1995 yılında, fırsat eşitsizliğinin olmadığı bilimsel, yaratıcı, sorgulayıcı ve katılımcı bir eğitim sistemine katkı sağlamak amacıyla kurulan EÇEV, bu çalışmalarının kalitesini daha da yükseltme ve sürekliliğini arttırma yolunda çok önemli bir adım daha attı. T.C. Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı tarafından Avrupa Birliği IPA II-Sivil Toplum Sektörü altında yürütülen Sivil Toplum Destek Programı İkinci Dönem Hibe Programı kapsamında “Yenilikçi Yönetim ile Sürdürülebilirliğin Sağlanması: Sürdürülebilirlik Yönetimi ve Raporlaması Sisteminin Küresel Raporlama Girişimi Standartları ile Yapılandırılması” projesiyle EÇEV, desteklenmeye hak kazandı. EÇEV’in projesi, Türkiye genelinde yapılan başvurulardan Ege Bölgesi’nde hibe almaya hak kazanan iki projeden birisi oldu.

13 Mayıs 2019 tarihinde başlayan proje ile EÇEV’in ulusal ve uluslararası düzeylerde politika yapım ve karar alma süreçlerine daha aktif katılımının gerçekleştirilmesi, bu amaca ulaşılabilmesi için daha güçlü sivil diyalog, katılım ve itibar sağlamak amacıyla kurumsal kapasitesinin arttırılmasını hedefleniyor. 

Projenin açılış konferansına katılan ve bir konuşma yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı M. Tunç Soyer sürdürülebilirliğin önemine vurgu yaptı ve EÇEV’in bu projesinin Ege Bölgesi ve İzmir’deki kurumlar için çok önemli bir adım olduğunu belirtti. Daha sonra söz alan EÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Yasemin Reşitoğlu, bu proje ile eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması konusunda başta dezavantajlı kesimler olmak üzere burs ve eğitim desteğine ihtiyaç duyan öğrenciler, paydaş okullar ve öğretmenler, kamu kurum ve kuruluşları, işbirliği yaptıkları sivil toplum kuruluşları, bağışçılar, gönüllüler ve çalışanlarına yönelik yürüttükleri program ve projelerin etkisinin ölçülmesinin çok daha sağlıklı yapılacağını söyledi. Reşitoğlu, “EÇEV olarak sürdürülebilir kalkınmanın en önemli yapı taşlarından olan ve Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasında tanımlanan “Herkes için kapsayıcı ve nitelikli eğitimin başarılması ve herkese yaşam boyu öğrenme imkanlarının yaratılması” konusunda önemli çalışmalar yürütüyoruz. Artık sadece iyi bir fikrinizin olması, iyi bir projenizin olması ve hatta bunu sahada iyi uygulamanız yetmiyor. Uygulamayı, sonuçlarını çok iyi izlemeniz ve küresel standartlarda raporlamanız da gerekiyor. 

Biz de AB desteği almaya hak kazanan projemiz ile eğitim alanındaki projelerimizin etkisinin ölçülmesi için stratejik ve operasyonel gereklilikleri belirlerken, gerekli altyapının kurulmasını, veri bazlı yönetim anlayışının hayata geçirilmesini ve raporlanmasını sağlayacağız. Bir STK olarak mevcut plan ve programlarımızın daha etkili ve sürdürülebilir değer yaratan projelere dönüşmesi için ölçümlemenin ve iletişimin çok önemli olduğunu biliyoruz. Merkezi Amsterdam’da bulunan ve dünya çapında 100’den fazla ülkede işletmelere, hükümetlere ve STK’lara insan hakları, iklim değişikliği, yönetişim ve sosyal refah gibi kritik önem taşıyan sürdürülebilirlik konularındaki etkilerini anlamaya ve aktarmaya yardımcı olan Küresel Raporlama Girişimi Standartları (GRI Standartları) raporlama ve iletişim faaliyetlerimizin alt yapısını oluşturuyor. Hedefimiz Mayıs 2020 itibariyle ilk Sürdürülebilirlik Raporu’muzu yayınlamış olmak. Böylelikle Türkiye’de ilk defa eğitim alanında faaliyet gösteren bir STK sürdürülebilirlik raporu yayınlamış olacak. Bu kapsamda projemizin STK’larda sürdürülebilirlik kavramının benimsenmesi, yaygınlaşması ve bu doğrultudaki uygulamaların hayata geçirilmesi açısından da önemli bir görev üstlendiğine inanıyoruz.” diye konuştu.

Projenin sonunda EÇEV’de Küresel Raporlama Girişimi (Global Reporting Initiative – GRI) Sürdürülebilirlik Çerçevesi’ne dayalı kurumsal sürdürülebilirlik yönetim ve raporlama sistemi kurulması hedefleniyor. Ağustos 2020’de tamamlanması hedeflenen proje ile Türkiye’de ilk kez eğitim alanında faaliyet gösteren bir vakıf, sürdürülebilirlik raporlamasında küresel en iyi uygulama olarak kabul gören GRI Standartlarını esas alarak bir sürdürülebilirlik raporu yayınlamış olacak.