Bir adam çıkar dersin; bu narsist adam kendinden başka kimseyi sevmez ve kadınların kıymetini hiç bilmez. Aslında biraz karizma gibi görünse de ; içinden anti sosyal çıkar mı? acaba diye düşünmeye başlarsın. Sonra ilişkiye  anlam veremediğin şemalar da yön vermeye yönelirsin. Aslında iyi bir insan ,daha önce bunu deneyimledim farklı bir merhameti ve vicdanı var. Ama ya hoşlanmadığım ve onaylamadığım davranışları ne olacak... Bunları düşünüp dururken Duygu odaklı Terapi den kullanılan teknikler gibi acaba  Antisosyal mi?  dersin şüphe duyarsın ve buna  inanmaya başlarsın. 

Sonra  bir ‘AN'  yakalarsın gözlerinin için de. O an ı hissedersin için de kemiklerin de; sızlatır seni. Farklı bir andır kalırsın düşünürsün. Hayır hayır bu adam o adam değil, çok başka bakıyor, çok farklı gülüyor.Neydi bu hissettiğin?

Sadece bu hisle ilişki başlar mı? İç ses yine devreye girer ve sana; DUR

"İlişkimiz uzun sürmez, çünkü onunla ilgilenen başka  kadınlar var. Benim gibi bir kadınla ne yapsın,Benim şartlarım yaşım fiziki görüntüm ona uygun değil ki’’. Millet görse ne diyecek? Adama bak kadına baak … gibi şemalar oluşmaya başlayacak. Ama yine o anlardan biri o kadar plansız ve zamansız gelir ki;  adam bir daha bakar o gözünün taaaa içine… Bir gözle bakar ya , sadece bir göz olursun . İşte o an hissedersin ve dersin. Hayır! gördüğüm başka hissettirdiği bambaşkadır. Derken Aklıma Sevgili Çift Terapisti Frank M. Dattilio, güzel formulu geldi. İlgi başlar  der ilişki ama nasıl göründüğüne bakmazsan gördüğün kişi erken çocukluk döneminde şemalardan birine denk gelebilir. Oradan sorun yaşarsın ayrıştır ki gerçeği görebilesin.

 Kadın önce gördüğüne inanır ama en tehlikesi anne kimliğine girmesi eğer çift daha önceden anne kimliği ilgili bir ilişkisi varsa yani çocuk rolünde bir partneri varsa onu bırakması zor olur yine denilir ki bir bebeğin emziği bırakması gibidir.

 Kadın için gerçek;  hissetiğin de görür göründüğü gibi değil der sonra bakar ve gerçek sevdanın hislerle olacağını anlar. 

 Gerçek seven erkek kaybetmek istemez günümüz ilişkileri çok şeffaf ve hemen bozulmaya yöneliktir. Erkekler şunu kaçırır çok eşli olursan, bir daha gerçek sevemezsin. İlk başta dürtüleri ön planda olduğu için, bunu bilse daha dikkate almaz ama bir aldatılırsa ve onun sadakatsizliği yüzünden bu olayın gerçekleştiğini hissederse der ki NASIL GÖRÜNDÜĞÜN DEĞİL NASIL HİSSETTİRDİĞİN önemli der. Gerçek sevdaya koşmaya başlar, erkeklerde önce erken çocukluk şemasından birini bulmuş diye sorgularla bilmeden ama ayrıştırmak için yaşanan cinsellik önemlidir. üsdatlar der ki bir erkek sevdiği kadında cinsellikten sonra soğursa, istemezse ki! gerçek sevginin frank’a göre ilgi ve cinsellikten sonra çıkacağını söyler. Anne kimliği ile karışmış olur. Yok cinsellikten sonra gerçek sevgiyi hissederse bunun sonunda aşk doğar der.

EEE ne dedik Nasıl göründüğün değil; nasıl hissettirdiğin önemli UNUTMA!!!