İÇİNE DÖN! SEN ORADASIN…

İnsan Dünya'ya geldiği andan itibaren, tüm yaşamı boyunca kendine muhatap arar. Karşılaştığımız her insan bir muhataptır ve hayat dediğimiz kilimin dokumasında birer motif birer parçadırlar. Doğduğumuzda annemiz, sonrasında öğretmenlerimiz, arkadaşlarımız, aşklarımız...

Bir de iç muhataplarımız var; hayallerimiz, duygularımız ve bunların sonucunda oluşan davranışlarımız. Bana göre bunlar da o dokunan kilimin ipinin gergefi olarak dokumada görev alıp iç dünyamızı, hayatta nasıl görüneceğimizi belirliyor ve bir yazarın kaleminden sözcüklere dönüşüp dökülüyorlar. Hayata hangi pencereden baktığımızı; yaşama dair bulduğumuz manaları, kazandığımız ya da kaybettiğimiz savaşlarda aldığımız yaraları hep o gergefin içinde buluruz. 

Satyagraha felsefesinin öncüsü olan Mahatma Gandhi' nin de dediği gibi;

"Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür. Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür. Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür. Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür. Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür. Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür. Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür. " 

Bir inşaat alanı olan hayatımızın inşasında son nefesimize kadar sürecek ve hayatımıza dahil olan muhataplardan kimleri sadece hayatımıza değip geçecek kimileri ise kader yolumuzun sonuna kadar bize yoldaşlık edecek. Yaşam serüvenine başlayan kişi geçirdiği zihinsel ve bedensel süreçte yolun sonuna geldiği zaman aynı kişi olmayacak. Birçok trajediyi, komediyi, mutluluğu barındıran hayatımızdan zihnimizde kalan bir kaç anı ve çokça pişmanlıkla yolu bitireceğiz. 

"Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anlayabileceği kadardır. " demiş Mevlana. Karşına çıkan her muhatap seni anlamayabilir, hatta hemen hemen hiç biri seni anlamaz kimi zaman anlamış gibi yapar, kimi zaman ise duygularınıza, hissettiklerinize çok yabancı ve uzak bir iklimden bakarak geçiştirirler.

Hayatımızın inşası başkalarına verilemeyecek kadar önemli bir yapıdır ve baş ustası kendimiz olmalıyız. Hayatımızın inşasında başkalarına rol üstlenme hakkı verdiğimiz takdirde birçok heykeltraşın eli değmiş anlamsız bir eser oluruz. Etkileşim kaçınılmazdır lakin kendi yaşamımızı kendi duygu ve düşüncelerimizle kendi doğrularımızın ışığında kendi eserimiz olarak ortaya koymalıyız.

Başkalarının eseri olmayan; bilginin, sanatın ve güzelliklerin ışığında kendi öz benliğimizle kendi güzel hayatımızı yaratmamız temennisiyle. 

Kendi renklerinden doku kilimini
Yer verme sinmesin korkular renklerine
Çöz içindeki tüm bağları
Güzelden al payını
Çirkinliklere göğüs ger
Kendin için direnen ol
Göreceksin gidenler olsa da
Gelenler güzellikler katacak sana 
Mutluluk bağdaş kuracak otağına
Şiir diye sen yazılacaksın hayata

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum