Onun adı bilinmez… Kalbinden, hiçliğe…

Bilinmez dediğin zaman hep bir korkuya kapılır insanoğlu...

Halbuki geldiği en asil yerdir bilinmezlik...

Bilinmezliğin içindeki karanlık, o karanlığın içindeki aydınlık...

Neydik ne olacağız derken ne kendi bilinmezliğine döner insan ne de karanlığının içindeki aydınlığa...

Her yer sırdı... sırlıydı...

Ve sırlanmalıydı, yoksa en kolay kaptırılan saf bilinmezlikteki özdü...

Korkularımızın mı esiri olmalıydık yoksa cesaretimizin özü mü?

Pekiii siz bu sorulara içsel yanıt vermeye başlamış iken son soruyla konuyu farklı bir yöne çevirelim...

Gelmiş, geçmiş tüm peygamberlerin, üstatların, alimlerin amacı neydi?

Siz hiç Süreyya’nıza ulaşmaya çalıştınız mı?

Yazılarımda, okurlarımı araştırmaya yapmaya sevk etmek aktarılan bilginin geçerliliğini daha manalı kılıyor onun için sizler bu iki sorumun üzerinde biraz tefekkür ederken ben de size önemli bir alandan bahsedeceğim.

Kalp çakranızın sırrına ulaşmaya niyetle diyerek başlayalım…

Kalp çakranız dördüncü ana çakradır ve kendimize sevgi, başkalarına sevgi, şefkat, anlayış, affetme merkezidir. Kalp çakranın dengede kalması fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal sağlığınızı geliştirmede önemli rol oynar. Kalp çakranız dengede olduğunda kendinizi negatif duygu yüklerinden özgür hissedersiniz. Negatif duygu yükünün en tehlikeli olanı ise kalpte biriken nefret ve kindir. Bu duygular yapılan olayları unutmamanızı sağlar ve intikam güdüsü hep devrede olur. Sağlıklı bir kalp çakra sizi bu duygulardan uzaklaştırır ve kalbinizin bilgeliğine kapı açarsınız.

Sağlıklı yaşamda beslenme çok önemlidir. Nasıl ki yediğimiz besinlerin vücudumuza olan pozitif etkilerini düşünerek tercihlerimizi yapıyorsak, yaşam enerjimizi önemli ölçüde etkileyen kalp çakramızın da sağlığı çok önemli.

Kalp çakranız dengede olduğunda insanlara güven konusunda zerre zorluk çekmezsiniz, duygularınızı açıkça ifade edebilir, savunmasız hissetmezsiniz. İnşalarla kaliteli zaman geçirme konusunda istek ve paylaşım arzunuz artar. Kendinize olan güveniniz ve inancınız artış eğilimi gösterir ki bunları hissetmek her insanın yaşam hakkıdır. Sadece sınırlandırıldığımız alanlarda yani bloke edildiğimiz zaman kalp çakramız yukarıda saydığım pozitif akışını kaybederek sizi negatif bir sürece doğru götürmeye başlar..

Işığın Şifa Yolu kitabımda çakraları ve enerji merkezlerin evrensel yasalarla nasıl çalıştığını, bloke olduğunu ve neler yapılması gerektiğine karşın çok detaylıca aktardım. Okumanızı çokça da tavsiye ederim. Şuurlu tekamüle, bilinçli farkındalıkla kolaylıkla geçebilirsiniz. Bunun için kendinize şefkatli olmayı da lütfen ihmal etmeyin..

Yazımın sonuna doğru size minnacık kalp çakra çalışması aktarmak istiyorum..

Sevgiyi alamadığınız, veremediğiniz, güven sorunu yaşadığınız veyahut kısıtlanmış hissettiğinizde lütfen 5 dakika gözlerinizi kapatın ve uygulamayı yapın…

Ellerinizi birbirinin üzerine koyun ve nazikçe kalp çakra merkezinin üzerine koyun. Göğsünüzün tam ortası… Anında rahatlık hissedeceksiniz ve kalbiniz bunun için size teşekkür edecek.

Kalp çakranızda yeşil bir ışık küresi belirsin, bu ışık küresi gittikçe büyüsün ve sizi içine alsın. Tüm bedeniniz ışıkla bir olsun. Hücrelerinize kadar yeşil ışığın sevgi gücünü hissedin… ve şu olumlamaları tekrar edin..

Kalbim aşkla dolu.

Aşk doluyum.

Geldim, Evim.

Evrenin frekansıyla, sevginin frekansıyla hizalıyım.

Her şeye şefkat ve cesaretle yaklaşırım.

Başkalarını affediyorum.

Kendimi affediyorum.

Sevgi vermeye ve almaya tamamen açığım.

Ben sevgiye ve şefkate layıkım.

Kendimi derinden seviyorum.

Kendimi ve başkalarını oldukları gibi kabul ediyorum.

İçindeki karanlıktan doğuracağın aydınlık için aşk olsun.. Süreyya’na şifa olsun…

Yaradan’a emanetsiniz, hoşça kalın..

Işıltınıza sahip çıkın ve daimi ışıkta kalın..

Sevgimle

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.