Bir Tutam Manzara

Bir Tutam Manzara

KAYBETTİK

Ben hep uzaktan sevdim, hiç dokunmadan, hiç koklamadan, konuşmadan, sarılmadan. Hani Yıldız Tilbe’nin de dediği gibi“ O hiç dokunmadığım insanlardan gitmek o kadar zor oldu ki hele bide dokunsaydım ölürdüm” Sanki benim için söylenmiş kurban olduğum, ben ölemiyorum da yaşayamıyorum da.

Ah ne zormuş sevdalanmak, gülerken ağlamak. Belki bilmezsin sen, uzaktan sevmenin yükünün ağırlığını. Her can taşıyamaz bu yükü, karşında yokken onu anlatmak. O yokken saçlarına ellerini değdirmek, usulca içine inmek, gözlerinin içinde yok olmak. Ne zormuş uzaktan sevmek. Seninle olmasa bile aynı masada yemek yemek. Kendi kendine konuşmamı duyanlar tarafından sen deli misin diye itham edilmek. Sen yoktun, hiç olmayacaktın da sen yokken sevdim seni. Ah ne bahtsız, ne talihsiz bir aşığım. Bu virane, dışı şahane, içi meyhane olan yalancı dünyada, Bir yüreğe denk gelemedim. Hayal kurduğum yürekte bir köşk edinemedim. El ele tutuşup deniz kenarında yürümek istediğim kişiye dokunamadım. Benim çok hayalim vardı altında defalarca ezildiğim. Sen her aklıma gelince ben dağılıyorum. Yıldız Tilbe’nin haberi olsun şarkısının ortasında aklıma gelip beni ağlatıyorsun sen sevgili.

Ey dibi delik dünya ey! Kavuşamayan bir aşkın daha sonu ha, olsun be, yine sen kazandın aşk kaybetti. Aşk belki de sevip sevip kavuşamamaktı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.