğimiz vatadnaşlarına Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz. Hastalığa yakalanlanaların bir an önce sağlıklarına kavuşmasını temenni ediyoruz. Sağlığına kavuşanlar bizi mutlu ediyor.

-Gerçeken zor günlerden geçiyoruz. Bu zor günleri de milletçe dayanışma içinde göğüsleyebileceğimiz açık. Biz zor zamanlarda milletççe bir birine destek olmayı, dayanışmayı bilen bir milletiz. bunu geçmişte defalarca kaanıtladık. Bugün de başkalarını hayatını kolaylaştırmak için gençlerimiz, pek çok yurttaşımız canla başla çalışıyor. En başta tabii, fedakar sağlıkçılarımız var. Doktorlarımızdan ambulasn şoförlerine, hastane çalışanlarına kadar. Market raflarını dolduran ve kasalarda bekleyen emekçilerimize, kuryelere, PTT çaluışanlarına, yurttaşlarımızın yardımna koşan gençlerei, polisimize, jandarmamıza, şehir içi otobüs ve taksi şoförlerine ve daha ismini sayamadığım pek çok kahramana teşekkür borçluyuz.

-Felaket ve salgın dönemleri millet için de, devlet için de bir sınavdır. Yaşanan sıkıntılar karakterliyi karaktersizden, fedakarı bencillerden, diğergamları kriz fırsatçılarından ayrıştırır. İşte bugün böyle bir sınavdan geçiyoruz. Bir yanda fakir fukaraya yardım kolileri hazırlamak için sosyal medyadan örgütlenen fedakar, cefakar, asil insanlar, diğer yanda evinde kurularla test kitleri stoklayıp bunu sosyal medyada paylaşan Saray beslemelerini ve artıklarını görüyoruz.

- Bir yanda sağlık çalışanları için evinde maske ve siperlik yapmaya çalışan tertemiz yürekleri, diğer yanda bunları stoklayan, sahtelerini üreten kriz fırsatçılarını görüyoruz.

- Bir yanda işçilerini korumak için onları evlerine ücretli izinle gönderen sorumlu işverenleri, diğer yanda 3 kuruş uğuruna hiçbir önlem almadan çalışanlarının canını tehlikeye atan aç gözlü bezirganları veya işçisini acımadan kapıya koyan vicdansızları görüyoruz. 

- Yine bir yandan millete 'cemaatle cuma namazı kılmayın, hastalığa yakalanırsınız, başkasına bulaştırırsanız kul hakkı yemiş olursunuz' deyip, diğer yanda Saray Camii'nde seçkinlerden cemaat toplayan ve VIP cuma namazı kıldıranları görüyoruz. 

-Bir yanda hastaneler test kiti, doktorlar kendilerini koruyacak maske bulamazken, binlerce esnaf, küçük ve orta boy işletme kepenk indirirken, diğer yanda rant için Kanal İstanbul ihaleleri açanları, millet salgından kırılırken ne idüğü belirsiz vizyon projelerin peşinden koşanları görüyoruz.

-Bu süreç öyle bir süreç ki süfliliği hiçbir şekilde kaldırmıyor. Felaketler karşısında nasıl davranıldığını milletin vicdan terazisi tartıyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak krizin başından bu yana sorumlu ve yapıcı bir siyaset izliyoruz. Bu musibeti bir an önce ve en az hasarla atlatmak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Sayın Genel Başkanımız talimatıyla bir yandan genel merkezimiz diğer yandan belediyelerimiz milletimizin hayatını kolaylaştıracak adımları atmak için geceli gündüzlü çalışıyorlar.

-Belediyelerimiz bu krizde ellerinden geleni yapıyor. Çok şükür başarılı bir sınav da veriyorlar. Tüm belediyelerimiz borcu nedeniyle suyu kesilen ailelerin sularını yeniden açtılar. Kimseyi susuz bırakmadılar. 65 yaş ve üstü ihtiyaç sahibi vatandaşarımızın ihtiyacını karşılamak için seferber oldular. Belediyelerimize ait işyerlerinde kiracı olan esnafımızın kiralarını ertelediler. İhtiyaç sahibi ailelerimize evlerinde sağlıklı şekilde kalabilmeleri için gıda yardımlarına ve ayni yardımlara başladılar. Bunun gibi hayata dokunan nice edım atıldı, atılmaya da devam ediliyor. Tabii ellerindeki imkan ölçüsünde. 

- Yine krizin başından bu yanda milletin aşı, işi için ciddi tedbir önerilerimizi de genel merkezimizle hazırladık. Millet sağlığı için evinde otururken geçimini düşünmesin diye asgari bir gelir garanti edecek, işçi ve işvereni de koruyacak önerileri kamuya parti olarak ilk biz açıkladık. 

- Genel başkanımız salgınla ilgili hazırlanan raporu bir mektupla tüm siyasi parti genel başkanlarına sundu. Kriz sürecinde proaktif olduk. Değişen koşullara göre iktidara yol göstermeye çalıştık. Geçtiğimiz cuma, OHAL ilan edilmeden sokağa çıkma yasağı tedbiri alınabileceğine dikkat çekmiştik. İktidar bu açıklamaların akşamında 7 maddelik bir ilave tedbir listesi açıkladı. Şehirlerde belli mekanizmalar oluşturdu ama sokağa çıkma yasağı yönünde bir karar almadı. Alınması gereken kararı yine erteledi. Sayın Genel Başkanımız bunun üzerine mücadelede görülen aksaklıklara hafta sonu bir kez daha dikkat çekti. İktidara 'Vatandaşı evde tut' çağrısında bulundu. Bunun için OHAL ilan etmeye gerek olmadığını anlattı.İl İdare Kanunu'nun ve Umumi Hıfzıssıha Kanunu'nun verdiği yetkilerin iktidar tarafından zamanında ve yeterince kullanılamadığının da altını çizdi. Evde tutulanlara iş ve gelir güvencesi sağlandıktan sonra, geniş ve etkili bir sokağa çıkma yasağının ilan edilmesinin gerekli olduğunu vurguladı. 

- Bilim Kurulu üyeleri bu haftanın çok kritik olduğunu ifade diyorlar. Tedbir alınmadan geçen her dakika son derece önemli. Kimse yurttaşlarımızın sağlığıyla, canıyla asla kumar oynamamalıdır. Bugün ertelediğimiz her tedbirin, yarın daha ağır tedbirlerle telafi edilmek zorunda kalınacağı unutulmamalıdır. bu musibeti ne kadar hızlı bitirirsek, öncelikle ekonomideki tahribatı olmak üzere, her alanda o kadar azaltmamız mümkün olacaktır. 

- Ülkemizde salgının seyriyle ilgili açıklanan sayılar kaygı vericidir. İlk hastanın raporlandığı günden bugüne 20 gün geçti. Bu sürede hasta sayısı 9 bin 217'ye ulaştı. Oysa 9 binli sayılara İtalya 24 günde, İspanya 31 günde, Almanya ise 32 günde gelmişti. Türkiye'de yapılan test sayısı Almanya ve İtalya'nın halâ gerisinde.  Kümilatif tanı-test oranlarında bakıldığında durum pek de iyi görünmüyor. 23 Mart'ta yapılan her 100 test için hasta sayısı 6 iken, 29 Mart'ta bu oran her 100 testte 14'e çıkmıştır. Vakalar ve salgının yayılım eğilimi ortada. Vatandaş sorumluluktan kaçabilir ancak sorumluluktan kaçmaması gerekenler sonuçlarından kaçamayacaktır. Acı gelişmeleri engellemek bnizim elimizde. Buradfan iktidara bir kez daha çağı yapıyoruz, insan hayatı enb önemli önceliğimiz olmalıdır. Madem Bilim Kurulu üyeleri bu haftanın kritik olduğunu söylüyor, o halde bu hafta ülke genelinde ya da kritik illerde sokağa çıkma yasağı ilan dilmekten çekinilmemeliydi. Bu arada Bilim Kurulu'nun Saray'a sokağa çıkma yasağı tevsiyesinde bulunduğu iddiasını geçen hafta sormuştuk ama halâ cevap gelmedi.

- Devlet neden var? Bugünler için var. Hele sosyal devlet tamamen bugün için var. Devlet vatandaların canını ve sağlığını buğnlerde kourmayacaksa ne zaman koruyacak. Bu devlet 9 yıldır 4 milyon Suriyeli için 40 milyar dolar harcamış, sınır ötesinde ise ne kadar harcadığı bilinmemektedir. Şimdi bir hafta kendi vatandaşları için harcama yapamaz mı?