Siyasetin içinde en zor ayrımdır.

Hasbi olanlar ile hesabi olanları ayırabilmek.

Önce bu iki kelimeyi biraz açıklamalı olarak yazalım.

Hasbi olan, gönüllü olarak ve karşılık beklemeksizin yapılan, yapan kişidir. Bunların derdi para değildir, artılar veya eksiler değildir. Bunlar hiçbir karşılık beklemeksizin gönüllü olarak çalışırlar.

Hesabi olan ise işini bilen, yaptığı işlerde artıları ve eksileri değerlendirip, artısı yoksa işe girmeyen, artısını düşünerek hareket eden kişidir ve öyle de çalışırlar.

Siyasetin içinde hiç kimsenin hesabı olmadan çalıştığını söylesem herhalde hepiniz gülersiniz bu cümlelerime.

Hatta bazılarınız, bu dünya da, bu siyasetin içinde yaşamadığımı düşünürsünüz.

Ama bu dünyada ve bu siyasetin içinde yaşayan birisi olarak, işte bu ikisinin arasındaki ayrıntıyı en iyi de tam olarak biz gazeteciler bilir.

Saf duygularla hareket ederken, kafasındaki hesap makinesini kullandığını en iyi biz gazeteciler görürüz.

Bazı şeylerin ne kadar reklam kokan hareketler olduğunu bildiğimiz gibi.

Kişinin hasbi ve hesabi olmasından daha önemlisi, bunu bilip de, buna göz yumanların halleri.

Yani kimsenin ‘Kral çıplak’ diye ortaya çıkıp, bunu söyleyememesi.

Senin ‘Hırsız’, benim ‘Hırsız’ misali kimsenin kimseyi suçlayıcı çok şeyi olmasına rağmen, suçlamaması gibi.

Siyaset kurumunun içine girmek o kadar kolay ki, önemli olan içinde olduğunuz siyasetin içinden çıkabilmek.

Siyasette istifa eden çok gördük ama hesabi ilişkilerinden dolayı, siyasetin dışına atılanları tek tük gördük.

Siyaset, bu tür insanları dışlarken, dışlama tekniğinden çok yalnızlaştırma ve uzaklaştırma tekniğini kullanmayı tercih eder her zaman.

Çünkü, kişilerin yaptıklarının sadece kişileri bağlamadığını, siyasete ve siyasetçi kimliğine zarar verdiğini düşünerek, bu yumuşak çıkartma, uzaklaştırma yöntemini tercih eder.

Siyasetin içinde hasbi olanlara sözümüz yok. Onların maddi olarak kazandıkları da belli, verdikleri de. Maddi anlamda biraz daha rahat yaşama kavuştuğunu düşünülse de, manevi olarak geceleri gündüzlerine karıştığından, maddiyatlarını paylaşmayı tercih ettiklerinden, siyaseti hasbi olarak yapmaya devam ederler.

Siyasetin içinde hesabi olanlara ise sözümü çok. İstediğiniz kadar hesap yapın, istediğiniz kadar para kazanmanın yollarını arayın, istediğiniz kadar kirli işler ve ilişkiler içinde olun, o gün geldiğinde siyasetin içinde değil yan tarafında olduğunuzu, kimsenin size iyi gözle bakmadığını, kimsenin sizle bir bardak çay dahi içmeye yanaşmadığını anladığınızda, kazandıklarınızdan daha çok kaybettiklerinizi düşünürsünüz.

Rahmetli babamın bana en büyük öğüdüydü, para kazanmak çok kolaydır, az ve veya çok kazanırsın, zor olan insan kazanmak, insan tutmak, insan kazanmak zordur, kaybetmek ise kolay.

Hesabınız insan kazanmaktan yana olsun!