Geçtiğimiz hafta yaşanan sokağa çıkma yasağı önceki izdiham, kapışma,  kargaşa, alış veriş kabalığını hatırlarsınız.

Sanki dersiniz ki,iki gün insanlar aç kalacak, sonraki günler ise insanlar hiçbir şey bulamayacak.

Tamam, Dünya’da olduğu gibi ülkemizde,  şehrimizde Korona Virüsü salgını var.

Temizliğimize, sosyal mesafemize dikkat etmemiz gerekiyor.

Ama bu kimse çalışmıyor, kimse üretmiyor, dünya bitiyor, Türkiye bitiyor, İzmir bitiyor demek değil.

Lütfen biraz sakin olalım.

Zaten dar, zor ve sıkıntılı bir süreci hastalığın bütün insanlığı tehdit eder halden çıkmasını dileyerek sabırla bekliyoruz.

Bir de ne olacak halimiz diyerek kötü haber tellallığı yapmayalım.

Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük’ün geçtiğimiz gün yaptığı açıklamayı okuyun, bakın ne diyor.

“İnsanlarımız ve hayvanlarımızı fazlasıyla doyuracak zenginliklere sahip bir Anadolu var’ diyor.

Üstüne de ekliyor.

‘Tarımda doğru politikalar uygulayalım. 1980’ler sonrası gibi ucuz diye dışardan almayalım. Üreticimizi güçlendirelim. İthalat milli ekonomiye zarar verdiği gibi ileri süreçte açlık riski oluşturur” diyor

Üreticiyi güçlendirelim,  tüketiciye sağlıklı ve milli ürünler sunalım.

Milli duygusunun Tire Süt Kooperatiflerinin üzerinden anlatılmasını en güzel örneğini verdi Başkan Eskiyörük.

Tire’de bu başarı var mı?

Var!

Tire Süt Kooperatiflerinde bu başarı var mı?

Var!

O zaman başka örnekleri de Tire Süt Kooperatifi gibi yapmamanın hiçbir nedeni olamaz.

Eskiyörük, Tire Süt Kooperatifin başkanı olarak,  güvendiği sisteme,  güvendiği Anadolu’ya bakarak, Korona salgınında aç kalmayız mesajını da güvenini de tam olarak veriyor.

Tire Süt Kooperatif örneğiyle başarılı bir kooperatifçilik örneği veren Başkan Mahmut Eskiyörük, bunu diyorsa, bize de eyvah aç kalacağız paniği yapmamak,  sakin ve sabırla bu süreci kurallarına göre yaşamak düşer.