Banu Pirinçcioğlu

Banu Pirinçcioğlu

KONAK’TA CİNAYET

Evden atılmıştı Papyon.

Geldi konak’taki alışveriş merkezine girdi. Dünyanın en yumoş en güzel kedisiydi.

Kucağa alınca öylece kalıyordu. Gırıltısı hiç durmuyordu.

Önce yuva aradık ona. Hem kimse çıkmadı hem de baktılar alışveriş merkezinde çok mutlu, kalsın dediler.

Istediği yerde dolaşıyordı. Dükkanlara bakıp,geleyim mi diye soruyordu bakışlarıyla. Onu herkes seviyordu.

Kapıda görününce hemen koşup içeri alıyorlardı. Çıkmak isteyince çıkıyordu.

img-20191206-wa0022.jpg

Onunla ben de tanıştım. Alışveriş merkezinin kapı girişinde karşıladı beni. Hemen miyavlayarak konuştu benimle. Haydi gel yukarı çıkalım dedim, yine konuşarak yürüdü. Merdivenlerden birlikte çıktık. Bir süre benimle oturdu. Sonra karşıdaki dükkana gitmeye karar verdi, indi kucağımdan koşarak dükkana girdi.

Kimseye zararı yoktu. Faydası vardı. Mutluluk veriyordu bir kere. Görünce içini açıyordu insanın. Tek istediği sevilmekti. Çünkü seviyordu.

Onu en son bir ay önce gördüm.

Bugün babam aradı. Papyonu bıçaklayıp öldürdüler dedi.

Mideme yumruk yedim. Huzurum kaçtı, içim ağrıdı, gözyaşlarım anında aktı.

O halini görmedim ama gözümün önüne geldi bir an. Yerde yatmış, kan içinde, çaresiz. Acı çekerek ölmüş.

Neden olduğunu anlamadan. Kimbilir kimin yanına gitti bütün tatlılığıyla, kimin bacaklarına sürtündü, aslında şeytanına gittiğini bilmeden.

O anda orada bulunan bütün iyi ayaklı insanlardan çok daha masumdu o. Çok daha günahsızdı. Bütün insanların günahı vardır. En iyisinin bile bir günahı vardır. Hayvanların olmaz ama. Sadistlik , bilinçli kötülük bilmezler. En basitinden, insan denen canlı sifonu çekmezken, kedi yaptığı tuvaletini kapatmadan yoluna devam etmez. Sizi asla şaşırtmazlar.

Olayın olduğu yer dağın başı olsa anlayacağım. Şehrin bir ücra köşesindeki tarla olsa tamam diyeceğim.

Yani şiddete değil elbette, kimseye görünmeden bu işin yapılmasına. Böyle bir vahşete cesaret edilmesine.

Ancak burası şehrin tam da göbeği. Olayın olduğu yerin en fazla 400 metre ilerisi İzmir Emniyet Müdürlüğü. Onun karşısı belediye binası.

Hani Konak çok emniyetliydi? Hani çok güvenliydi? Hani Konak 24 saat yaşanılacak yer olacaktı?

Kesilip biçilerek mi güvende olacağız?

Yok tramvay yok metro yok yol! Önce güvenlik! Önce kendimizi güvende hissedeceğiz ki o Konak’taki metroya binelim. Eline bıçağı alıp Konak’ın tam kalbinde kediyi bıçaklayan canavarların kol gezdiği yer mi güvenli sizce? Koskoca emniyetin hemen arka sokağında kedi bıçaklayan sapıklar var.

Heryerde de kamera var. Çünkü tükürsen yakalanırsın aslında.

Haydi o zaman. Bulun bu sapığı. Yeri belli yurdu belli. Olay 19 Şubat gecesi olmuş. 860 sokakta, Konak’ta. Her dükkanın, her sokağın bir kamerası var. Bütün esnafın da haberi var. gidin konuşun, bulun şu sapığı.

Bulun ki,  iddia ettiğiniz “İZMIR YAŞANACAK ŞEHİR” sözü tabelada kalmasın

Önceki ve Sonraki Yazılar