Aysel Ateş Abdullazade

Aysel Ateş Abdullazade

Merhametli çocuklar yetiştirin

Merhametli çocuklar yetiştirin. Çünkü bu dünyanın merhametli insanlara ihtiyacı var.

Geçenlerde mahallemizde gördüm. Beş-altı çocuk bir yere toplanmış. Kavga ediyorlar zannettim. Yanlarına yaklaştığımda bir kedinin kuyruğundan tutmuş gülüyorlardı. Bunun iyi birşey olmadığını anlatmaya çalıştım. Kediyi de ellerinden alıb bıraktım. Bu, bir başlangıç biliyor musunuz? Vicdan ve merhamet duygusunun yoksunlaşması için bir başlangıç. Haberlerde görüyoruz, sitelerde okuyoruz. Hayvan tecavüzcüleri, dilsiz varlıklara yapılan işgenceler. Bunları kim yapıyor dersiniz? Merhamet hissi veremediğimiz çocuklarımız önümüzdeki günlerde birer caniye dönüşebiliyor. Vicdan çok derin bir duygu. İnanılmaz derecede derin. Ve de hassas. O kadar ki insanlığın var oluşunu belirleyen bir nesne vicdan.

Vicdansız bir insan düşünün. Herşeyi yapabilen, değerleri ve sınırları olmayan insan. Dünyadaki en tehlikeli şey değil mi?

Vicdan neyin doğru neyin yanlış olduğunu bildiren gerçek ve tek ahlak hocasıdır. Çünkü vicdan insanın bozulmamış fıtratını ifade eder. İnsan ruhunun en ileri bilgi kaynağı olan bu hiss ahlak sınırını belirler. İnsan vicdanı kadar yaşar, merhameti kadar büyük olur.

Vicdan psikolojide insanın kendine saygısının test edilmesidir. Vicdan hem de şahsiyete saygı yükleyen nesnedir. Eğer vicdandan yoksun biri isen kendine olan saygın da yoksundur. İnsanı üste taşıyan da vicdanıdır, yerin en dibine düşüren de.

Vicdan insanın içindeki Tanrıdır demiş Victor Hügo. Doğruları gerçekeştiren ve buna can atan, kriterlere uyan ve her daim kendini eğitendir. Tanrı da bunu istemiyor mu insandan? Gerçekçi olmayı, güzel şeyler yapmayı, kötülüklerden uzak durma bilincinde olmayı ve kendine saygılı olmayı.

Kadın avcıları, çocuk istismarı yapanlar, tecavüzcüler, rüşvetle yükselen memurlar – kötü şey diye nitelendirdiğimiz her şeyi gerçekleştirenler vicdansızdırlar. Vicdanı olup da eşini döven adam, gelinine eziyet eden kaynana, başkasının dedikodusunu yapan komşu, çocuğunu öldüren baba, evladını terk eden anne göremezsiniz. Ahlak da buradan başlamıyor mu?

Özgecan'ı katleden caninin vicdanı olsaydı ya da Emine Bulut'u öldüren kocasının merhamet duygusu basdırsaydı şu anda hayatta olmazlar mıydı? Vicdanı her an diri nesiller yetiştirmeli. Bu toplumun merhamet heykeline ve vicdan taşlarına ihtiyacı var. Bu toplumun insanı olarak biz yetiştirdiyimiz evlatlardan sorumluyuz. Yarın öldürülen bir kadının, tecavüze uğrayan bir hayvanın, kuyruğu kesilen bir kedinin, rüşvet teklif eden ve alan bir hakimin, hastasına can değil de, ceset gibi davranan bir doktorun olmaması için biz çalışmalıyız, biz uğraşmalıyız. Ben bir kız annesi, sen bir erkek babası olarak bu topluma ne vereceğimizin bilincinde olmalıyız.

Merhametli çocuklar yetiştirin.

Sabahları balkon fayansının bir köşesine buğday serpen, parkın yanından geçerken çimlerin üstüne kedi maması bırakan, kendinden küçük çocukları sarıp sarmalayan, yemek yedikten sonra; anneciğim, ellerine sağlık demeyi bilen, küçük “cornet”le mutlu olan ama bir çikolataya arkadaşının sırrını açmayan çocuklar yetiştirin. Sütü seven ama o süte ihanet etmeyen çocuklar yetiştirelim. Lütfen. Bu dünyanın temizlenmeye, toparlanmaya ihtiyacı var.

Aysel Ateş Abdullazade
Türkiye, Antalya

Önceki ve Sonraki Yazılar