İzmir’in Gaziemir ilçesi Atıfbey Mahallesi’nde bulunan Manolya Apartmanı yapılan karot testi ve teknik incelemeler sonucunda standartların altında kaldı. 29 Aralık 1993 tarihli ruhsatla inşa edilen yapı, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi hakkında kanun kapsamında riskli bina ilan edildi. 1990’lı yıllarda S.S. Emirkent Yapı Kooperatif binası olarak inşa edilen sonradan kooperatifin feshedilmesiyle apartman maliklerine geçen binada Riskli Yapı Raporu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından onaylanarak tapu kütüğüne “riskli yapı” şerhi işlendi.

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi, 13 Ağustos 2021 tarihli kararıyla parselin Mevcut Plandaki Durumu Korunacak “K” sınırları içinde olduğunu onayladı. Gaziemir Belediyesi de 1/1000 ölçekli uygulama imar planında bu durumu uygun buldu. Planın geçerlilik süresi ise 31 Aralık 2025’te dolacak. Yüklenici firma, gerekli belediye işlemlerini ve kentsel dönüşüm projelendirme çalışmalarını tamamlamaya yaklaşırken, süreç bazı kat maliklerinin itirazları nedeniyle tıkanma noktasına geldi.

DEPREM GERÇEĞİYLE YAŞAYAN İZMİR’DE TEPKİ BÜYÜYOR

Kentsel dönüşümün bir an evvel gerçekleşmesi gerektiğini belirterek bu dönüşüme onay veren kat malikleri 17 Ağustos 1999 depreminin yıldönümünde konuyu gündeme taşıdı. 2020 İzmir ve 2023 Kahramanmaraş depremlerinde yaşanan yıkımların ardından, uzmanlar riskli olduğu tescillenmiş binaların bir an önce dönüştürülmesi gerektiğini hatırlatıyor. Ancak, “rant” gerekçesiyle kentsel dönüşüme karşı çıkanların tutumu, hem can güvenliğini hem de yasal hakları tehlikeye atıyor. Bölge sakinleri, “Olası bir depremde can kaybı yaşanırsa, bugün dönüşüme engel olanlar bunun hesabını nasıl verecek?” sorusunu gündeme getiriyor.

ZAMAN DARALIYOR

Planın geçerlilik süresinin dolmasına ve olası deprem riskine dikkat çeken uzmanlar, her geçen gün hem can kaybı ihtimalinin hem de yasal hakların geri dönüşsüz şekilde kaybedilme tehlikesinin arttığını vurguluyor.