Vücudun hastalıklara karşı korunma mekanizmalarından biri de lenflerdir. Sık sık enfeksiyon riskiyle karşı karşıya kalan lenfler, bağışıklık sistemi gibidir ve dış faktörlere karşı güçlü bir savunma hattı oluşturur. Ancak lenflerde meydana gelen bazı hastalıklar bu sistemin çökmesine neden olur. Tıpkı, lenf kanserinde olduğu gibi… 

Lenf kanseri (lenfoma) nedir?

Vücudun savunma hücreleri olan lenfositlerin kanserleşerek kontrolsüz büyümesiyle oluşan lenf kanseri diğer bir adıyla lenfoma, en sık lenf bezlerinde görülür. Vücudun en önemli savunma mekanizmalarından biri olan lenfler, enfeksiyon ve hastalıklara karşı direnmemizi sağlayan bağışıklık sisteminin en önemli parçasıdır. 

Herhangi bir enfeksiyon sonrasında lenf bezleri büyümeye ve genişlemeye başlar. Hastalık sona erdiğinde ise yeniden eski boyutlarına döner. Bu süreç, normal bir işleyişin göstergesidir. Lenf kanserinin gelişmesi durumunda ise lenfatik sistemin hücreleri olan lenfositler bozulur ve çoğalır. Bu durumun sonunda anormal hücreler oluşmaya başlar. Kötü huylu lenfositler lenf bezleri dışında dalak, karaciğer, kemik iliği ve diğer organlarda da çoğalabilirler. Lenf bezi kanseri tıbbi olarak Hodgin Lenfoma ve Nonhodgin Lenfoma olarak ikiye ayrılır. Her ikisinin de belirtileri benzer olabilmekle beraber, lenfomanın hangi tür olduğuna yapılan tetkiklerde rastlanabilecek bir takım özel hücrelere göre karar verilir.

Lenf kanserinin belirtileri nelerdir?

Lenfomanın farklı türleri farklı belirtilerin yaşanmasına sebep olsa da en sık görülen semptomlar aşağıdaki gibidir;

• Geçmeyen grip,
• Astım hastalarınınkine benzeyen kuru öksürük,
• Sebebi bilinmeyen ateş,
• Ani kilo kayıpları,
• Sürekli yorgun ve halsiz hissetme,
• Solunum problemi,
• Göğüs ağrısı,
• Karında şişlik ve ağrı,
• Büyüyen lenf bezleri,
• Rahatsız edici boyutlara ulaşan gece terlemeleri.

Lenfomada grip belirtilerinin görülmesinin sebebi, bağışıklık sisteminin yeterli çalışmamasından kaynaklanmaktadır. Eğer kişi grip olup, 2 hafta içinde bu hastalığı atlatamazsa mutlaka bir uzman görüşü alınmalıdır. Çünkü geçmeyen grip söz konusu olduğunda lenfomadan şüphelenilebilir.

Lenfoma neden olur?

Lenfomanın neden olduğu tam olarak ortaya konamasa da bazı risk faktörleri vardır. Bunların başında her kanser türünde başı çeken sigara gelmektedir. Diğer tütün ürünleri de lenfoma için çok önemli bir nedendir. Ayrıca benzen ve tarım ilacı gibi kimyasallara maruz kalmak da lenf kanseri riskini arttırmaktadır. Bunun yanı sıra romatizmal hastalıklar ve immün yetersizliği, Hepatit C, HTLV 1, HIV, AIDS gibi bazı enfeksiyon hastalıklarına bağlı olarak da lenfoma görülebilmektedir.

En çok kimlerde görülüyor?

• Aile öyküsünde olanlar,
• HIV enfeksiyonu geçirenler,
• Erkekler,
• 15-34 ve 55 üstü kişiler,
• Epstein-Barr virüsü (EBV) enfeksiyonu geçirenler risk altındadır.

Lenf bezi kanseri nasıl teşhis edilir?

Hastaların doktora başvurma nedenleri genellikle lenf bezlerindeki büyümedir. Taklitçi bir hastalık olan lenfoma, başka hastalıklar için gidildiğinde de yapılan kan testleri ile ortaya çıkabilir. Ancak asıl tanı lenf bezine yapılacak biyopsi ile konulabilir. Biyopsi ile alınan parçada lenfoma hücreleri görülürse tanı konmuş olur. Hastalığın hangi evrede olduğunun anlaşılabilmesi için kemik iliği biyopsisi ve farklı radyolojik tetkikler yapılır.

Lenf kanseri evreleri nelerdir?

• Lenfomanın, sadece lenf bezi veya tek bir organda olması: 1. Evre
• Diyaframın aynı tarafında birden fazla lenf bezi tutulması: 2. Evre
• Diyaframın her iki bölgesindeki lenf bezi ve organların büyümesi: 3.Evre
• Doku ve organlarda çok yaygın tutulum: 4. Evre

Lenfoma nasıl tedavi edilir?

Son zamanlarda artan risk faktörlerine ve hastalığın görülme oranlarındaki yükselişe rağmen, oldukça başarılı sonuçlar alınmaktadır.  Lenfoma, ilaçlara ve ilik nakline iyi yanıt veren bir kanser türüdür. Bazı gruplarda iyileşme şansı %90’ın üzerindedir.

Lenfomada tedavi protokolü; lenfomanın tipi, hastalığın evresi, büyüme ve yayılma hızı, hastanın yaşı, hastanın diğer sağlık problemleri üzerine kurgulanır. Bu noktada eğer hastalık çok yavaş ilerliyor, herhangi bir belirti vermiyorsa tedavi gerekliliğinin oluşması için düzenli aralıklarla doktor kontrolü uygulanır. Eğer belirtiler söz konusu ve hastalığın ilerleme hızı yüksekse kemoterapi, biyolojik tedaviler (monoklonal antikorlar) ve radyoterapi kullanılabilir. Eğer hastalık tedaviye dirençliyse ya da tedaviden sonra hastalık tekrar nüksettiyse kemoterapi, biyolojik tedaviler, radyoterapi, yüksek doz tedavi ve kök hücre veya kemik iliği nakilleri gibi seçenekler uygulanır.