“FETÖ çamurunun kime yapıştığını ibretle izliyoruz”

AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Fethullahçı Terör Örgütü ile mücadele ederken özellikle 17-25 Aralık’tan sonra CHP ve HDP’nin bu yapıya destek olduğuna vurgu yaptı.

 

AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Fethullahçı Terör Örgütü ile mücadele ederken özellikle 17-25 Aralık’tan sonra CHP ve HDP’nin bu yapıya destek olduğuna vurgu yaptı. Özdağ, “17-25 Aralık’tan sonra CHP ve HDP 17-25 Aralık’tan önce F tipi,irticacı, şeriatçı  dedikleri yapıyla beraber olmalarını neyle izah edecekler? 17-25 Aralık’tan önce de Kılıçdaroğlu ve CHP’li Milletvekilleri FETÖ’ye bağlı derneklerle görüşmelerini nasıl izah edecekler? Bu yapıya bağlı yayın organları, şirketler, bankalar, kuruluşlar kapatılırken desteğe gitmelerini nasıl izah edecekler? Bu nedenle FETÖ’cülük 17-25 Aralık’tan sonra bu yapıya destek verenlere yapışır. 15 Temmuz olduktan sonra ve 15 Temmuz’un yıldönümüne günler kala manidar bir yürüyüş başlatan ve devam ederken “Bu yürüyüşe illegal örgütler katılamaz, terör örgütleri katılamaz” diyemeyenlere yapışır. Bu çamurun üzerine yapıştığı kişi ve kesimleri de ibretle izliyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde devam eden yürüyüşle ilgili eleştirisine ve, ‘Enis Berberoğlu vatana ihanet suçuyla tutuklanmıştır, Berberoğlu’na sahip çıkanlar aslında aynı suça teammüden ortak olmaktadırlar’ ifadelerinden sonra, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ile Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’ın, “FETÖ’nün çamuru bize yapışmaz, Siz değil miydiniz Hocaefendi diyen’ sözlerine AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ tepki gösterdi. Özdağ yaptığı açıklamada, “MİT Tırları operasyonu ve MİT Başkanına operasyonuyla bu yapının gerçek yüzünü Sayın Erdoğan ile AK Parti görerek mücadeleye etmeye başlamıştır. O nedenle bunu bile bile bu yapının kuruluşlarına destek olanlar, FETÖ’nün ekmeğine yağ sürmeye devam edenler büyük bir gaflet ve dalalet içerisindedirler, FETÖ’nün çamuru da Sayın Erdoğan’a ve AK Parti’ye yapışmaz. Yapışsa yapışsa gaflet ve dalalet içerisinde hala bu örgütle, yapıyla kol kola birlikte olmaya devam edenlere yapışmıştır” dedi.  

ENİS BERBEROĞLU’NUN YARGILANMASINI SAĞLAYAN KİŞİ KILIÇDAROĞLU’DUR

“Enis Berberoğlu’nun tarafsız bir yargı tarafından yargılanıp 25 yıl hapis cezası aldıktan sonra eline bir adalet yazılı pankart alıp Ankara’dan İstanbul’a doğru yürüyüşünü ibretle izliyoruz. Kılıçdaroğlu yargıya inanmıyor. Ama Enis Berberoğlu ve o yürüyenlerin hepsi bilsin ki Enis Berberoğlu’nun yargılanmasını sağlayan kişi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dur” diyen Özdağ, “Çünkü dokunulmazlıkların kaldırılmasını onlar istedi. Oysaki Milletvekilleri suç işlese bile dokunulmazlıkları kalkmıyordu fakat zaman aşımına da uğramıyordu. Milletvekilliği bittikten sonra yargılanıyorlar ve yargılanmaları sonucunda ya beraat ediyorlar ya da suçları sabit görülürse ceza alıyorlardı. Sürekli CHP ve HDP Milletvekilleri bizi itham ettiler. ‘CHP’nin ve HDP’nin Milletvekillerinin fezlekeleri fikir hürriyetidir. Ama AK partililerinki hırsızlık ve yolsuzluktur’ dediler. Biz de ‘Hodri meydan’ diyerek Anayasa teklifi değişikliğini hazırlayarak sunduk CHP, MHP ve AK Parti Milletvekillerinin kabul oylarıyla Anaysa değişikliği yapılarak mevcut fezlekesi olan Milletvekillerinin yargı önüne gitmesini sağladık. HDP’liler yargıya da gitmediler. Onlar da yargıya gitmeyince kolluk kuvvetlerince götürüldüler ve yargılandılar. Bu yargılanmanın sonucunda ise bir kısmı beraat etti, bir kısmı gözaltına alındı ve tutuklandı. Bir kısmı da içeri girdikten sonra serbest bırakıldılar. Bu süreçte AK Partili Milletvekillerinden de bazı Milletvekilleri yargıya giderek hesap verdiler” şeklinde konuştu.

TERÖR ÖRGÜTLERİNİ KUTSAYANLARI TARİH BİLİYOR

“Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Genel Başkanı olarak İl Başkanları toplantısında bir konuşma yaptı ve “Kılıçdaroğlu’nun bu yürüyüşü FETÖ’nün ekmeğine yağ sürmektedir. FETÖ’cüler oradadır. İllegal örgütler ve bölücüler oradadır. Enis Berberoğlu vatana ihanet suçuyla tutuklanmıştır. Bu yürüyüşe katılanlar, Enis Berberoğlu’na sahip çıkanlarda aynı suça teammüden ortak olmaktadırlar” dedi. Bu DHKPC’liler iki sene önce İstanbul’da bir savcımızı öldürdüler” diyen Özdağ sözlerini şöyle sürdürdü, “Bu illegal örgütleri kutsayan CHP’li Milletvekilleri vardı. DHKPC’li Avukatlarla ilgili işlem yapıldığı zaman adliye önünde bu avukatlara destek veren CHP’li Milletvekilleri vardı. Mahir Çayan’a, Sinan Cemgil’e ve illegal terör örgütlerinin liderlerine methiyeler düzen CHP’li ve HDP’li Milletvekilleri vardı. Askerle, polisle çatışan, siyasetçi, asker, memur, polis, öğretmen, vatandaş öldüren örgütleri öven CHP’li ve HDP’li Milletvekilleri vardı. Bunların konuşmalarının hepsi Meclis tutanaklarında kayıtlı ve tarih biliyor. CHP’li Milletvekilleri “Yolumuz Sinan Cemgil’in, Deniz Gezmiş’in, Mahir Çayan’ın yolu” diyordu bunları kamuoyunun dikkatine sunuyorum.”

CHP YANLIŞLARINI YENİ YANLIŞLAR YAPARAK KAPATMA UĞRAŞINDA

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözde adalet yürüyüşüne yönelik yaptığı eleştiriden sonra CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’le, Genel Başkan Yardımcısı Aydın Milletvekili Bülent Tezcan’ın karşı bir açıklamada bulunduklarına dikkat çeken Özdağ, “Sayın Özgür Özel ve Sayın Bülent Tezcan, “Bize FETÖ çamuru yapışmaz. Siz değil miydiniz Hocaefendi diyen’ şeklinde ifade de bulunmuşlar. MİT Tırları ve MİT Başkanına operasyon yapıldıktan sonra Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti bu yapı ile mücadelesini başlatmıştır. Bu yapının görünen kısmına zamanında Bülent Ecevit’te, Kasım Gülek’te, Süleyman Demirel’de, Turgut Özal’da olmak üzere hemen hemen tüm siyasi yapılar destek verdi ve alkışladı. Ama MİT Tırları ve MİT Başkanı’na yapılan operasyon, en önemlisi de 17-25 Aralık’la beraber buranın çete ve örgüt olduğunu tespit eden ve mücadele eden Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Sayın Erdoğan, “Burası paralel bir yapıdır, çetedir, haşhaşidir” şeklinde ithamlarda bulundu. Bu yapıda Sayın Erdoğan’la ilgili ellerinde ne varsa onları öne sürerek iftira atarak mücadeleye başladılar. Hatta AK Parti ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidardan etmek için Güney Doğu’da HDP’yi, diğer bölgelerde ise CHP’yi destekleyeceklerine dair açıklamalarda bulundular ve haber yaptılar. 17-25 Aralık’tan önce bu yapıya ‘F tipi, çete, şeriatçılar, irticacı ve gericiler’ diyen  CHP, 17-25 Aralık’tan sonra bu F tipi dediği yapıyla kolkola girdi. Bu yapının tv kanalları, bankaları, gazeteleri, haber ajansları kapatılırken, buralara kayyum atanırken CHP ve HDP Milletvekillerini bu kuruluşlara destek verirlerken gördük. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve HDP Eş Başkanı Selahhatin Demirtaş, bu yapının şirketlerinin, yayın kuruluşlarının kapanmasına karşı olduklarını ifade ettiler ve destek verdiler. 17-25 Aralık’tan sonra F tipi denilen yapıyla beraber olmalarını neyle izah edeceğiz? 17-25 Aralık’tan önce de Kılıçdaroğlu ve CHP’li Milletvekillerinin FETÖ’ye bağlı derneklerle görüşmelerini nasıl izah edecekler? Bunlara bağlı yayın organları, şirketler, bankalar, kuruluşlar kapatılırken desteğe giden CHP’li Milletvekillerini nasıl izah edecekler? Bu nedenle FETÖ’cülük 17-25 Aralık’tan sonra bu yapıya destek verenlere yapışır. 15 Temmuz olduktan sonra Adalet yürüyüşü yaparken, “Bu örgüte illegal örgütler katılamaz, terör örgütleri katılamaz” diyemeyen CHP’ye yapışır. ‘Adalet’ pankartını asarken, ’15 Temmuz ve darbelere karşıyız, bütün terör örgütlerine karşıyız’ diye iki pankart daha asılsaydı ve bu pankartlarla iki CHP’li Milletvekili yürüseydi anlardık bu durumu. O nedenle CHP’li Milletvekillerine diyorum ki, “Sayın Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dedikleri doğrudur. O yürüyüşte DHKPC ve FETÖ dahil olmak üzere terör örgütlerinin olmaması gerekir” dedi.

15 TEMMUZ ÖNCESİ BÖYLE BİR YÜRÜYÜŞ MANİDARDIR

“15 Temmuz öncesi böyle bir yürüyüş manidardır ve yapılmaması gerekir” diyen AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, “Yargı süreci devam ederken Sayın Kılıçdaroğlu özne olan darbeyi, özne olan terörist başı Fethullah Gülen’i unutturmak aynı zamanda da Enis Berberoğlu üzerinden ‘Adalet arıyorum’ sloganıyla Türkiye’yi kötülemek, Türkiye’de ise AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere ‘Evet’ diyen kesimlere karşı ‘Hayır’ diyenleri örgütlemeye, kışkırtmaya çalışıyor. Bunu başaramaz. Çünkü bu hayırcıların gerekçesi farklıydı. 2019 seçimlerinde de bu Hayır’cıların kendisiyle birlikte olmayacağı aşikardır. Bu yürüyüşe destek veren bazı Milliyetçi kesimler ve şahıslar 2019 seçimlerinde Kılıçdaroğlu ile birlikte olmazlar. Çünkü Kılıçdaroğlu bugün PKK’nın siyasi kanadı HDP ile kol koladır. Bu PKK’nın ve diğer terör örgütlerinin elinde milliyetçilerin, ülkücülerin, asker ve polisimizin kanları var. Bu nedenle Kemal Kılıçdaroğlu ile arkadaşlarını konuşurken daha dikkatli olmaya, kendi ayıplarını göz önünde bulundurmaya davet ediyorum” diye konuştu.

PROVOKASYONLARA KARŞI TEYAKKUZDAYIZ

Geçmişte 1 Mayıs 1977 olaylarını provoke ettikleri gibi ‘Adalet’ sloganıyla devam eden yürüyüşü provoke etmek isteyen kesimlerin de olabileceğine vurgu yapan Özdağ, “Ama bu provokasyonlara karşı devletimiz istihbarat ve güvenlik güçleriyle teyakkuz halindedir. Ama herhangi bir şekilde meydana gelebilecek toplumsal olayın, kargaşanın ve provokasyonun sorumlusu da Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Ben herhangi bir olayın olacağını sanmıyorum ama yabancı devletlerin ajanları Türkiye’yi karıştırma adına cirit atıyorlar. Provokatörler ve vesayetçiler cirit atıyor. Bunlara karşı duyarlıyız ve teyakkuz halindeyiz” diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri