Foça Belediye Meclisi’nde dün yaşananlar, aslında sadece bir ilçenin iç tartışması değildir. O görüntüler, salona sığmayan bir çaresizliğin, bir öfkenin, bir yönetim krizinin ve en önemlisi CHP’nin yıllardır savunduğu demokrasi kültürünün nasıl zedelendiğinin canlı bir örneğidir.

CHP’li Meclis Üyesi Çiğdem Yenipazar’ın, “Bundan sonra hiçbir satışa izin vermeyeceğim” çıkışı, iktidarın yıllardır diline doladığı “CHP belediyeleri satış yapıyor” söylemine karşı bir yüzleşme niteliğindeydi. Partinin öz değerlerine sahip çıkma cesaretinin bir ifadesiydi.

Ancak ne oldu?

Yenipazar sözünü bitirdi, yeniden söz almak istedi.

Ve o sırada Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı’nın sesi tüm salona yayıldı:

“Söz vermiyorum, söz vermiyorum!”

Ardından mikrofonun kapatılması talimatı…

Sonra koltuğun gücüne sığınan bir cümle: “Ben Meclis Başkanıyım!”

Demokrasi böyle mi işleyecekti?

Masaya vuran Yenipazar’ın “Biz buraya demokrasiyle geldik!” haykırışı, sadece salonda yankılanmadı.

O ses, bugün Genel Merkez’in duvarlarına, hatta Kılıçdaroğlu döneminden kalan alışkanlıkların kırılmasını vadeden Özgür Özel’in sözlerine kadar uzandı.

Sayın Özgür Özel, Foça’da yaşanan bu tablo sizin adınıza bir sınavdır.

Foça’daki bu olay, CHP’nin yeni dönem iddiasına ters düşmektedir.

“Değişim” diyerek yola çıkıldıysa, önce kendi evinizdeki antidemokratik refleksleri düzeltmek zorundasınız.

Bir CHP’li meclis üyesinin söz hakkını kesmek, mikrofonunu kapatmak, üstenci bir tonla “ben meclis başkanıyım” diyerek baskı kurmak…

Bunlar AK Parti belediyelerinde yaşansa ilk tepkiyi CHP gösterirdi.

Şimdi soralım:

• Bir meclis üyesinin fikrini söylemesi neden bu kadar rahatsız etti?

• Söylenen sözler kime dokundu?

• Belediye yönetimi hangi kaygıyla bu çıkışı bastırma ihtiyacı hissetti?

• Ve en önemlisi: CHP’nin yereldeki demokrasi kültürü nerede?

Foça’da yaşananlar bir skandaldır.

Çünkü sadece iki kişinin tartışması değildir.

Bu olay, CHP’nin yerelde halkla kurduğu ilişkinin, şeffaflık iddiasının ve demokratik tutumunun sorgulanmasına yol açmıştır.

Bugün Foça’da konuşulan tek şey şudur:

“Bir CHP’li meclis üyesi bile sözünü söyleyemiyorsa, vatandaşa nasıl kulak verilecek?”

Sayın Genel Başkan, Foça size sesleniyor.

Siz “değişim” derken, sahada hâlâ eski alışkanlıklar, bastırma refleksleri, koltuğun gücüne yaslanmalar devam ediyorsa…

O değişim daha başlamadan tükeniyor demektir.

Foça’daki bu gerilimi görmezden gelmek, yarın başka ilçelerde daha büyük kırılmalara yol açacaktır.

Çiğdem Yenipazar’ın cesareti ise parti içi demokrasinin yeniden nefes alması için önemli bir fırsattır.

Foça’da kapatılan mikrofon, sadece bir meclis üyesinin sesi değildir.

O mikrofon, CHP’nin demokrasiye dair verdiği tüm sözlerin sembolüdür.

Sayın Özgür Özel,

Ya o sesi açarsınız… ya da başka sesler sizi susturmaya başlar.