Torbalı’da Çağatay Yılmaz ve Ayfer Demir kardeşlerimiz nikah işlemleri yapıp, dünya evine girmeye hak kazanmışlar.
Ancak bir dilekleri, bir istekleri, bir niyetleri daha vardı.
O da gün batımında, deniz kıyısında nikahlarını kıyarak, evlilik akitlerini gerçekleştirebilmek.
Nikah salonları tamam, düğün salonları tamam da istek ve niyet gün batımında, deniz kıyısında olunca iş bir zora girmiş gibiydi.
Olur mu, olmaz mı tabi orasını bilemiyorlardı ama niyetlerini ortaya serdiler.

Torbalı Belediye Başkanı Mithat Tekin gençlerin bu isteklerini, niyetlerini ve beklentilerini öğrenince, önce biraz şaşırdı, sonra biraz heyecanlandı ve en sonunda "ben başkansam, gençlerin bu isteği benim için bir görevdir" diye düşünerek harekete geçti.
Gençlere gün batımı olarak düşündükleri yeri bulmalarını ve bildirmelerini istedi.
Nikahı kıymaya belediyenin nikah memurlarından birisini göndermek yerine kendisi gitti.

Gün batımında gençleri karşısına aldı ve o soruyu sordu:
‘Sağlıkta, iyi günde, kötü günde birbirinizi eş olarak kabul ediyor musunuz?’
Gün batımı güzel, gençler güzel, onların isteğini kırmayıp, sahile inen Torbalı Belediye Başkanı Mithat Tekin, daha da güzel bir hareket içindeydi.
Gün batımında nikah kıymak belki zordu ama gençlerin isteğini kırmamak, niyetlerini istedikleri gibi gerçekleştirmek işin zorluğunu ortadan kaldırıyordu.
Gençlerin yolunu açmak, gençlerin düşlerini gerçekleştirmekten daha güzel ne olabilir ki?

Onlar Türkiye’nin gelecekleri.

İstedikleri gibi olması, hayatı istedikleri gibi yaşamaları ve istedikleri gibi hayatı anlamlı kılmaya çalışmalarına yardımcı olmak Başkan Tekin gibi bütün insanların görevi değil mi?

Torbalı Belediye Başkanı Mithat Tekin’i bu talebi geri çevirmediği için bütün gençler adına kutluyorum.
Gençlerin dillerinden anlamak her belediye başkanını harcı değildir.
Başkan Tekin’in harcı ise gençlere unutulmaz bir nikah günü verdi.
Mutluluklarına önemli bir hatıra koydu.
Bu gençler Başkanları Tekin’i, Başkan Tekin de gençleri asla unutamaz.
Birlikte ve mutlu yaşamanın sırrı da bu!