Ve sonunda bir belediye başkanı çıktı, “Bırakın ben yapayım!” dedi. O başkan Serkan Acar.

Halkın sorununu öncelik yapmak

Eylül ayı Belediye Meclisi toplantısında Başkan Acar, kameraların önünde açıkça dile getirdi:

“İzmir Büyükşehir Belediyesi yetki versin, Aliağa Belediyesi olarak bu projeyi ben yaparım.”

Bu cümle, sadece bir proje vaadi değil; yıllardır görmezden gelinen bir soruna “Ben çözeceğim!” diyen bir iradenin ifadesidir. Başkan Acar, Şakran’ın çilesine son verecek bir adım attı ve resmi yazıyla Büyükşehir’den yetki devri talebinde bulundu.

Büyükşehir’in sınavı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Buyursun yapsın” dedi. Şimdi top Büyükşehir’de. Yetki devri yapılırsa, Aliağa Belediyesi kendi bütçesiyle bu devasa yatırımı üstlenecek ve Şakran’ın yıllardır süren derdi bitecek.

Büyükşehir için bu karar, sadece bir protokol imzası değil; İzmir’de yerel yönetimlerin halk için el ele verebileceğinin bir göstergesi olacak.

Siyaseti bırak, hizmete bak!

Bu mesele siyaset üstüdür. Bir ilçenin, bir mahallenin kaderi söz konusu. Siyasi çekişmelerin, parti kavgalarının gölgesinde yıllar geçti, sorun büyüdü. Başkan Acar şimdi halkının yanında duruyor, sorumluluk alıyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne çağrım şudur; Bırakın Aliağa Belediyesi yapsın. Yetkiyi verin. Halk rahat bir nefes alsın.

Çünkü bu mesele bir belediye başkanının siyasi puan toplama meselesi değil; bu mesele çocukların sağlığı, ailelerin huzuru, çevrenin korunması meselesidir.

Helal olsun Serkan Acar’a!

Bu tavır, yerel yönetim anlayışının nasıl olması gerektiğini gösteriyor. Sorunu sadece konuşan değil, çözmek için risk alan bir başkan görmek halk için moral verici. Bugün Şakran’da yaşayan her vatandaş, bu kararlılığı desteklemelidir.

Serkan Acar yalnız değildir. Biz gazeteciler de, vatandaşlar da bu işin takipçisi olacağız. Çünkü mesele, Şakran’ın geleceği meselesidir.