Banu Pirinçcioğlu

Banu Pirinçcioğlu

İYİ GÜNDE KÖTÜ GÜNDE

Köpek sahiplenmek isteyenlere özel bir yazı yazdım bugün.

Son zamanlarda yaptığım sahiplendirmelerde, arayan ve köpek isteyen kişilerin giriş cümleleri, fikirleri, soruları beni epey korkuttu.

Bunun dışında, köpeği olmuş veya hala köpek sahibi olan, dışarıda karşılaştığım, konuştuğum kişilerin köpekleriyle olan düşünceleri beni çok düşündürdü.

Kendim de bir evlat sahibi olarak, bir köpeği sahiplenmeden önce bilmeniz gereken herşeyi anlatmak istedim.

Bir defa, köpek oyuncak değildir. Çocuk için alıyorum diye bir düşünce varsa kafanızda gidip pilli köpek alabilirsiniz.

“7 yaşında oğlum var, golden istiyoruz” olmaz.

“bahçeli eve taşındık, bir köpek istiyoruz” olmaz. Tabii asıl niyetiniz koruma ise o başka. Ama arada çıkar başını okşarım iki de oyun oynarım diye istiyorsanız,olmaz.

Sağda solda görüp çok beğendiniz diye gidip o cinsi alıp, sonra da çocuktan farkı olmadığını anladığınızda iş işten geçmiş olur. Çok güzel diye köpek alınmaz.

Bütün bunlar neden olmaz?

Çocuğa diye alırsınız, çocuk büyür, ilgisi geçer ve siz ondan kolayca vazgeçersiniz.

Bahçeli eve güvenip alırsınız, bir kaç sene sonra taşınmanız gerekir. İlk vazgeçtiğiniz, eskimiş buzdolabından önce köpeğiniz olur.

Kaşı gözü tüyü pek güzel diye gidip alırsınız, güzelliğe doyunca külfet gelir bakması.

Olmaz.

Yani, televizyonda Beethoven seyredip köpek almaya karar veremezsiniz.

Köpek tüy döker mesela. Elektrik süpürgeniz düşmez elinizden. Koltuklarınız, halılarınız tüy olur. Bu ilk gerçeğinizdir. Tüy dökmeyen köpek de yoktur. Seviyorsanız katlanacaksınız.

Sorumluluktur köpek. Sabah ayrı akşam ayrı çıkarmak gerekir. Tuvaletini eve yapmaz. Dışarda yapar ve anahtarı alıp kendi girip çıkmaz evden. Sizin gezdirmeniz gerekir. Yağmur yağabilir, fırtına kopabilir, çok soğuk veya çok sıcak olabilir. Bütün bunlar onu çıkarmanıza engel olmaz zira bu onun yaşam tarzıdır. Köpeğin sabah ve akşam düzenli gezmesi gereklidir. Uykuya çok düşkünseniz eğer bu sevdayı unutabilirsiniz.

Sorumluluk almaktır köpek. Hani çocuk dünyaya getirirken aldığınız türden bir sorumluluk.

Onu sahiplenmek demek onun ailesi olmak demektir. Son nefesine kadar onu bırakmamak demektir.

Tatile giderken, gezmeye çıkarken düşünmeniz gereken bir çocuktur o. Çocuğu anneannesine bırakırsınız tatile çıkarken. Köpeğinizi ne yapacağınızı düşündünüz mü? Sonra ayak bağı köpek diye ağlamaya başlarsınız.

Belki bekarsınız, yarın öbürgün evlenecek ve çocuk isteyeceksiniz. Evlendiğiniz kişi istemezse ne olacak? Çocuk geldi artık bakamıyoruz derseniz?

Birgün yurtdışına taşınmaya karar verebilirsiniz. Hiçbir ülke köpek almaya engel değil, ancak ya o gün ondan vazgeçerseniz? Benimle gelemez ayak bağı olur derseniz? Sırf zor geldiği için onu götürmek istemezseniz?

Bir de ilgi ister köpek. Alıp da balkona kapatırsanız mutsuz olur. Bir canlıyı kendi elinizle mutsuz etme hakkına sahip değilsiniz. Çocuk gibidir. Çocuğunuzla nasıl oyun oynayıp ilgileniyorsanız köpeğinizle de aynı şeyleri yapmanız gerekir. Çocuk büyür, köpek büyümez. 15 yaşına da gelse, ağzına topunu alıp önünüze bırakır oyna benimle diye.

Sabırdır köpek bakmak. Parayla pulla bitmez. Kalbiniz de gereklidir.

Gün gelir yaşlanır, elden ayaktan düşer. Gözleri görmez, ona göz olursunuz.

Yürüyemez hale gelebilir, onun bacakları olursunuz.

Köpek sahiplenmek budur.

Şimdi, herşey sizin için tamamsa, bir köpeği hayatınıza katmayı, ona iyi günde kötü günde hastalıkta sağlıkta bir ömür bakmayı kabul ediyorsanız, size bu serüvenin şahane taraflarını anlatabilirim.

Bir defa dünyada hiç kimse sizi köpeğiniz kadar sevemez.

Gerçekten sevildiğinizi bir köpeğin ailesi olduğunuzda anlarsınız ilk kez. Sevgisi tarifsizdir.

Hiç kimse gözlerinize onun gibi bakmaz.

Komiktir. Sizi çok güldürür. En sıkıntılı anınızda gülümsemenize neden olur. Ağlayamazsınız, izin vermez çünkü.

Can yoldaşıdır. Hayatınıza renk katar. Sıkılmazsınız.

Birlikte yürüyüşler yaparsınız. Sayesinde sosyalleşirsiniz.

Eğitir sizi. Mükemmel bir öğretmendir. Gelişmemiş, eksik taraflarınızı görmenizi sağlar. Farkındalığınız artar.

Daha iyi biri olursunuz.

Sayfalarca yazabilirim. Özetle, köpeğiniz size tarifsiz mutluluk verir.

O kadar mutlu olursunuz ki, evinizde uçuşan tüyleri, kıyafetlerinize bulaşan salyası, eksi iki derecede sokakta dolaştırması size dokunmaz. Tatile gitmişsiniz gitmemişsiniz çok da umurunuzda olmaz. Başkasına dert gibi görünen bu ayrıntıları düşünmek sizin aklınıza bile gelmez. Tüyünü salyasını diline dolayanları anlamazsınız bile.

Bir köpeğe aile olursunuz ve dünyanız değişir.

Şimdi eğer hala bir köpeği evlat edinmek istiyorsanız, bugün bir barınağa gidin. Veya gönüllülerle görüşün. Hayatınıza bir can katın.

Yok eğer bu size uygun bir hayat tarzı değilse lütfen onların günahına girmeyin.

İyi günde kötü günde, hastalıkta yaşlılıkta onunla olacaksanız evet deyin.

Önceki ve Sonraki Yazılar