Karşıyaka Belediyesi’nde aylardır devam eden maaş krizi artık dayanılmaz bir noktaya geldi. İşçiler, memurlar maaşlarını alamıyor, hakları ödenmiyor; karşılık olarak belediye şantiyesinin kapısına kilit vuruyorlar. Üstelik bu yaşananlar sıradan bir işçi eylemi değil; bir belediyenin yönetim anlayışının tam anlamıyla iflasıdır.

Belediye yönetimi sessiz. Başkan Yıldız Ünsal ise ne hikmetse bu krize dair ne bir açıklama yapıyor ne de çalışanların mağduriyetini gidermek için somut bir adım atıyor. Çalışanların temel hakkı olan maaşlarını vermekte zorlanan bir yönetim, nasıl oluyor da kamu hizmetlerini kesintiye uğratmadan yürütme iddiasında bulunuyor?

Her gün artan ekonomik sıkıntılarla boğuşan emekçiler, “Taksit taksit maaş istemiyoruz, zam değil sadaka değil, hakkımızı istiyoruz” diye haykırıyor. Ama bu haykırış maalesef belediye yönetimi tarafından görmezden geliniyor. Oysa bir belediye başkanının en önemli görevi, çalışanlarının hakkını zamanında ödemek ve halkına kesintisiz hizmet sunmaktır.

Karşıyaka halkı, temizlik, ulaşım, altyapı gibi hizmetlerde aksaklık yaşarken, belediye binasında yaşanan bu kriz ve işgallerin sorumlusu sadece işçiler değil; en çok da belediye başkanıdır. Sessiz kalmak, sorunları ertelemek, “görmezden gel” politikasıyla günü kurtarmaya çalışmak, yönetim zaafiyetinin açık itirafıdır.

Bir belediye başkanı halka ve çalışanlarına karşı sorumludur. Karşıyaka’da yaşananlar, Yıldız Ünsal’ın bu sorumluluğu yerine getirmediğinin somut göstergesidir. Bu kriz büyüdükçe, hem belediyenin itibarı hem de Karşıyaka’nın günlük yaşamı zarar görmeye devam edecektir.

Zaman geçtikçe sessiz kalmanın vebali de büyür. Karşıyaka’nın haklarını savunacak, sorunları çözecek gerçek bir liderlik bekliyoruz.