Güzel Mi? Bahçe Mi? GÜZELBAHÇE Mİ?

İzmir’in güzel bahçelerine sahip ilçelerinden birisidir.

Adını da bu yüzden Güzelbahçe olarak almıştır.

Bahçelerinin çokluğu, güzelliği bir dönem oralardan geçen insanlar tarafından hayranlık içinde bakıldığından da, adının da yöreye çok yakıştığı belirtildi.

O dönem, o dönemdi.

Şimdilerde Güzelbahçe, Güzel mi, Bahçe mi artık tartışılır oldu.

Denizi zaten yok oldu. Onu söylemeye bile gerek yok. Körfezin şehrin gelişmesi ve büyümesine bağlı olarak kötü mirasını Güzelbahçe denizi de aldı.

Ancak, kötünün varlığını görüp, az biraz daha kötü olması için mücadele etmek, az biraz da olsa güzel kalması için mücadele etmek de, doğaseverlikten, insan severlikten, dünya severlikten gelmesi gerekir diye düşünüyor insan.

Güzelbahçe’de son günlerde kötünün de daha kötü manzaralarla çok sık karşılaşır olduk.

Güzelbahçe Belediyesi’nin, kanıksanmış, kabul edilmiş, kesinleşmiş düşünceleri, Güzelbahçe’nin geleceğini de yavaş yavaş yok etmeye başladı.

Bir dönem, şehrin sıkışıklığından, betonluğundan, çevre kirliliğinden kaçılan Güzelbahçe, sıkışık, betonlaşmış ve çevre kirliliği hat safhaya çıkmış durumda.

Sokaklarda çöp yığınları, doğada moloz yığınları, imarda beton yoğunluğu, bahçeleri tek tek yok ediyor.

Güzelbahçe Belediyesi ise, kanımca daha çok insan, daha çok vergi, daha çok gelir etmek adına bunalır görüp de, görmemezlikten geliyor.

Şehrin merkezine uzak olduğunu düşüne dursunlar, biz gazetecilerin gözlerine, akıllarına ve düşüncelerine hiç de o kadar uzak değiller.

Güzelbahçe sokaklarını beş dakika gezmemiz, Güzelbahçe’ye yaşayanlarla bir bardak çay içip, dertleşmemiz bütün olumsuzlukları masaya ortasına getiriyor.

Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce’nin böyle bir zamanı ve böyle bir masası yok sanırım.

Hatta böyle bir kaygısı da yok.

CHP’nin içinde garantili adaylığını, CHP’nin isminde garanti belediye başkanlığını görmek de onun böyle bir şeyi yapmaya da gerek duymuyor.